Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
İFA Spor Kulübünden örnek nevruz kutlaması
Bahar bayramında anlamlı mesajlar
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
24-03-2014 11:29 - 2638 Okunma
 İFA Spor Kulübü tarafından Halkalı Muhammed Fuzuli Arenasında düzenlenen bahar bayramı Nevruz kutlaması büyük bir coşkuyla kutlandı.
 
 Halkalı’daki Nevruz . Kutlamalara Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Eski Devlet Bakanı Yaşar Okuyan, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, CHP İstanbul Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, Cabir Başkanı H.Hasan Karabulut, Caferider Başkanı Av.Sinan Kılıç ve Caferider yöneticileri,  CHP Küçükçekmece Başkan adayı Gökhan Gümüşdağ ve MHP Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Muharrem Yıldız Sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin yanı sıra binlerce vatandaş katıldı.
 
 
Programın yapılacağı salonun dışında Iğdır ili Tuzluca İlçesine bağlı köy derneklerinin hazırlandığı stantları gezen protokol geleneksel yemekleri tattı, halkla bayramlaşarak yumurta tokuşturdu. Ardından demir dövüp yakılan Nevruz ateşinden atladılar.
 
Büyük bir coşku içinde geçen dışarıdaki programın ardından salonda icara edilen programa geçildi.
 
Ali Demirtekin’in sunduğu program Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Cabir kurucu başkanı H. Hamit Turan’ın okuduğu Nevruz duasına binlerce kişi de eşlik ederek amin dedi.
 
 Tören İFA Spor Kulübü Başkanı Mehdi Şeren adına selamlama konuşmasını Aydın Aydeniz törene katılanları selamlayarak katkıda bulunanlara teşekkür etti.  Konuşmanın ardından Zeynebiye Gençlik Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Kasım Alcan’ın sahneye koyduğu nevruz tiyatrosuyla devam etti. Tiyatronun finalinde Mehmetçik ve Türk bayrağı ayakta alkışlandı.
Tiyatro gösterisinin ardından Nevruz temaşası sahne aldı. 
 
Bahar bayramı Nevruz kutlamasında konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz önemli mesajlar verdi. Büyük alkış toplayan konuşmasında Özgündüz şunları söyledi:
 
“Nevruz milletçe bizim Türk milletinin yüz yıllardan, bin yıllardan beri şekillene şekillene adeta bir kültür hazinesine dönüşmüş milli bayramımızdır.
 
Gadir-i Hum’un da  tarih mevsim itibariyle bu güne denk gelmiş olması bize ayrı bir heyecan ayrı bir anlam kazandırıyor. Bu bayrama girerken bir diğer bayramın arifesindeyiz ülkemizde demokrasinin cilvesi olan seçimin arifesindeyiz. 
Ben bir din hadimi olarak kişisel anlamda hiçbir partinin uzağında değilim ve hiçbir partinin hegemonyasında da değilim, üyesi ve bağımlısı değilim. Ülkemizde seçme seçilme hakkı yasalarımızda bu ülke vatandaşlarına tanınmıştır.
 
Bizim seçme hakkımızla birlikte, seçilme hakkımızı da tanıyanlardan seçilme hakkımızı tanıyanlardan yana olmuştur. Biz kendi insanımıza oyumuzu verip o idarelerde ola ki işimiz olduğunda kapısını tıklatacağımız birilerini arzu etmekteyiz. Milletimizin bütün evladı hepimizin evladıdır. Hepimiz kardeşiz. Biz bu açıdan seçilme hakkımızın teslim edilmesini arzu etmekteyiz. Teslim edenden yana da tercihimizi kullanacağız camia olarak.
 
Son günlerde nedense niyeyse Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri devlet vatandaşının etnik ve mezhebi kimliğine tabir caizse kör olmuştur. Vatandaşlık hakkıyla eşitlik hakkı tanınmıştır. Devleti yönetenler mezhebi kimlik, kavmi kimlik üzerinden siyaset yapmamıştır. Doğru yapmışlardır. Diğer politikaları doğru muydu yanlış mıydı o bir yana ama milleti bölmemeye, bundan önceki dönemlerde hep özen gösterilmiştir. Siyasilerimizin hemen hepsi dikkatli davranmıştır.
 
