Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
İran ve Suudi Arabistan arasında gerginlik artıyor
Suudi Arabistan'da hacıların Mina'da şeytan taşlaması sırasında meydana gelen izdihamda çoğu İranlı yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Tahran-Riyad ilişkilerindeki gerilim, "askeri güç" tehditleriyle zirveye çıktı.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
14-10-2015 13:54 - 869 Okunma
ran cephesinden Riyad'a yöneltilen eşi görülmemiş tehditler, iki ülke arasında bugüne kadar vekalet savaşları görünümünde seyreden mücadelenin, "sıcak ve doğrudan bir çatışmaya" dönüşebileceği endişelerine yol açtı.
 
Bununla birlikte konuyu AA'ya değerlendiren uzmanlar, İran'ın tehditlerinin başlıca amacının ülke içinde oluşan infiali yatıştırma amacı taşıdığını, ancak Batı ile varılan nükleer anlaşma ve Rusya'nın Suriye'ye askeri müdahalesi gibi faktörlerle "elinin güçlendiğini" hisseden İran'ın, en azından retorik düzeyde tavrını sertleştirmek için uygun bir zemin bulduğunu ifade ediyor.
 
Mina'daki facia ve tehditler İki ülke ilişkilerindeki derin kriz, Kurban Bayramı'nın birinci günü 465'i İranlı, Riyad'ın açıkladığı resmi rakamlara göre 769 kişinin vefat ettiği Mina'daki izdihamdan sonra meydana geldi. İran'da birçok siyasi, dini ve askeri yetkili, Suudi arabistan'ı hacıların güvenliğini sağlayamamakla suçlayarak, olayla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını ve sorumluların uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istedi. Bazı kesimlerden de Suudi Arabistan'ın hac organizasyonunu gerektiği şekilde icra etme kapasitesinin bulunmadığı ve bu görevin, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi bütün Müslüman ülkelerin temsil imkanı bulacağı kurumlar tarafından yerine getirilmesi gerektiğini savundu.
 
Tahran'ın Riyad yönetimini hedef alan eleştirileri, ölen İranlıların sayısı ve aralarında üst düzey isimlerin de yer aldığı "kayıp" İranlılarla ilgili belirsizlik nedeniyle derinleşerek, açık askeri tehditleri de içerecek şekilde genişledi. 
 
Mina'daki izdiham faciasının ardından açıklama yapan İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, Suudi Arabistan yönetimini bugüne kadarki en sert ifadelerle eleştirerek, İranlı hacılara ve cenazelere gerekli özeni göstermemesi halinde "sert ve şiddetli karşılık" verecekleri uyarısında bulundu.
 
Hamaney'in ardından, Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi de Mina'daki izdihamın intikamını Suudi Arabistan'dan almak için "hızlı ve sert tepkiye" hazır olduklarını söyledi. 
 
Tahran'dan Riyad'a yöneltilen tehditlerin son halkası da bir başka Devrim Muhafızları Komutanı Murteza Kurbani'nin "Suudi Arabistan ve İsrail'i vurmak için iki bin İran füzesinin hazır beklediği" şeklindeki açıklaması oldu.
 
Suudi yönetimi ise İran'ın eleştirilerine karşılık faciayla ilgili İranlı hacıları suçlayan açıklamalar yaptı. İran'ı hac merasimini sabote etmekle suçlayan Suudi Arabistanlı bazı yetkililer, büyük can kaybına yol açan izdihama "ters yönde giden" İranlı hacıların sebep olduğunu iddia etti. 
 
Suudi makamları ayrıca, İran'ın eski Beyrut Büyükelçisi Gazanfer Ruknabadi ve Ali Esfer Fuladger gibi facianın ardından "kayıp" oldukları açıklanan rejimin önemli bazı isimlerinin, Suudi Arabistan'a farklı isimler ve başkalarının pasaportlarıyla girdiklerinin tespit edildiğini iddia etti. 
 
İran'ın askeri saldırı tehditleriyle zirveye çıkan Tahran-Riyad gerilimini AA'ya değerlendiren İranlı uzmanlardan emekli asker ve akademisyen Ahmed İbrahimi, İran'ın tehditlerinin "caydırma" amaçlı olduğunu belirtti.
 
Tahran'ın hedefinin, Suudi Arabistan'ın bölgedeki etkinliğini engellemek olduğunu savunan İbrahimi, İran'a ait olduğu ve Yemen'e silah taşıdığı söylenen bir tekneye el konulması, İran uçaklarının Yemen'e inişinin Suudi öncülüğündeki koalisyon tarafından engellenmesi, İran Büyükelçisi'nin Bahreyn'den sınır dışı edilmesi ve Kuveyt'te İran'la ilişkileri olduğu belirtilen bazı kişilerin gözaltına alınması gibi sebeplerle kızgın olan Tahran'ın, Mina'daki olayı bir bahane olarak kullanıp tepkisini ortaya koyduğunu iddia etti. 
 
İran'ın daha önce de "Suudi yönetiminin Yemen'de geri adım atmaması halinde karşılık vereceği tehdidinde bulunduğunu ancak bu yönde bir adım atmadığını" hatırlatan İbrahimi, "İran'ın, Arap ülkelerinin Yemen'e saldırısından bu yana bölgedeki hegemonyası sürekli geriledi. Bu süreçte Irak, Bahreyn, Yemen ve Lübnan'da çok şey kaybettiğini hissediyor. Dolayısıyla bu türden tepkilere ihtiyacı var. 
 
"İran'ın saldırı niyeti  yok" Tahran Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski milletvekili Celal Celalizade de "İran'ın asla Suudi Arabistan'a yönelik bir saldırı niyeti olmadığını" iddia ederek şöyle devam etti: "Çünkü bu saldırı bütün İslam aleminin tepkisiyle karşılaşacak. Ayrıca İran, ekonomik olarak iyi durumda değil. Diğer yandan böyle bir saldırı ABD ve Suudi Arabistan'ın müttefiklerini tahrik edecek. Dolayısıyla bu tehditler daha çok iç kamuoyuna yönelik açıklamalardır." İran'ın deneyimli gazetecilerinden Taki Rahmani de İran'ın Suudi yetkilileri sorumlu tutmak suretiyle "küçümsediğini" ve bir nevi güç gösterisinde bulunduğunu savundu. İran'ın, Suudi Arabistan'a karşı "misliyle mukabele" imkanının bulunmadığını ifade eden Rahmani, İranlıların tutuklanması ve baskıya maruz kalmasının bölgede gerilimi artıracağını ancak Tahran'ın askeri saldırı ihtimalinin muhtemel görünmediğini söyledi. Rahmani ayrıca, İran Cumhurbaşkanı HASAN Ruhani'nin de gerilimin yükselmesinden yana olmadığını vurguladı.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
14-10-2015 13:54 - 869 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
24-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım