Reprieve’in Suudi Arabistan’la ilgili raporunda, bu ülkede Bin Selman'ın iktidarındaki ilk 8 ayda idamların yüzde 100’e yakın arttığı bildirildi. Buna göre Bin Selman'ın iktidara geldiği Haziran 2017'den Mart 2018 tarihine kadar, önceki 8 ayda 67 olan idam sayısı 133’e yükseldi.
Rapora göre 2018’de idamların sayısı 147 olurken, 2014’ten beri Suudi Arabistan’ın idam ettiği kişi sayısı 700’e yaklaştı. Suudi Arabistan’da idam edilenlerin yüzde 49’unu yabancı uyruklular oluşturdu.
İdam gerekçelerinin yüzde 39’unu uyuşturucu bağlantılı suçlar oluştururken, bu nedenle 2014’ten bugüne idam kararı infaz sayısı da 246’ya ulaştı.
Rapora göre bu yıl gerçekleşen idamlar arasında, kendisine tecavüze yeltenen Suudi patronunu öldüren Endonezyalı genç kız Tuti Tursilawati de yer aldı. Ekim ayında idam edilen Tursilawati’nin durumu hakkında ailesine de Endonezya hükümetine de bilgi vermeyen Suudi Arabistan’ın bu tutumunun, ülkenin uluslararası normlarını hiç saymasının örneği olarak gösterildi.
Suudi Arabistan’ın gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle dünya gündemine geldiği hatırlatılan raporda, ülkede rejime muhalefet gerekçesiyle tutuklu bulunan en az 54 kişinin de idamı beklediğine işaret edildi.
Raporla ilgili açıklamalarda bulunan Reprieve Direktörü Maya Foa, “Veliaht Prensin reform vaatlerine rağmen ülkesinde uyuşturucuya bağlı idamlar alarm verici düzeyde yüksek.” ifadelerini kullandı.
“Cemal Kaşıkçı cinayeti Suudi rejiminin yöneticilerinin vahşetini ortaya koydu.” diyen Foa, dünyanın Suudi Arabistan’dan siyasi tutukluların ve zayıf göçmen işçilerin idamı konusunda da hesap sorması gerektiğini kaydetti.
Bilindiği gibi Kaşıkçı cinayetinde Bin Selman'ın çok açık bir rolünün olduğu ortaya çıkmasına rağmen Amerikan başkanı Trump, Bin Selman'ı Kaşıkçı cinayetinde temize çıkarmaya çalışmış ve Bin Selman'ın Amerika için bölgede önemli hizmetler verdiğini açıklamıştı.