Kimseye etnik veya mezhebi dini kimliğiyle bakmamış ötekileştirmemiştir. Ben yurt dışında konferanstayken ülkeyi yöneten bir insanın başka kapıştığı dünkü ortaklarıyla asıl sebep neyse, ayrıldıkları şeyler neyse o beni çok fazla ilgilendirmiyor ama birbiriyle kavga ederken beni de ihmal etmeyip bu camiaya yönelik sözlerini de anlamakta zorlanıyoruz. Efendi bize takiye bizim işimizde birileri bizi bile geçmiştir biz ki takiye ve tovriyenin zirvesindeyiz onlar bizi bile geçmiş. Size yakın tarihimizi ve günümüz tarihini hatırlatırım. Şia gayri Müslim ecnebiye ülkesine sokmaz.
 
Bunu İran İslam Cumhuriyetinde gördünüz, doğu ve batı emperyalizminin desteği ve gerici Arap rejimlerinin petro- dolarlarıyla yeni gerçekleştirilen bir halk inkılabını yok etmek üzere İran topraklarına girdiler. Sekiz senelik haksız bir savaş oldu. Sonunda savaşa gelenler kör pişman geri döndüler. 82 yılında devleti muazzama Lübnan’ı işgal etti Lübnan’daki birkaç yüz  Şia genç hem düveli muazzamayı kendi vatandaşlarının ihanetine rağmen ABD’yi İngiltere’yi, Fransa’yı, İtalya ve bölgenin kanseri olan İsrail’i bölgelerinden kovdular. 2006’da Amerika bütün teknolojisini İsrail’in emrine vererek artık yeni bir dünya kurulacak ve Lübnan’dan Haydar-ı Kerrar’ın oğulları atılacak diye mağrur bir edayla Lübnan’a girdiler.
 
Ama yine arkalarına baka baka kaçmak durumunda kaldılar. Kurtuluş savaşında Şia Azerbaycan’dan kalkıp hanımının boynunda ve kolundaki ziynetini alıp buraya geldi hem maddi hem de canıyla Çanakkale’de can verdi. Orada yatan çeyrek milyon şehidimizin ruhu şad olsun. Osmanlıya karşı bir olan senin mezhepdaşların Osmanlıyı parçalayıp Irak’a girdiklerinde Irak’ta Şia’nın Ayetullahları halkla beraber İngiliz’e karşı savaşmış, Osmanlıyı savunmuştu. Ama orada pirensiniz olan mezhepdaşlarınız derhal İngilizlerin safına geçmiş ve sizi arkadan hançerlemişti. Ve bu gün Amerika’nın kucağına oturup antiemperyalist zıddı tağut olan dini, Emperyalizmin kucağında besleme gibi anlatma, yayma gibi gaflet içinde olan da biz değiliz. Tağuta başkaldıran, rest çeken biziz. Siyonizm’i emperyalizmi dize getiren biziz.
 
Bize takiyeci diyecek kadar cesaretiniz var mı sizin? Peygamberimiz, imamlarımız, müçtehitlerimiz bize Sünni- Şii kardeştir diyor. Eğer birisi size karşı hata işlerse o Sünni’nin hatası değil o bireyin hatasıdır ve Sünni hala senin kardeşindir. Herkes kendi suçunun sorumlusudur dedi. Bizim müçtehitlerimiz Sünni’nin de malı, canı, ırzı en az Şia kadar muhteremdir, hürmetlidir diyor. İftihar ederek diyorum ki Şia müçtehitleri bu güne kadar mezhep bağnazlığı yapıp kardeş katline ferman vermemiştir. Şia fıkhına kardeşkanı bulaşmamıştır. Kardeşin namusuna fetva veren yobazlıkta olmamıştır. Bize niye takiyeci diyorsunuz? Çünkü bizi öldürseniz de sesimizi çıkarmıyoruz.
 
