Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
İmam Ali Hamanei’nin Kaleminden "Bilinçli İman"
Bu başlık altında getirilen ayetler dikkatlice okunduğunda şu konular elde edilecektir:
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
14-06-2016 09:47 - 649 Okunma
1- İnanç ilke ve dayanaklarına iman, yüce Allah Resulü’nün (s.a.a) ve onun gerçek izleyicilerinin en belirgin özelliklerinden biri olduğu için Kur’ân-ı Kerim’de buna özenle vurgu yapılmıştır:
 
“Peygamber de kendisine Rabbinden indirilene inanmıştır, inananlar da. Hepsi de Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inanmıştır. Peygamberlerinden hiçbirini öbüründen ayırmayız (hepsini Allah’ın elçileri biliriz), duyduk demişlerdir ve itaat ettik, Rabbimiz, bağışlanma dileriz senden, varacağımız yer, tapındır senin.” (Bakara, 285)
 
2- İman körü körüne ve taklit üzere olmamalı, bilakis bilinç ve şuura dayanmalıdır. Onların imanını, çoğunlukla kof, amel yoksunu ve yok olucu nitelikteki avamsı teslimiyetlerden ve bağımlılıklardan ayıran da işte bu özelliktir. Bu bilincin bariz örneği aşağıdaki ayetlerde gözlemlenebilir:
 
“Gerçekten de göklerin ve yeryüzünün yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde aklı tam olanlara deliller var. Onlar, Allah’ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar ve göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürler de (gönülleri ve dilleriyle) Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, noksan sıfatlardan arısın sen, koru bizi ateşin azabından. Rabbimiz, gerçekten de sen kimi ateşe atarsan şüphe yok ki onu horhakir bir hale sokarsın ve zalimlere hiçbir yardımcı yoktur. Rabbimiz, gerçekten de biz, (can kulağımızla ve düşüncemizle yaratılış gerçekleri hakkında) bir seslenen duyduk, inanç için sesleniyor, Rabbinize inanın, diyordu, (bu varoluş nidasına cevap olarak) hemencecik inandık.” (Al-i İmran, 190-193)
 
3- Bu bilinç, anlak ve açık çıkarımın olmaması durumunda iman taşlaşacaktır; cahilce bir bağnazlığa dönüşecektir; hakikat ve hidayet yolunu insanın yüzüne kapatacaktır. Bundan dolayı kâfirlerin ve muhaliflerin kırılgan düşüncelerine kurulu bağnazca ve taklitçi imanları Kur’ân’da şiddetle kınanmış ve reddedilmiştir. Bu ayetin azarlayıcı ve anlamlı anlatım tonuna dikkat edin:
 
“Onlara, “Gelin Allah’ın indirdiğine ve Peygambere.” dendi mi, bize yeter atalarımızın yapageldikleri şeyler, böyle bulduk biz derler. Fakat ya ataları da bir şey bilmiyorlardı ve doğru yola gitmiyorlardıysa.” (Maide, 104)
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
14-06-2016 09:47 - 649 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
24-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım