İMAM CEVAD’IN (A.S) HAYATI
Adı: Muhammed
Lakapları: Cevad, Taki, İbnur-Rıza
Künyesi: Ebu Cafer.
Baba-Ana: Ali Rıza (a.s) – Hayzeran.
Doğumu: Hicretin 195. yılı, Recep ayının 10′unda veya Ramazan’ın 15 yahut 19′unda doğmuş ve 7 yaşında da imamet makamına ermiştir.
Döneminin Halifeleri: Me’mun, Mu’tasım (Abbasî halifelerinin 7. ve 8′cisi).
İmameti: 17 yıl (203-220).
Şahadeti: Hicretin 220. yılı, Zilkade ayının sonunda, Mu’tasım’ın komplosu ve kendi hanımı (Memun’un kızı) Ümmü Fazl’ın eliyle 23 veya 25 yaşında Bağdat’ta şahadete erişti.
Kabri şerifleri: Irak’ın Kazimeyn şehrinde.
Yaşam Dönemi:
1) 7 yıllık imamet öncesi dönem.
2) 17 yıllık imamet dönemi
Çocukları: İmam Muhammed Taki’nin Ali ve Musa adında iki oğlu, Fatıma ve Emame adında da iki kızı vardı. Kendisinden sonra oğlu Ali en-Naki (a.s) imam olmuştur.“İmam Cevad” diye meşhur olan Muhammed b. Ali b. Musa (Arapça: محمد بن علي بن موسی), Şiaların dokuzuncu imamı ve İmam Rıza (a.s) oğludur. Hicretin 195. yılında Recep ayında Medine’de dünyaya geldi.
Annesi Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşi Mariye Kıbtiye’nin hanedanından gelen “Subeyke” hatundur. Elbette bazı kaynaklarda “Hizran” ve “Reyhane” diye de zikredilmiştir.[1] Künyesi “Ebu Cafer”dir. Genellikle tarihî rivayetlerde künyesi Ebu Cafer-i Evvel olan İmam Muhammed Bakır’ın künyesi ile karıştırılmaması için “Ebu Cafer Sani (İkinci)” olarak zikredilmektedir.[2] En meşhur lakabı “Cevad”dır. “Taki”, “Murtaza”, “Kani”, “Razi”, “Muhtar”, “Mütevekkil” ve “Münteceb” lakapları da İmam Cevad’ın (s.a.a) lakaplarından sayılmıştır.[3]
İmam Cevad (a.s) 25 yaşındayken Abbasi halifesi Mu’tasım tarafından şehit ettirildi ve dedesi İmam Musa b. Cafer’in (a.s) Kazımeyn’deki türbesinde toprağa verildi.[4] İmam Rıza (a.s), oğlu İmam Cevad (a.s) dünyaya geldiğinde doğumunun Şialar için çok hayırlı ve bereketli olduğunu söylemiştir. İmam Rıza’nın (a.s) şehadetinden sonra bazıları kardeşi Abdullah b. Musa b. Cafer’in peşine gittiler ve bazıları da “Vakıfilere” katıldı. Ancak Şiaların çoğunluğu o zaman daha küçük yaşta olan İmam Cevad’ın (a.s) imametine kabul ederek ona tabi oldu. İmam Cevad (a.s) ile saray bilginleri arasında çeşitli münazaralar yapılmıştır. İtikad, tefsir, fıkhın çeşitli konuları ile ilgili çeşitli hadisler İmam Cevad’dan (a.s) elimize ulaşmıştır.
İmam Cevad (a.s) h. 215. (veya 214.) yılda Abbasi Halifesi Me’mun’un kızı Ümmü Fazıl’la evlendi.[5] Bu evlilik Me’mun’un isteği üzerine gerçekleşmiş ve İmam Cevad (a.s) Hz. Fatıma’nın (s.a) mehriyesi olan on beş dirheme eşit bir mehirle bu evliliğe onay vermiştir. İmam Cevad’ın (a.s) bu eşinden çocuğu olmamıştır.[6] İmam Cevad’ın (a.s) tüm çocukları “Semane-i Mağribiye” adlı bir başka eşinden dünyaya gelmiştir.[7] Bazılarının dediğine göre İmam Rıza (a.s) Horasan’da ikamet ettiğinde İmam Cevad (a.s) bir keresinde babasını görmek için bu bölgeye bir seyahatte bulunur.[8] İşte bu seyahatte Me’mun, kızını imam Cevad’la (a.s) nikâhlar. Nitekim İbn-i Kesir, İmam Cevad’ın (a.s) Me’mun’un kızıyla nikâh hutbesinin daha İmam Rıza (a.s) hayattayken okunduğunu, ancak düğün töreninin Me’mun’un izni ile h. 215 yılında Tikrit’te yapıldığını söylemiştir.[9] Bu görüşle bazılarının evliliğin 202 yılında bazılarının ise 215 yılında gerçekleştiğine dair görüşleri arasında bir çelişki yoktur, ancak bu durum İmam Cevad’ın (a.s) Yahya b. Eksem’le Bağdat’ta yaptığı ünlü münazara ile uyuşmamaktadır.
Şeyh Müfid’in naklettiğine göre İmam Cevad’ın (a.s): “Ali (İmam Hadi)”, “Musa”, “Fatıma” ve “Emame” adlı dört çocuğu vardı.[10] Elbette bazıları İmam’ın “Hekime”, “Hatice” ve “Ümmü Gülsüm” adlı üç kızının olduğuna inanmaktadır."[11]
İmam Cevad’ın (a.s) imameti hicri 203 yılından 220 yılına kadar toplam 17 yıl sürmüştür. İmam Cevad’ın imametine birçok rivayet ve karine delalet etmektedir. Örneğin: İmam Rıza’nın (a.s) ashabından birisi halifesi ve vasisi hakkında kendisine yönelttiği bir soruda İmam Rıza (a.s) kendi eliyle önünde oturan oğlu Ebu Cafer’i (İmam Cevad’ı) işaret etmiştir.[12] Başka bir rivayette İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bu Ebu Cafer’i kendi yerime tayin etmiş ve ona makamımı vermişim. Bizler küçüklerin büyüklerinden miras aldığı bir ailedeniz.[13] Yani büyükler ilmi mirası aldıkları gibi küçüklerimiz de hiçbir fark olmadan ilmi büyüklerden miras alırlar. Bir başka rivayette ise İmam Rıza’nın ashabından; Ebü’l Hasan b. Muhammed, İmam Rıza’dan (a.s) şöyle duyduğunu rivayet etmiştir: “Ebu Cafer, ailem arasında benim halifem ve vasimdir.”[14]
İmam Cevad’ın (a.s) imameti iki Abbasi halifesi ile aynı döneme rastlamıştır. Birincisi 193 yılından 218 yılına kadar halifelik yapan Me’mun’dur. İmam Cevad (a.s) ömrünün 23 yılını bu Abbasi halifesi zamanında geçirmiştir. İkincisi, 218 yılından 220 yılına kadar halifelik yapan Mu’tasım’dır. İmam Cevad’ın (a.s) imametinin iki yılı bu halife döneminde geçmiştir. İmamın yaşadığı şehir Medine idi, ancak mezkûr iki Abbasi halifesinin isteği üzerine İmam, Bağdat’a yolculuk yapmış ve Mu’tasım zamanında orada şehit olmuştur. İmam Cevad (a.s), bir kere Me’mun zamanında 214 (veya 215) yılında Bağdat’a yolculuk yapmış ve orada kısa bir süreliğine kalmıştır. Bu süre zarfında saray âlimleri ve başka âlim ve fakihlerle çeşitli konularda münazaralar yapmıştır.[15]
Şehadeti
Abbasi Halifesi Mu’tasım, İmam Cevad’ı (a.s) Medine’den Bağdat’a çağırmış ve İmam Cevad (a.s) da h. 220 yılında Safer ayının 28’inde Bağdat’a ulaşmış ve aynı yılın Zilkade ayında Bağdat’ta şehit olmuştur.[16] İmam Cevad’ın (a.s) şehadeti bazı kaynaklarda Zilhicce[17] ayının beşinde veya altısında bazı kaynaklarda ise Zilkade ayının sonunda olduğu zikredilmiştir.[18]
İmam Cevad’ın (a.s) şehadetinin nedeni hakkında, Kadı İbn-i Ebu Duad’ın, Abbasi Halifesi Mu’tasım’ın yanında dedikoduculuk yapması gösterilmiştir. Deliline gelince Mu’tasım’ın İmam Cevad’ın (a.s) hırsızın eli kesilmesi konusunda vermiş olduğu fetvayı kabul etmesiyle İbn-i Duâd ve çok sayıda saray âliminin mahcup olması buna neden olmuştur. Kadı’nın sözlerinden etkilenen Mu’tasım, İmam Cevad’ın (a.s) öldürülmesi için karar alır, İmam o zamanlar daha 25 yaşındadır. Mu’tasım, niyetini vezirlerinden birisinin kâtibine açıklar ve İmamı zehirleyerek öldürür.[19] Elbette bazıları, İmam Cevad’ın (a.s) Me’mun’un kızı Ümmü Fazıl tarafından zehirlendiğine inanmaktadırlar.[20]
Şeyh Müfid (ö. 413) şöyle diyor: “Her ne kadar bazıları İmam Cevad’ın (a.s) zehirletilerek öldürüldüğünü söylese de bu konu benim buna tanıklık etmem için netlik kazanmamıştır.” Ama Mes’udi (ö. 346) şöyle demektedir: “Mu’tasım ve Cafer b. Me’mun (Ümmü Fazıl’ın kardeşi) her zaman İmam Cevad’ı öldürme düşüncesinde idi. İmam Cevad’ın (a.s) Ümmü Fazıl’dan çocuğunun olmaması ve Ali adlı oğlunun başka bir eşinden olmasından dolayı Cafer kardeşi, Ümmü Fazıl’ı İmam Cevad’ı (a.s) zehirlemesi için teşvik etmiştir. Böylelikle imamın yiyeceği üzüme zehir konulmuş ve imam ondan yemiştir.” Mes’udi devamında şöyle yazmaktadır: “Ümmü Fazl yaptığından pişman olmuş ve ağlamıştır, ancak İmam ona beddua etmiş ve sonunda Ümmü Fazl amansız bir hastalığa yakalanmıştır.[21]
Dipnotlar
1-Kuleyni, Usul-u Kâfi, C. 1, s. 492; Meclisi, Biharü’l Envar, c.50, s. 1.
2-Kuleyni, Usul-i Kâfi, C. 1, s. 315 ve 492; Meclisi, Biharü’l Envar, c. 50, s. 1.
3-İbn Şehraşub, Menakibu Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 379; Meclisi, Biharü’l Envar, c. 50, s. 12–13.
4- Kuleyni, Usul-i Kâfi, C. 1, s. 492; el-Müfid, el-İrşad, c. 2, s. 264.
5-Taberi, bu evliliğin h. 202 yılında gerçekleştiğine inanmaktadır. Bkz. Et-Taberi, Muhammed b. Cerir, et-Tarih, c. 7, Beyrut: Müessese A’lemi lil-Metbuat, s. 149. (Mektebetu Ehlibeyt CD’si ikinci nüsha.)
6- İbn-i Şehraşub, a.g.e, c. 4, s. 380.
7- Kummi, Müntehal A’mal, c. 2, s. 235.
8- İbn-i Fenduk, Tarih-i Beyhaki, s. 46.
9- İbn-i Kesir, el-Bidayet ve’n-Nihayet, c. 10, tahkik, inceleme ve talik: Ali Şiri, Beyrut: Daru ihyaü’t-Turasü’l Arabi, h. 1408/1988, s. 295.
10- Müfid, el-İrşad, c. 2, s. 284.
11-İbn-i Şehraşub, Menakibu Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 380.
12- Şeyh Müfid, el-İrşad, c. 2, s. 265.
13- Şeyh Müfid, el-İrşad, c. 2, s. 266.
14-Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbari’r-Rıza, c. 2, s. 586.
15- İbn-i Şehraşub, Menakibu Al-i Ebi Talib, c. 1, s. 380.
16-El-Müfid, el-İrşad, Kum, Said b. Cubeyr, h. 1428, s. 481.
17- İbn-i Ebi es-Selc, s. 13.
18-Said b. Abdullah Eş’ari, s. 99/ Fazıl b. Hasan Tabersi, 1417, c. 2, s. 106.
19- Ayyaşî, a.g.e, c. 1, s. 320.
20- Amulî, a.g.e, s. 153.
21-El-Mes’udi, İsbatu’l Vasiyet Lil-İmam Ali b. Ebi Talib aleyhi selam, s. 192.