Sizin uşaklık ettiklerinize biz kafa tutuyoruz, sizden korktuğumuzdan değil. İmamımız, imanımız, vicdanımız böyle öğütlediği içindir. Allah şahidim olsun ki bu bunun içindir. İmanımız bize Habil olmayı öğretti, Kabil gibi kardeş katili olmayı öğretmedi. Bize düşman karşısında dik durmayı öğretti. Muhammed Resullullah diyeni düşman görmememizi öğretti. Onunla kavga etmez. Birileri mezhep asabiyetiyle bir grubu etrafına kümeleyip hesap sorulmaktan kurtulmak için iktidarda tahta kalmak istiyorsa kalsın bu benim meselem değil ama bunu yaparken benim mezhebine, benim camiama, benim inancıma dil uzatmak kimsenin haddi değil. Evet biz düşman karşısında, ülkeme, milletime, dindaşıma, kitabıma kasteden gayrimüslimdir. Biz böyle öğrendik.
 
Ama ne edeyim ki birileri meydanlarda hicap, tesettür dersi verirken özel dünyasında Kur’an’la Allah kelamıyla alay ve maskara eden takiyecilerin bu ülkede bana takiyeci demeye hakkı var mı? Evet Kur’an’ın her bir kelimesi için bu camianın her bir ferdi canını feda eder. Siyasetinin sizin olsun ama benim kitabımla, Kur’an’la sakın uğraşmayın. Amerikalı asker de İncirlik hava üssünde benim kitabımla uğraşıyor, işgal ettiği Afganistan’da benim kitabımı yakıyor. Müslüman’ım diye geçinen Müslüman’ım diye milleti kandıran da kitabımla alay ediyorsa bu benzeşmeyi de anlamakta zorlanıyoruz. Bu benzeşme nedendir?
 
Kur’an’la kimse alay edemez o Allah’ın kitabı o en güzel kelamdır. Onunla alay edenler alay edilecek duruma düşeceklerdir. Allah o günü yakın etsin. Evet Nevruz yeni bir gündür. Biz Alevi’si, Sünni’si, Kürdü türkü Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı Arnavut’u hepimiz biriz. Peygamberimiz bize bir olmayı tek yumruk olmayı öğretti. Bölük pörçük olmamayı tavsiye etti. Kitabımız bize bir olmayı, iri olmayı diri olmayı öğütledi. Hünkar Hacı Bektaş Veli de Kur’an’ın o ayetine işaret ederek bu sözü söylemiştir. Allah’ın izniyle bu necip millet bütün kesimleriyle tek vücut olacak. Bu ülke bizimdir bizim kalacak diye konuştu.
 
CHP İBB Başkan adayı Mustafa Sarıgül de kutlama töreninde bir konuşma yaptı. 
 
Bu gün bahar bayramıdır,bu gün Hz. Ali’nin, Hz. Fatıma’nın bayramıdır. Allah’tan dileğim dünyada barış hâkim olsun, huzur hakim olsun, bütün yangınlar sönsün, savaşlar sona ersin. 
 
Tabiatın bahara hazırlandığını ifade eden Sarıgül, "İnsanların da kendilerini yeni bir bahara hazırlaması lazım, gönül temizliği yapması lazım. Ama bakıyorum ki insanlar kendilerini yenileyemiyor. İnsanların kendi gönlündeki kin, nefret duygusunu dışarıya atması lazım. Herkesin barış, demokrasi, özgürlük demesi lazım. Nevruz Bayramı herkesin bayramı. Ben istiyorum ki Nevruzu herkes coşkuyla kutlasın. Yurttaşlarımızla el ele kol kola omuz omuza olalım. Herkes kendi kültürünü, kendi inançlarını yaşasın, kendi dilini konuşsun" dedi. 
 
Sarıgül Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'e hitaben de şunları söyledi: "Hocam sizin bilginizden, tecrübelerinizden çok istifade ettim. Hangi görevde olursam olayım sizi ve camianızı yüreğimde ve başımın üzerinde taşıyacağım. Huzurunuzda şunu söylemek istiyorum ne oldum değil ne olacağım diyeceğim. Sizin bana on yıl önce söylediğiniz şu sözünüz kulağıma hep küpe olmuştur. Sarıgül inşallah ileride çok farklı makamlarda olursunuz. Allah insanları denmek için ya makam verir ya da para. Makamın çok yüksek olabilir, paran da çok olabilir ama adam olamamışsanız ne işe yarar? Bu sözünüz bana hep ışık olmuştur. Din farkı, dil, ırk, kültür ve mezhep farkı gözetmeyeceğim. Cumhuriyetimizin değerlerine önem veren herkesle beraber olacağım. Allah’ım izin verirse hayırlı olanı bize kısmet etsin seneye İstanbul büyükşehir olarak Nevruzu birlikte kutlamayı Allah nasip etsin."
 
