İmam Musa Kazım (a.s) Kimdir?
Ehli Beyt imamlarından olan ve Kazım lakabıyla tanınan İmam Musa b. Cafer (a.s), İslam fıkhının babası Hz. İmam Caferi Sadık (as)'ın oğludur. Hicretin 128. yılında doğdu ve 183. yılında hapiste zehirlenerek şehit edildi.[1] Hazret, babasının şahadetinden sonra Allah'ın emri ve geçmiş imamların vasiyeti üzerine imamet makamına ulaştı.
Abbasi halifelerinden, Mansur, Hadi, Mehdi ve Harun'un zamanlarında yaşadı. Bu karanlık ve yaşanması zor devirde İmam takiyye ederek yaşıyordu. Harun, hacca giderken Medine'ye uğradığında, onun emriyle İmamı Mescid-ün Nebi'de namaz kıldığı halde yakaladılar. Elini ve ayağını zincirle bağlayarak hapsettiler. Medine'den Basra'ya, Basra'dan Bağdat'a götürdüler ve yıllarca hapisten hapise aktarıldı. Bilahare Bağdat'ta "Sindi b. Şahik" hapishanesinde zehirle şehit edildi[2] ve Kazimiyye denilen Kureyş mezarlığında defin edildi.
[1]- Usul-u Kafi, c.1, s.476. İrşad-ı Müfid, s.270. Fusul-ul Mühimme, s.214-223. Delail-ül İmame, s.146-148. Tezkiret-ul Havas, s.348-350. Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.4, s.324. Yakubi Tarihi, c.3, s.150.
[2]- İrşad-ı Müfid, s.279-283. Delail-ul İmame, s.148 ve 154. Fusul-ul Mühimme, s.222. Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.4, s.323 ve 327, Yakubi Tarihi, c.3, s.150.
imam Musa Kazım (as) Akıl ve Cehalet savaşınıda iki tarafı şu şekilde sınıflandırıyor:
AKIL VE CEHALETİN ASKERLERİ
İman Küfür
Tasdik Tekzip(yalanlamak)
İhlas Nifak
Ümit Ümitsizlik
Adalet Zulüm
Rıza Öfke (hoşnutsuzluk)
Şükür Nankörlük
Ye’s[25] Tamah
Tevekkül İhtiras
Şefkat Katılık
İlim Cehalet
İffet Rezalet
Züht Rağbet
Yumuşaklık Ahmaklık
Korku[26] Cür’et[27]
Tevazu Kibir
Ağırbaşlılık Acelecilik
Hilim Sefahet
Susmak Çok konuşmak
(Hakka)Boyun eğmek Büyüklenmek
Teslim Olmak Tekebbür
Afv Kin
Rahmet Kasvet
Yakin Şek
Sabır Sabırsızlık
Bağışlamak İntikam
Zenginlik Fakirlik
Tefekkür Gaflet
Ezberlemek Unutmak
Sıla-i rahim[28] Kat’i rahim[29]
Kanaat Açgözlülük
Eşitlik Esirgemek
Dostluk Düşmanlık
Vefa Hıyanet
İtaat Masiyet
Huzu Ululanmak
Selamet Bela
Anlamak Geri kafalı olmak
İrfan İnkâr
Mudaraa etmek Titiz olmak
Dürüstlük Hilekârlık
Kitman[30] İfşa
Anne ve babaya iyilik Anne babaya asilik
Hakkı eda etmek Hakkı geciktirmek
Maruf (iyilik) Münker (kötülük)
Takıyye etmek Yaymak
İnsaf Zulüm
Sakınmak Haset
Temizlik Kirlilik
Hayâ Hayâsızlık
İtidal Aşırılık
Rahatlık Zorluk
Kolaylık Çetinlik
Afiyet Musibet
İtidal Tekasür
Hikmet Heva hevese uymak
Vakar Hafiflik
Saadet Şakavet
Tövbe Günahta ısrar
Muhafaza Gevşeklik
Dua İstinkaf[32]
Çaba Tembellik
Sevinç Üzüntü
Ülfet Ayrılık
Cömertlik Cimrilik
Huşu Bencillik
Söz saklamak Söz taşımak
Mağfiret dilemek Gurur
Zekilik Ahmaklık
Ey Hişam, bu hasletler (aklın askerleri) ancak peygamber, vasi veya Allah’ın, kalbini iman için imtihan ettiği mü’minde bir arada bulunur. Ama diğer mü’minler de akılları kâmil oluncaya ve cehalet askerlerinden kurtuluncaya dek akıl askerlerinden ancak bazılarına sahip olurlar. Cehalet askerlerinden kurtulduklarında peygamber ve vasilerle birlikte en yüce derecede olurlar. Allah bizi ve sizi kendi itaatına muvaffak eylesin.
HİKMETLİ SÖZLERİNDEN BAZILARI
Nafile namazlar, her mü’minin Allah’a yaklaşma vesilesidir. Hac, her güçsüzün cihadıdır. Her şeyin bir zekâtı vardır, bedenin zekâtı da müstehap oruçlardır.
Allah’ı tanıdıktan sonra, en büyük ibadet kurtuluşu (İmam Mehdi’nin zuhurunu) beklemektir.
Allah’a hamd-u sena etmeden ve peygambere salat göndermeden önce dua eden kimse, kirişsiz kemanla ok atan kişiye benzer.
Allah’ın vereceği mükâfata yakini olan, cömertçe bağışta bulunur.
Mutedil davranan, muhtaç olmaz.
Tedbir, maişetin yarısıdır.
İnsanlara kendini sevdirmek aklın yarısıdır.
Çok gam, ihtiyarlık getirir.
Acelecilik, cehaletin ta kendisidir.
Aile azlığı, iki kolaylıktan biridir.
Anne ve babasını üzen, onlara asilik etmiştir.
Kim musibette, elini dizine veya elini eline vurursa mükâfattan mahrum kalır. Musibetin sevabı, ancak musibet sahibinin sabretmesine ve musibet vakti, "inna lillah ve inna ileyhi raciun" (biz Allah’tanız ve O’na döneceğiz) demesine bağlıdır.
İhsan, ancak dindar ve şerefli kimse için yapılırsa ihsan sayılır.
Allah, ihtiyaç miktarınca yardım eder ve musibet miktarınca da sabır verir.
Kim ifrat ve tefritten sakınır ve kanaat ederse nimeti baki kalır. Kim de savurgan olur ve israf ederse nimeti yok olur.
Emaneti eda etmek ve doğruluk, rızık getirir.
Hıyanet ve yalan, fakirlik ve nifak doğrur.
Allah bir karıncayı, belaya mübtela etmek isterse ona iki kanat verir, o da uçar, kuşlara yem olur.
İhsan ancak üç şartla kâmil olur: Küçük saymak, gizlemek ve acele etmek. İyiliğini küçük sayan, kardeşini büyütmüştür; onu büyük sayan da kardeşini küçültmüştür. Kim yaptığı
ihsanı gizlerse, işi değer kazanır. Kim sözünü verdiği şeyi yerine getirmekte acele ederse, verdiği şey daha da hoş olur.