IŞİD, Konstantiniyye’nin son sayısındaki sekiz sayfayı, ‘Türk askeri’ne ayırdı. ‘Türk askerlerinin ‘tağuta’ hizmet ettiğini savunan örgüt, Türkiye’deki demokratik düzeni ‘küfür’ olarak tanımlarken, bu düzene hizmet eden silahlı güçlerin ‘kafir’ olduğunu öne sürdü:

“Türkiye gibi tağuti sistemlerle yönetilen ülkelerde, askerlik ve polislik gibi silahlı güç olmak ve onların ordularında yer almak küfürdür. Bu tür ülkelerde asker ve polislerin kanları helaldir. Onlar, küfür ve şiddet ehli oldukları için onlarla savaşmak ve onları öldürmek caizdir. Öldüklerinde küfür üzere ölürler, varacakları yer ise cehennemdir”.

‘MÜSLÜMANLARI KATLEDEN KAFİRLERE BUNUN BEDELİNİ ÖDETECEĞİZ’

Dergide ayrıca, Türk ordusunun, Suriye’deki muhaliflere destek verdiği ve ‘İslam Devleti’ni karadan toplarla vurduğu belirtilerek, Türkiye’nin bu tavırları nedeniyle ağır bedeller ödeyeceği iddia edildi. “Türkiye, Halep’in kuzey kırsalında top atışları gerçekleştirmek suretiyle İslam Devleti’yle savaşan grupları bizzat desteklemektedir” denilen bölümde şu ifadelere yer verildi:

“Küfür cephesi, bir kez daha İslam’a karşı bir olduğunu ortaya koydu. İslam Devleti, Allah’ın izniyle, Müslümanları katleden bu kafirlere bunların bedelini en ağır şekilde ödetmektedir ve ödetmeye de devam edecektir.”

IŞİD’DEN TÜRKİYE’YE ‘PKK DESTEKÇİSİ’ SUÇLAMASI

Öte yandan IŞİD, Türkiye’yi ‘PKK ile savaşırken, YPG’yi desteklemek’ ile suçladı:

“PKK’ya karşı savaşan İslam Devleti’ne yönelik saldırılar başlatan tağut Türkiye, kendi düşmanı PKK’ya destek vermektedir. Bu ateist örgüt, Şam topraklarında Türkiye ve koalisyonun hava desteğiyle ilerlemeye çalışmaktadır.”

Dergide dikkat çeken başka bir konu ise kölelik sistemini savunulması ve bu sistemin devam ettirileceğinin açıklanması oldu. Ezidi kızları kaçırarak ve seks kölesi yapan örgütün dergisinde, cariye ve köle sisteminin yeniden inşa edileceği belirtildi.

Dergide kölelik şu sözlerle savunuldu: 

“21. yüzyılda kâfir ve demokratlar hayretler içerisinde kaldığı ve işlerine gelmediği için İslam’ın bu kuralını onlara inat hayata geçirildi. Bu konuda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamakta veya çekinmemektedir. İslam Devleti, kâfirlere şirin görünmek için dini asla tahrif etmemekte veya kâfirlerin hoşuna gitmeyen ilkelerin üzerini asla örtmemektedir. Bilakis onlara inat, bu dinin sahibini hoşnut etmeye gayret etmekte ve Allah’ın şeriatini tüm izzetiyle ayakta tutmaktadır.”