Kutlama töreninde konuşan Dünya Caferi Alimler Birliği Başkanı Hasan Karabulut: “Hz. Peygamber ve Ehlibeytiyle dünyasını, hayatını şekillendirenler üstün olacaktır” diyerek şunları söyledi:
 Dünya karanlıklardan Muhammed ve Ehlibeyt'i Muhammed'in bilgisi ile ışığı ile nura kavuşmuş. Nevruz herkesin bildiği gibi yeni günün adıdır. İmam Cafer-i Sadık Nevruzu değerlendirdiği zaman genelde toplumdaki deyiş şudur tabiatın yeniden canlanması bitkini yeşermeye başlaması, ama İmam Cafer-i Sadık buyuruyor ki; güneş ile dünyanın buluştuğu ilk günün adıdır. Nevruz rüzgarların ilk kez bu alemde esmeye başladığı günün adıdır. Nevruz bitkinin ilk kez bu alemde dünyada yeşermeye başladığı günün adıdır.
 
Yaradan bu alemde her yılda bir ölüm yeniden hayatı kendi kurduğu düzende hedeflemiştir. Neden? İstemiş ki insanoğlu bu tabiata bakarak kendisini yenilesin yeniliklere doğru yürüsün.
 
İmam Cafer-i Sadık Nevruzu bize anlatırken diyor ki sizde Nevruz'da değişin, fikirleriniz değişsin, ufkunuz açılsın, toplumunuz değişsin, geleceğiniz dğişsin. Ülkemizde yaşanan skandaldan sonra birşeyi sizinle paylaşmak istiyorum.
 
Geçtiğimiz hafta bir gazetede İran İslam Cumhuriyeti'nin İmam Cafer-i Sadık Üniversitesi'nin Rektörünün bi açıklamasını yazmış burada dünyanın en büyük bilim adamlarının birinden bahsediyor. Albert Einstein'dan bahsediyor. Einstein diyor ki izafiyet teorisini bundan 1200 yıl önce yaşayıp ilk kez ortaya koyan İmam Cafer-i Sadık'tır ve bunun için ben İmam Cafer-i Sadık'ın müridi ve Şia’sıyım. Evet dünya değişecek, Allah bir nur ile bu alemi kurdu ve sonunda bu nuru o alemin eline verdi. O nur Muhammed Ali'nin nurudur sonunda o nurun devamı olan İmam Mehdi'nin eline verecek ve öyle ki İmam Cafer-i Sadık buyuruyorlar ki; o nurun kemali yine bir Nevruz gününde vuku bulacak o Kabe'den çıkacak ve tüm aleme diyecek ben Muhammedi Ali Muhammed'in kaimiyim. Yenilikler olacak Muhammedi Ali Muhammed'e bakanlar onlarla dünyasını hayatını şekillendirenler üstün olacaktır. Her iki dünyanın saadetini yaşayacaktır.
 
Ancak Muhammedi Ehlibeyti dışlayanlar her iki dünyada da dışlanmış olacaklardır. Biz bu aleme geldik Muhammed Ali Muhammed'in yüzü suyu hürmetine ve onların adı ile yaşıyoruz ve bu alemin nuru ışığı onlara başlamış onlarla yürüyecek. Dünyada ilmin babası ilim konuların önderi Peygamber ve Ehlibeyt'dir bunu tüm dünyadaki bilim adamları beyan etmektedir.
 
Nevruz bir bayramdır, bizim dedelerimizden değil, insanlık tarihinden başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. Bizim dedelerimiz de bu günü Gadir Hum ile bütünleştirerek ebedi bir bayram olarak tabiatın üstünde, evrenin üstünde manevi bir bayram olarak görmektedir ve böyle yaşamış ve böyle yaşatmaktadır.
 
Bugün bir noktaya geldik, Birleşmiş Milletler Nevruzu dünyada uluslararası bir bayram olarak ilan etmiştir. Bu da bizim doğruluğumuzun, hak yolda olduğumuzun bir başka kanıtıdır. Allah bizi Ehlibeyt'ten ve Ehlibeyt'in belirlediği bu doğru çizgiden ayrı salmasın. Her gününüz Nevruz olsun. Hepinizin Nevruz bayramı kutlu olsun.
 
CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ise şunları söyledi:
Bu bayram ülkemize ve insanlığa barış ve kardeşlik getirmesini diliyorum. Bu bayramı barış ve kardeşlik bayramı olarak kutluyoruz. Ancak ülkemizi yönetenler son günlerde birliğimizi pekiştirmek yerine ayrıştırıcı bir dil ve üslup kullanıyorlar. Sizleri ayrıştıranlara karşı, hırsızlık olaylarına bulaşan, ötekileştirenlere karşı, bölücü, mezhepçi insanlara itibar etmeyin onları reddedin. Biz her şeye rağmen kardeşliğimizi koruyacağız. Onlar isteseler de bizim birliğimizi bozamayacaklardır.  İnancımızla alay eden bu kirli bağnaz zihniyet kendi çikolatacı hırsız bakanı Kur’anla alay edenince sesini çıkarmıyor. Yeri geldiğinde din iman, Kur’an diyerek bu değerler üzerinden siyaset yapanlar google Müslüman’ı olan bu adama bir şey yapmıyorlar. İnşallah 30 Mart’ta bunların hesabını soracağız. Nevruz bayramınız mübarek olsun.
  
Kutlama töreninde Caferider başkanı Av. Sinan Kılıç’ta kısa bir selamlama konuşması yaparak anlamlı mesajlar verdi. Kılıç şunları söyledi: “Nevruz bahar bayramıdır. Bu bayram Ali bayramı olarak ta kutlanmaktadır. Nevruz yeniden dirilişin adıdır.  Orta Asya ve Balkanlar da bu bayram barış ve kardeşlik bayramı olarak kutlanıyor. Bu bayramı farklı anlamlara çekenlere bu millet tepki göstermiştir.  Bizler Türkiye Caferileri olarak İnancımızda, yasımızda ve bayramlarımızda da samimiyet içerisindeyiz. Birilerin iddia ettiği gibi yalan, riya, fitne, fesat içerisinde değiliz. Sizler bu bayram ve matemlerde takiye gördünüz mü? Asıl takiyeciler Google’dan ayet sallayanlardır.  Demokrasinin bayramı olan seçimlerde de yeniden bir dirilişin bir uyanışın yaşanacağı ümit ve dileğiyle bayramınız mübarek olsun.
 
CHP Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Gökhan Gümüşdağ da; “Bu gün tabiatın bayramıdır bu gün şahı velayetin bayramıdır. Nevruz bayramınız Ali bayramımız mübarek olsun. Biz adaleti hakça kazanıp adilce bölüşmeyi ondan öğrendik. Hz. Ali dünyaya hayat verdi, insanlığa hayat verdi. Allah bizleri Ehli Beyitten ayırmasın diyerek birlik ve beraberlik mesajı verdi.
 
MHP Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Muharrem Yıldız ise ; “Iğdırlı, Karslı hemşerilerimiz hepinizin Nevruz bayramını Ali bayramını kutluyorum. Sizler bu güzel bayramı memleketten alıp buraya taşıdınız. Sizleri tebrik ediyorum. İyi ki varsınız. Bu güzellikleri yaşatıyorsunuz.  Ülkemizde Bizim bayramımızı alıp nefret dili, savaş dili olarak kullananlara karşı sizler barışın, sevginin, kardeşliğin dilini kullanıyorsunuz.  Bizler bu güzellikleri meydanlarda kutlayacağız. Dev alanlar kuracağız ve bu güzellikleri o meydanlarda kutlayacağız. Hepinizin bayramı kutlu olsun.” diye konuştu.
 
Törende halk ozanları Maksut Feryadi ve Saim İstekoğlu değişleriyle gönülleri okşarken, Nevruz geleneklerinin vazgeçilmezlerinden olan Keçel Kosa oyunu sergilendi, Kafkas Yıldızları sahne aldı. Akpolat Spor Kulübü'ün gösterilerinin ardından köy dernekleri başkanlarıyla Zehra Ana Derneği ve Azerbaycan okulu müdürü Serdar Koca'ya da plaket verildi. Törene katılan halka yedi levin dağıtılırken, protokol üyelerine xonça ikram edildi.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
24-03-2014 11:29 - 2638 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
28-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım