İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch (HRW) Türkiye'de otoriterleşmenin hakları ve hukuku tehdit ettiğini kaydediyor.
HRW son bir yıla odaklandığı Türkiye raporunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümetin, insan haklarını gerileten, hukukun üstünlüğünü zayıflatan kapsamlı adımlar attığını söylüyor, "Otoriterleşme, hakları tehdit ediyor" diyor.
New York merkezli örgüt, "Türkiye'nin İnsan Haklarında Gerileyişi: Reform Tavsiyeleri" başlığını taşıyan 38 sayfalık raporunda AKP hükümetini son dokuz ay içinde, hakkındaki yolsuzluk iddialarının soruşturulmasını önlemek amacıyla yargının bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü zayıflatmaya çalışmakla suçluyor.
"Hükümet, çıkarları tehdit edildiğinde ceza hukuku sistemine müdahale etmekte tereddüt etmiyor" denilen HRW raporunda, polis teşkilatı ve yargıda "yeterince sadık bulunmayan" binlerce kişinin yerinin değiştirilmesine işaret ediliyor.
Medyanın bağımsızlığı
Erdoğan liderliği altında, medyanın çok önemli bir kısmı, özellikle de televizyonların hükümet yanlısı bir çizgiye kaydığı ve eleştirel hiçbir şey yapmadıkları belirtilerek, "Türkiye'de bağımsız, bağlantısız ve eleştirel gazetecilik alanı daraldı" deniyor.
HRW, "siyasi muhalefete, kitlesel gösterilere ve medyadaki eleştirilere tahammülsüzlüğün" giderek attığını kaydediyor.
Örgüt bu yıl içinde Türkiye'de zaten daha önce de kısıtlayıcı olan internet yasalarına üç ayrı değişiklik getirilerek sansürün koyulaştırıldığını kaydediyor.
'Eleştiriye tahammül, ihlale ceza yok'
Raporda, Türkiye'de polisin 2013 yılındaki kitlesel gösteriler sırasında kullandığı "aşırı şiddet" konusunda cezadan neredeyse muaf tutulduğu, bu ay Ankara'da Ethem Sarısülük'ü öldürmekten suçlu bulunan polis memuruna 8 yıla yakın hapis cezası verilmesinin nadir bir istisna olduğu kaydediliyor.
Örgüt, ülkede protesto gösterilerine katılma suçlamasıyla en az 5 bin 500 kişinin yargılandığını da hatırlatıyor. Bu bölümde ele alınan örnekler arasında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'dan 35 kişi aleyhine darbecilik suçlamasıyla ağır hapis cezası istemleriyle açılan dava da var.
Nisan ayında çıkarılan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının, örgüt tarafından izin verilmedikçe yargıdan muaf olmasını sağlayan yasa, İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından özellikle eleştirilen konulardan biri.
Daha önce de devlet yetkililerinin ihlallerinin cezasız kaldığını kaydeden örgüt, 2011 yılında Uludere'de (Roboski) PKK militanı oldukları kuşkusuyla 34 sivilin bombalanarak öldürülmesi konusunda da kimsenin yargılanmadığını hatırlatıyor.
HRW daha da geriye giderek 1990'lı yıllarda Türkiye'nin Olağanüstü Hal ile yönetilen bölgelerinde öldürülen ve kaybolan Kürtler konusundaki soruşturmaların da çok yakında yirmi yıllık zaman aşımı dolayısıyla düşeceğine dikkat çekiyor.
Çoğunluk iktidarı ve hukuk
Raporda Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nin büyük çoğunlukla üstüste birkaç seçim kazandığı kaydediliyor ama , hükümetin "çoğunluk iktidarı hukuktan üstündür" görüşünü benimsemiş gibi göründüğü kaydediliyor.
Buna karşılık 'PKK ile barış müzakerelerinin ilerlemesinin' artı puan sayılabileceğini kaydeden HRW, hükümete özellikle dört alanda tavsiyelerde bulunuyor: Kürdistan İşçi Partisi PKK ile barış sürecinin insan hakları boyutunun güçlendirilmesi, ceza muhakemesi sisteminin reformu yapılması, devlet görevlilerinin geçmişteki ve bugünkü ihlallerine ve kadına ev içi şiddete yönelik cezasızlığın son bulması, ifade, basın, internet, toplanma ve gösteri özgürlükleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması.
Örgütün Türkiye masası görevlisi ve raporun yazarı Emma Sinclair-Webb, "Geçtiğimiz yıl içinde Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti siyasi muhalefete bütün kuralları çiğneyerek, eleştirel sesleri susturarak ve sopa sallayarak karşılık verdi. Türkiye'nin geleceği ve vatandaşlarının hakları gereği hükümetin bu çizgiyi değiştirmesi ve haklara saldırmak yerine hakları korumaya yönelmesi gerekiyor" diye konuştu.