ABD Başkanı Trump'ın, Suriye'den çekiliyoruz mesajından sonra, ABD'li yetkililerden üstü üste açıklamalar gelmişti.
"Hemen çekiliyoruz", "3 ayda çekiliyoruz"a döndü, sonra "zaman vermedik, bazı koşulların oluşması gerekiyor" dendi, göstermelik ufak tefek çekilmeler yapıldı ama bunların hepsi bir tiyatroda ibaret kaldı.
Bu sürecin başından bu yana ABD'nin Suriye'den asla çekilmeyeceğini ifade ediyoruz.
ABD'nin çekilme şartlarından birisi IŞİD'in tamamen temizlenmesi…
Ve ne tesadüftür ki, IŞİD tam bitti denilirken, bir anda Münbiç'te bombalı saldırı gerçekleştirdiğini, 4 Amerikan askerinin de bu saldırıda öldüğünü gördük.
Önceki yazımda bu saldırının "Münbiç'in 11 Eylül'ü" olduğunu belirtmiştim.
ABD'de gerçekleşen 11 Eylül saldırıları, ABD'nin bir işgal projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi'nin hayata geçirilmesinin bahanesi olmuştu.
Münbiç'in 11 Eylül'ü ise ABD'nin Suriye'den çekilmemesinin gerekçesi olacak.
Ve ajanslardan öğreniyoruz ki, ABD birlikleri Kuzey Irak'tan, Suriye'nin Haseke bölgesine yeni bir askeri sevkıyat gerçekleştirdi.
ABD'nin Suriye'den çekilmesi hikâyesi, Türkiye'de akaryakıt fiyatlarındaki sözüm ona indirm yapılması gibi… Malum, benzine bugün 5 kuruş indirim yapılıyorsa, yarın 10 kuruş zam yapılıyor. 1 geri, 2 ileri…
ABD de askerimi çekeceğim, çekiyorum, çektim diyor ama ardından pratiğe baktığımızda daha fazla asker Suriye'ye sokmuş.
ABD, IŞİD saldırısı bahanesiyle, Münbiç'te devriyeleri de artırmaya başladı. Devriyeye ABD tankları da katıldı.
Hani Münbiç YPG'nin davetiyle Suriye ordusuna bırakılmıştı? Hepsi tiyatro…
Bu tiyatrolarla siyasi sürecin bir an önce başlatılması ve ABD'nin YPG'ye özerklik verilmesi baskısının hayata geçirilmesi amaçlanıyor. Böylece ABD'nin Suriye'deki varlığı resmen kalıcı olacak.
Yaşanan güncel gelişmelerde isabetli yorumlar yapabilmemiz elbette ki bugüne kadar öngörülerinde hiç yanılmamış olan bir Liderle, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın bakış açısıyla olaylara bakmamızla alakalıdır.
Nitekim Prof. Dr. Baş, 2000'li yılların başından bu yana ABD'nin vatan arayışında olduğunu ve vatan olarak da ülkemizin de içinde bulunduğu Ortadoğu bölgesini seçtiğini ifade etmektedir.
Suriye topraklarını kendisine vatan olarak seçen ABD sizce Suriye'nin kuzeyinden hiç askerini çeker mi, 2011'den bu yana elde ettiği kazanımlarını bir kalemde silip atar mı?
Elbette ki hayır… ABD'nin çekileceğini zannedip de buna göre politika üretenler büyük bir yanılgının içindedir. Bu aynı zamanda Türkiye, İran, Suriye ve de Rusya gibi ülkeler için büyük bir tuzaktır da…
"ABD çekilecek" diye inanan Türkiye, Suriye'nin kuzeyine operasyon hazırlığına girişmiştir; Suriye, Türkiye operasyon yapacak baskısıyla dün kabul etmediği YPG ile anlaşmayı bugün düşünmeye başlamıştır; Rusya, YPG ile ilişkileri daha da geliştirmeyi planlamış, Suriye'yi bu noktada ikna etmeye çalışmış, böylece hem Türkiye ile gerilim yaşamış, hem de ABD'nin tuzağına düşmüştür.
Ama gördüğünüz gibi, ABD çekilmemektedir, bilakis Suriye'ye askeri sevkıyatını artırmaktadır.
IŞİDvari terör eylemleri, ABD Suriye'de nihai hedefine ulaşıncaya kadar asla bitmeyecektir.
ABD Suriye'de var olduğu müddetçe IŞİD Suriye'de her zaman olacaktır.
Çünkü Trump'ın başkanlık yarışında attığı tweetinde ifade edildiği gibi "IŞİD'i Obama kurmuştur."
Obama kendisi adım atamayacağına göre, IŞİD'i ABD kurmuştur.
Bakmayın siz Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'ın Türkiye'ye mavi boncuk uzatmasına…
Ne demiş Graham: "YPG'nin siyasi kolu, PKK ile bağlantılıdır. Kanıtlar gayet açıktır. Türkiye'yi korumalı ve Suriye'de ortaya çıkardığımız YPG/PKK sorununu çözmeliyiz."
Ey Graham! Eğer size göre de YPG bir terör örgütüyse neden tamamen temizlemiyorsunuz, "ortak" diyorsunuz, silahlandırmaya devam ediyorsunuz?
Neymiş efendim, Graham'ın ifadesiyle Dunford'un 3 aşamalı planı varmış: PYD/YPG unsurları Suriye'nin daha iç bölgelerine çekilecekmiş, ABD'nin PYD/YPG'ye verdiği ağır silahlar geri alınacakmış, sınırda bir tampon bölge oluşturup Türkiye'nin güvenlik endişeleri giderilecekmiş…
Diğer taraftan da YPG'ye giderek, "Bu tampon bölge sizi Türkiye'nin saldırılarından kurtacak" diyorlar, hatta garanti veriyorlar.
Türkiye'den de garanti istiyorlar.
ABD'nin derdi, ne Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate almak, ne de YPG'yi devlet yapmak; Prof. Dr. Baş'ın ifade ettiği gibi ABD'nin düşündüğü tek şey kendisi, kendi çıkarları…
Bu bölgede vatan projesi hedefi var, bunu gerçekleştirmenin hesabında…
Türkiye de şu gerçeği görmeli: Bu vatan hesabı içinde Türkiye de var.
Murat Çabas / Yenimesaj
