Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
İmam Caferi Sadık'ın yolu öz Muhammedi İslam'ın yoludur
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-01-2014 17:02 - 2331 Okunma

 İmam Cafer Sadık’ın (aleyhi selam) konumu hakkında birkaç noktaya dikkat etmek gerekir. Birinci nokta şudur ki İmam Cafer Sadık’ın (aleyhi selam) yolu, dedelerinin ve Hz. Nebiyi Hatem’in (Allah’ın selamı onun ve evlatlarının üzerine olsun) yolunun aynısıdır. Caferi Mektebi, Ehlibeyt Mektebidir. Ehlibeyt (aleyhimu’s selam) mektebi ise Öz Muhammed’i İslam’ın kendisidir. Ve İmam Cafer Sadık’ın (aleyhi selam) açıkladığı şeyler mutahhar dedelerinin açıkladıklarının aynısıdır. Ondan sonrada tertemiz evlatları bu yolu sürdürmüş ve açıkladıkları şeyler İslam’ın hakikatleridir. Öz Muhammedî İslam ise her türlü kişisel içtihad-i algı ve tercihlerden uzaktır.[1]  

Caferi Mektebi İslam’ın Aslı ve Özüdür

Ayetullah Hadevi Tahrani konuşmasını şöyle sürdürdü: Caferi Mektebini konuştuğumuzda gerçekte İslam’ın aslını ve özünü konuşuyoruz demektir. Dolayısıyla İslam için yapılan (öteki mezhep) yorumlardan birini konuşmuyoruz demektir. Caferi Mektebi öteki ekol ve mektepler gibi onlarla aynı konuma sahip bir ekol değildir, bilakis Caferi Mektebi İslam’ın asli metni ve İslam’ın hakkaniyet ölçüsüdür. Öteki ekol, mektep ve mezhepler Caferi Mektebine yakınlık ölçülerine göre hakikatle birliktedirler.

Dünya Ehlibeyt (aleyhimu’s selam) Yüksek Konsey Üyesi Ayetullah Hadevi Tahrani, Caferi Mektebi ve öteki mezhepler arasındaki farkları şu şekilde dile getirdi: Beşerin tüm yaşam boyutlarını göz önünde bulunduran İslam’ın hakikatine dikkat ettiğimizde Ehlibeyt Mektebi ve Caferi Mektebinin gerçekte düşünce, inanç, ahlak ve davranış yönlerini içine alan insanın tüm yaşam boyutlarını ele almaktadır. Caferi Mektebi insanın yaşantısının yalnızca bir bölümünü kapsayarak diğer bölümlerinden gaflet etmemiştir. Bazen bazıları hatayla Caferi Mektebini Hambeli, Maliki, Şafii ve Hanefi mezhebi ile mukayese etmektedir. Ancak bilinmelidir ki bu dört mezhep, fıkhi mezheplerdir ve gerçekte bu dört mezhep mensupları fıkıh alanında bir taklit merci ve müçtehidin takipçileridir. Yani Ebu Hanife, Ahmed bin Hambel, Şafii ve Maliki’nin. Gerçekte bunlar fıkıh alanında taklit merci ve müçtehittirler ve bunların takipçileri fıkıh konusunda bunları taklit etmekte ve tabi olmaktadırlar. Ancak İmam Cafer Sadık (aleyhi selam) taklit merci ve müçtehit değildir ki bizler yalnızca fıkhi konularda onu taklit edelim, tam tersi İmam Cafer Sadık (aleyhi selam) Şeriatın açıklayıcısıdır. İslam Peygamberi Nebiyi Mükerrem’in (sallallahu aleyhi ve alihi) bizler için getirdiği şeriatın açıklayıcısı. İsmet sıfatına sahip Ehlibeyt (aleyhimu’s selam) bu din ve şeriatın açıklayıcısı masumlardır. Onlar açıklamalarında hiçbir beşeri ilimlerden yararlanmadan bunu yapmaktadırlar. Ehlibeyt İmamlarının ilimleri, ilahi ilimle belgelenmiştir.

“Ehli Sünnetin dört mezhebi gerçekte dört fıkhi mezheptir. Her birisinin imamı taklit merci (ve müçtehit)tir. Halbuki İmam Cafer Sadık (aleyhi selam), Nebiyi Mükerrem Hz. Muhammed’in bulunduğu konumuna sahiptir. Yani bizler dinin bütün boyut ve alanlarında ona müracaat etmekteyiz. Bir müçtehit olarak değil, bilakis Allah’ın ilmine sahip bir imam olarak ona başvurmaktayız. İmam Cafer Sadık (aleyhi selam) bilinen yöntem ve araçlarla meseleleri dinden çıkarmak isteyen müçtehitler gibi değildir, bilakis bizler, din alanında ilahi ilimlere sahip kişiler olarak İmam Cafer Sadık ve öteki İmamlara başvurmaktayız.

Caferi Mektebi Veya Başka Bir İfadeyle İslam’ın Özü, Dini Tanımak İçin Mutedil Düşünce Yoludur

Ayetullah Hadevi Tahrani, Caferi Mektebi veya başka bir ifadeyle Ehlibeyt mektebi yahut tam doğru ifadesiyle öz İslam’ın dini tanımak için itidal düşünce yolu olduğunu belirterek şunları söyledi: Caferi Mektebi, akıl ve nakil arasındaki teadül ve denge mektebidir. Bizler tüm dinlerde iki ifrati ve radikal akımla karşı karşıyayız. Bunlar dinin metnine bağlı ve kendilerini bu metninin içinde sınırlamaktadırlar. Bizim kültürde “Ahbari Akım” bu şekildedir. Bunun mukabilinde ise akıldan dini anlamak için kontrol edilmez bir şekilde yararlanılmaktadır. Bizim kültürde buna “Kıyas Akımı” denir. Ancak Caferi Mektebi, akıl ve nakil arasında teadül ve denge mektebidir. Caferi Mektebinde, akıl naklin ışığı altında kemale ermekte ve nakil ise aklın ışığı altında kendi doğru yorum ve tefsirini ortaya koymaktadır.

ABNA.İR

--------------------------------------------------------------------------------
[1] — Öteki mezhepler bu tür kişisel içtihat, algı ve tercilerle doludur. Kıyas, istihsan… vb. gibi

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-01-2014 17:02 - 2331 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
24-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım