Amerika dergilerinden Wall Street Journal, yayınladığı yazıda İran’ın IŞİD ile mücadelede Direniş Eksenine ve Körfez Arap ülkelerinin de IŞİD terör örgütüne olan desteğine değindi ve Arap ülkelerinden Suriye ve Irak’ta İran’ın desteği altında bulunan kuvvetlerle mücadele etmelerini istedi.
Wall Street’te yer alan yazıda ilk olarak, bölge ülkelerinin İran’ın bölgede güçlenmesinden duyduğu endişeye ve İran İslam Cumhuriyeti ile mücadele için IŞİD’i kullanmasına değinilerek şu ifadeler yer aldı: “Bu radikal grubun oluşturduğu ateş duvarı, İran ile İran’ın müttefikleri olan Suriye ve Lübnan’ın bölgesel dayanışmasına engel oldu.”
Wall Street, Batının Şii ve Sünniler arasında ihtilaf çıkarmaya çalışan politikalarına değinerek şunları yazdı: “IŞİD’in her geçen gün aldığı yenilgiler ve kontrolü altındaki bölgeleri kaybetmesi, İran’ın Tahran-Şam-Beyrut iletişim koridorları oluşturmasını yaklaştırdı ve bu durum Arap ülkeleri için bir tehdit oluşturmaktadır.
İran’ın desteği altında bulunan Hizbullah, Bedir Tugayları ve Irak’ta Esaib’i Ehl-i Hak gibi Şii kuvvetler, IŞİD’in Irak ve Suriye’den geri çekilmesiyle oluşan boşlukları dolduruyorlar ve onlar IŞİD terör örgütünden daha fazla eğitime ve donanıma sahipler. Birçok Batılı yetkili bu Şii gruplara IŞİD terör örgütünden daha iyi bir grup gözüyle bakıyor ve hatta bu gruplardan bazıları Irak’ta Amerika hava kuvvetleriyle dolaylı olarak koordine halindeler.”
Wall Street Journal, Al-i Suud’un İstihbarat eski Başkanı Faysal Türki’nin İran’ın desteği altında buluna gruplar hakkındaki açıklamalarına değinerek, “Arap ülkeleri Şii grupların IŞİD kadar bir tehdit oluşturduğunu düşünmekte ve batıyı “Eğer biz onları desteklersek, onlarda bizi destekler” yönündeki düşüncesinden dolayı kınamaktadır” diye yazdı.
Wall Street’te yer alan bu makalenin yazarı, Şii Hilali ve İran’ın Irak, Suriye ve Lübnan’a hâkim olmaya çalıştığı iddialarını tekrarlayarak şunları yazdı: “Amerika’nın geniş bir şekilde bölgedeki varlığı, Irak’ta Sünnilerin ayaklanması, Suriye krizi ve IŞİD’in ortaya çıkması, bunların hepsi kara irtibatını bozan ve İran’ın Şii Hilaline hâkim olmasını engelleyen nedenlerdir.
Suriye ve Irak’ta İran’ın desteği altında bulunan Şii gruplar, 2011 yılına oranla daha büyük görevler gerçekleştirmişlerdir. Irak Gönüllü Halk Güçleri Irak’taki en güçlü gruplardandır. Suriye’de de Hizbullah olmadan Beşar Esad’ın varlığı mümkün görülmemektedir.”
Washington Enstitüsü analistlerinden olan Andrew Tabler, İran’ın uzak mesafelerde doğrudan askeri çatışma gücünün eskisinden daha fazla gelişmiş olduğunu ve çeşitli bölgelerde hiçbir zaman bu kadar Şii grubun varlığına şahit olunmadığını belirtiyor.
Wall Street, IŞİD’in Amerika liderliğindeki koalisyonun hava saldırıları, Kürt ve Türk kuvvetlerinin de karadan saldırısı altında olduğuna değinerek, gelecek aylarda İran’ın ve müttefiklerinin desteği altındaki grupların Irak ve Suriye sınırlarında birleşecekleri öngörüsünde bulundu.
Wall Street Journal’da yer alan yazının sonunda bölgedeki Arap ülkeleri kışkırtılmaya çalışılarak şunlar yazdı: “Sünni ülkeleri Şii grupların kontrolü altındaki bölgelerde Şii Hilalini kırmak için yeni bir ayaklanma gerçekleşebilir. Irak Başbakanı eski Yardımcısı Salih El-Mutlak, “IŞİD’in ortaya çıkmasına neden olan durumlar hakkında düşünmediğiniz sürece, değişik şekillerde yeni IŞİD’lerin ortaya çıkması mümkündür” demişti.
