Geçen ay da terörist İsrail rejimi Şam’a yakın bir askeri kışlayı bombalamıştı. Amerika’nın yeni başkanı Trump’un da Siyonist rejimi açıkça destekleyip Filistin halkına ateş püskürmesi de, İsrail rejimini daha daküstahlaştırdı.
Suriye askeri ve güvenlik uzmanlarının belirttikleri gibi, Siyonist İsrail rejimi, tekfirci terör örgütlerini korumak ve takviye etmek amacıyla, Suriye ordusunun mevzilerini bombalamaktadır. Suriye krizinin başladığı 2011 yılından beri, Amerika ile Batılı müttefik güçler ve Suudi hanedan rejimiyle Katar gibi bölgesel işbirlikçi rejimler, Suriye’ye binlerce teröristi taşıyıp, onları çeşitli gelişmiş silahlar, kimyasal silahlar, füzeler ve roketlerle donattılar. Irkçı İsrail rejimi de defalarca Suriye ordusu ve halk direniş güçlerini bombalayıp, tekfirci hunhar teröristleri kurtarmaya ve korumaya çalışmıştır.
Batılı emperyalist güçlerle dünya Siyonist güç odakları, önce Beşar Esad’ı teslim almaya ve Siyonist İsrail rejimiyle uzlaştırmaya, Filistin halkına verdiği gönüllü desteğini durdurmaya, Hizbullah’a anti Siyonist direnişi için verdiği lojistik desteğini önlemeye çalıştırlar. Ancak başarılı olamayınca Tunus’tan başlayan Arap ülkelerindeki batılı dikta rejimlere karşı halkın demokrasi ve özgürlük mücadelesi dalgasını, Suriye’ye de taşımaya çalıştılar. Gençlerden bir gurubun Dera’da sokağa çıkması sonucu, şüpheli bir çatışma çıktı. Bu olaydan sonra, Suriye halkının barışçı ve demokratik taleplerini kana bulayanlar, ilkin sözde Özgür Suriye Ordusu adlı terör örgütünü oluşturup, Suriye’de terör saldırıları gerçekleştirdiler. Ardından diğer tekfirci teröristleri Türkiye ve Ürdün topraklarında toplayıp, eğitip donatarak Suriye’ye gönderdiler.
Bu teröristlerin bir kısmı, paralı askerler ve milisler, bir kısmı da çarpık dini anlayış ile aldatılmış gençlerden oluşuyordu. Siyonist İsrail rejimi de IŞİD, Nusra Cephesi ve diğer selefi vahhabi tekfirci teröristleri, işgal altındaki Golan tepelerinde eğitip donatarak, yaralılarını tedavi ederek, kara birlikleri olarak Suriye’ye gönderdi ve onlara hava desteği vermeye çalıştı. Suriye halkı ve hükümeti, Siyonist rejim, Batılı sömürgeci güçlerle onların bölgesel işbirlikçilerinin tehdit ve saldırılarına maruz kalmış bulunuyorlar. Ancak Suriye ordusu ve halk direniş güçleriyle müttefiklerinin teröristlere ağır darbeler indirmeleri ve özellikle Halep’i tekfirci teröristlerden temizleyip onları İdlip’e kaçmaya zorlamaları ardından, teröristler ve destekçileri Suriye’de büyük bir hezimete uğramış bulunuyorlar. Bu nedenle hem terör örgütleri arasında hem de onlara destek veren devletler arasında büyük bir çekişme ve ihtilaf yaşanmaktadır. Terör örgütlerinin birbirine güveni kalmazken, destek aldıkları devletleri de kendilerine ihanet etmekle suçluyorlar. Bu nedenle Türkiye ve Avrupa ülkelerinde terör saldırıları gerçekleştiriyorlar.
Son günlerde terör örgütleri, alan hakimiyetini korumak ve yağmalarını sürdürmek için birbiriyle çatışmaya girdiler. Bunun sonucu 65 terörist hayatını kaybetti. Siyonist rejim ise Suriye ordusuna saldırarak Şam bölgesindeki terör örgütlerine alan açmaya çalışıyor. Amerika, gerici Arap rejimleriyle Siyonist İsrail rejimi, terör örgütlerine silah taşıyarak, güvenli bölge kurma gereğini gündeme getirerek, Suriye Ordusu ve halkına karşı yeni saldırılar başlatmaya ve bu ülkeyi parçalamaya çalışıyorlar. Ancak Suriye hükümetiyle ordusu ve anti Siyonist direniş güçleri, onların uzantısı olan teröristlere karşı kararlı mücadelelerini sürdürüp, bütün komploları etkisiz hale getirmektedir.
Artık Suriye’de terör örgütlerine yer yoktur. Dünya toplumu da BM Güvelik Konseyi’nin ateşkes kararını bozmak ve teröristlere moral verip, harekete geçirmek için saldırılarını sürdüren terörist İsrail rejimini lanetlemektedir.
