Arap Baharı'nın etkilediği ülkelerde rejim değişikliklerinde önemli rol oynayan Katar son günlerde Taliban ile Afganistan arasındaki barış görüşmelerine odaklandı. İzmir büyüklüğünde bir yüzölçüme sahip olan Körfez ülkesi Katar bölgesinde İran ve Suudi Arabistan gibi büyük ülkelerle boy ölçüşmekle kalmıyor, aynı zamanda dünya politikasında da söz sahibi olmaya başladı.
Siyasi uzmanlar dünya politikasında etkili olmak için büyük bir devlet olmanın gereklilik olmadığına en iyi örnek olarak Katar'ı gösteriyor. Libya'da Muammer Kaddafi'nin linç edilmesiyle sonuçlanan rejim değişikliğinin baş aktörlerinden biri olan Katar'ın bu güce erişmesini siyasi analistler de ilk başta şaşkınlıkla karşıladı.
Dünyada kişi başına milli gelirin en yüksek olduğu ülke unvanına sahip Katar'da bu değişimin mimarı Başbakan ve aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı görevini de üstlenen Şeyh Hamad Bin Casim El Tani. Katar Başbakanı El Tani bölgede etkili olmak için yıllardır çok etkili bir dış politika yürütüyordu. Amerika Birleşik Devletleri'nin Katar'daki Al Udeid askeri üssünden Irak, Afganistan ve Somali'ye operasyonlar düzenlemesine izin veren El Tani, bu sayede komşusu İran'la "eşit kuvvetler" olarak masaya oturduğunu açıklamıştı. ABD'nin ileri merkez komutanlığı da bu ülkede bulunuyor.
'MASADA İRAN'LA EŞİTİZ'
Wikileaks'ın yayımladığı ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2006 tarihli bir gizli belgesinde Katar Başbakanı Şeyh Hamad Bin Casım El Tani, ABD'li bir yetkiliye gururla şu sözleri söylüyordu: "Katar İran'la eşit bir kuvvet olarak masaya oturuyor ve bu çok önemli bir olay."
ARAP BAHARI KATAR'A YARADI
Katar 10 yıldır bölgede yürüttüğü aktif dış politikasının semeresini ise Arap Baharı'nın başlamasıyla aldı. Tunus ve Mısır'da rejim değişikliklerini desteklediklerini sözlü olarak açıklayan Katar, Libya ve Suriye'de ise açıkça taraf oldu. Libya lideri Muammer Kaddafi'ye karşı isyancıları silahlandırmaktan çekinmeyen Katar, Libya hava sahasının uçuşlara kapatılması fikrini de ilk ortaya atan ülkeler arasında yer aldı. Kaddafi'nin isyancıları bombalamasını engellemek için Libya hava sahasının kapatılmasının altına imza atan iki Arap ülkesinden biri de yine Katar.
Muammer Kaddafi'nin linç edilerek öldürülmesinin ardından Libyalı muhalifler bile açıklama yaparak Katar'ın iç işlerine karışmasından ve İslamcı militanları silahlandırmasından şikayet ettiler.
KADDAFİ ÖLÜNCE SURİYE'YE YÖNELDİ
Libya'da rejim değişikliğinden hemen sonra bu küçük Körfez ülkesi Suriye üzerinde odaklanmaya başladı. Suriye'de geçtiğimiz yıl mart ayından bu yana şiddet olayları devam ediyordu. Ancak geçtiğimiz yıl eylül ve ekim aylarında şiddet olayları durma noktasına gelmişti.
Ancak Suriye'deki Esad rejiminin talihsizliği Libya lideri Muammer Kaddafi'in linç edilerek öldürülmesi oldu. Katar özellikle Arap Birliği nezdinde başlattığı girişimlerle Esad rejimini köşeye sıkıştırmaya başladı. Arap Birliği ülkelerini kıskaça alan Katar, geçtiğimiz kasım ayında Suriye'ye karşı ekonomik yaptırım uygulanması kararını çıkarmayı başardı.
TANİ: GÖZLEMCİLER BAZI HATALAR YAPTI
Arap Birliği'nin Suriye'ye gözlemci göndermesine de karşı olan Katar, Suriyeli muhaliflerin gözlemcileri eleştirmesi fırsatını değerlendirmekte gecikmedi.
ABD'nin New York kentinde açıklama yapan Katar Başbakanı Şeyh Hamad Bin Casim El Tani, Arap Birliği'nin tarihinde ilk kez gözlemci gönderdiğini, bu esnada da "bazı hatalar" yaptığını iddia etti. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'dan "gözlemci" konusunda yardım isteyen Tani, BM'nin bu konudaki deneyimlerini kendileriyle paylaşmasını talep etti.
KARZAİ GERİ ADIM ATMAK ZORUNDA KALDI
Katar son olarak da Afganistan ve Pakistan'a el attı. Afganistan'ın Taliban'la barış görüşmelerine başlamasını sağlamak amacıyla örgütün Katar'da temsilcilik açılmasına izin verildi.
Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Taliban'ın Katar'da temsilcilik açmasına tepki göstererek bu ülkedeki büyükelçisini geri çekti.
Karzai, Taliban'ın temsilcilik açması için Türkiye ve Pakistan'ı işaret etmişti. Ancak ABD'nin desteğini alan Katar Başbakanı El Tani, Karzai'ye geri adım attırdı.
ÖNCE EL CEZİRE GİDİYOR
Yine Katar merkezli El Cezire, Ortadoğu'daki yönetimlerin korkulu rüyası oldu. Tunus, Mısır ve Libya'daki rejim değişikliklerinde önemli rol oynayan El Cezire televizyonu Suriye'de Esad rejiminin düşürülmesi için de yoğun bir çaba içinde.
El Cezire televizyonunun son el attığı ülke ise Pakistan. Pakistan'dan ayrılmak isteyen Belucistan bölgesi hakkında haber yapan El Cezire televizyonu, bölgedeki halkın Pakistan'dan ayrılmak istediğini haberleştirdi. NTV
***
ABD'de New York kentinin en pahalı dairesi geçtiğimiz mayıs ayında el değiştirmiş ancak satın alan kişi sır gibi saklanmıştı. O kişinin Katar Başbakanı Şeyh Hamad Bin Casim El Tani olduğu ortaya çıktı.
