Amerikan basınında İslam'a hakaret filmine yönelik tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Özel bir şebeke bu işi tüm dünyada eş zamanlı yürütüyor.
Washington’daki Müslüman Halkla İlişkiler Konseyi’nden Haris Tarin, filmin, Amerika’da amacını özellikle nefret yaymaya adamış bir sektör tarafından yapıldığını söylüyor: “Bu sektör İslam’ı ‘sorunun kaynağı’ olarak gösteriyor.”
Tarin’e göre bu nefret yayma sektörü, 11 yıl önce New York ve Washington’a düzenlenen terör saldırılarından sonra oluştu.
Pamela Geller, “Amerika’nın Müslümanlaşmasını Durdurun’ adlı bir örgütün sözcüsü. Amerikan İlerleme Merkezi’nin geçen yıl hazırladığı rapora göre bu tarz örgütler hızla artıyor.
“Korku Şirketi” adlı raporun yazarlarından Faiz Şakir, bulgularını geçen yılki dini haber yazarlarının konferansında şöyle açıklamıştı: “Korku Şirketi, son on yıldır bu ülkede asılsız komplo teorileri üreterek, Amerika’daki Müslümanlar hakkında iftiralar yaymaya çalışan insanlardan oluşan küçük bir şebeke.”
Shakir, bu yapılaşmanın İslam karşıtı gruplardan milyonlarca dolar yardım aldığı görüşünde.
Shakir: “Sonuçta Müslüman karşıtı olmanın ödülünü alıyorlar.”
Norveç’te geçen yıl çok sayıda kişiyi öldüren Anders Behring Breivik’in notlarında, kendisinin Amerika’daki İslam karşıtı söylemden etkilendiği yazıyordu.
Jocelyne Cesari, Washington’daki Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Yüksek Okulu’nda ders veriyor.
Jocelyne Cesari: “Bu, transatlantik bir faaliyet. Hem Avrupa’da, hem de Amerika’da aynı tartışmalar yürütülüyor, aynı kişiler faaliyet gösteriyor.”
Cesari, iki yıl önce New York’ta yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’nin yakınında bir cami yapılmasına karşı başlatılan protestolara Hollandalı ırkçı siyasetçi Geert Wilders’in katıldığını hatırlatıyor.
Uzmana göre, İslam korkusu aslında Avrupa icadı.