Atatürk Havalimanı'nda toplanan hacı adaylarını aileleri de yalnız bırakmadı. Adaylar yakınlarıyla vedalaşırken duygulu anlar yaşadı.
İstanbul Müftülüğü ise ilk hacı adayları için bir uğurlama töreni düzenlendi. Törene İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, İstanbul Vali Yardımcısı
Mustafa Güran ve din görevlileri katıldı.
Tören, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından hacı adayları için dualar okundu.
Hacı adaylarına bazı öğütler veren İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, "Bugün bizim için önemli bir gün. Ama o mukaddes topraklara gitmek için hazırlık yapan kardeşlerimiz hacı adaylarımız için çok daha önemli bir gün. Kendilerinin hayırla, huzurla, sağlıkla mukaddes topraklara gitmelerini, oradaki vazifelerini yapmalarını ve aynı mutlulukla dönmelerini Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum. Sizin sağlığınız sizin için de bizim için de çok önemli. Aşılarınızı oralara gitmeden önce mutlaka yaptırın" dedi.
Çok mutlu ve heyecanlı olduklarını belirten hacı adayları ise, herkesin bu duyguyu yaşaması gerektiğini söyledi.
Törenin arından kafile, saat 07.30'daki Suudi Arabistan Havayolları'na ait uçakla uğurlandı.
Hac Hükümleri-
Ayetullah Uzma Vahid Horasani bu hükümleri şöyle açıklıyor..
- Hac; emredilmiş belli amelleri (belli bir zaman içinde) yerine getirmek gayesiyle Allah''ın evi olan Kâbe''yi ziyarete gitmektir. Aşağıda belirtilen şartlar var olduğunda, hac, ömürde bir kere insana farz olur:
1) Baliğ olmak.
2) Akıllı olmak.
3) Hür olmak.
4) Hacca gitmek vasıtasıyla önemi dinde hacdan daha büyük olan haram bir işi yapmak veya hacdan daha önemli olan farz bir ameli terk etmek zorunda kalmamak.
5) Hacca gitme imkânına kavuşmak (Mustati olmak). Bu imkân ise birkaç şeyle olur:
a) (Malî yeterlilik:) Yol azığı ile yolda kendi durumuna uygun ihtiyaç duyacağı şeylere, yol bineğine veya onun hazırlanması için gerekli mala sahip bulunmalıdır.
b) (Bedenî yeterlilik:) Mekke''ye gidip haccı yerine getirebilecek güç ve sıhhate sahip olmalıdır.
c) Haccın yerine getirilmesi için yolda arızî bir engel bulunmamalıdır. Eğer yol kapalı olur veya yol güvensizliği nedeniyle yolda canına yahut namusuna zarar geleceğinden korkar ya da malı çalınırsa, hacca gitmesi farz olmaz. Ancak başka bir yoldan gitme imkânı varsa, uzak olsa bile, o yoldan hacca gitmelidir.
d) (Vakit yeterliliği) Hac amellerini yerine getirmeye yeterli bir vakit bulunmalıdır.
e) Karısı ile çocukları gibi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olduğu ve halk arasında geçimini sağlaması gerekli görünen hizmetçi gibi kimselerin nafakalarını bulundurmalıdır.
f) Geri döndükten sonra konumuna göre sıkıntıya düşmeyecek şekilde kazanç, ziraat, mülk geliri ve diğer yollarla geçimini sağlayacak durumda olmalıdır.
- Kendine ait bir evi olmadan zorluğa düşecek kimseye hac, ancak ev parasına sahip olmakla birlikte farz olur.
- Mekke''ye gidebilecek durumda olan bir kadının, hac sonrası geçimini sağlayacak malı olmaz, kocası da onun ihtiyaçlarını karşılamaz ve sonuçta sıkıntılı bir yaşama maruz kalacaksa, üzerine hac farz olmaz.
- Yol azığı ve bineği olmayan kimseye başka birisi hacca gitmesini söyler onun ve de hac yolculuğunda olduğu sürece geride bıraktığı ailesinin masraflarını karşılamayı üstlenirse, eğer insan onun bu masrafları ödemesine güven duyarsa, üzerine hac farz olur.
- Hacca götürüp getirecek ve bu müddet içerisinde ailesinin geçimini temin edecek düzeyde insana mal bağışlanır ve onunla hacca gitmesi şart koşulursa, her ne kadar borçlu da olsa ve hac sonrası geçimini sağlayacak maddî güce sahip olmasa bile, kabul etmesi vacip olur ve bununla üzerine hac farz olur. Fakat borcu ödeme zamanına denk gelirse ve alacaklı da borcunu isterse ve hacca gitmediği halde borcunu ödeme durumu olursa veya borç müddeti belli olur ve borçlu da hacca gitme halinde zamanı geldiğinde borcunu veremeyeceğini bilirse, ona hac farz olmaz.
- Bir kimseye hacca götürüp getirecek ve bu müddet içerisinde ailesinin ihtiyacını karşılayacak miktarda para verilip; "Git haccını yap" denilir, fakat verilen para ona temlik edilmezse, eğer geri almayacaklarından emin olursa, üzerine hac farz olur.
- Bir kimseye hac masraflarını karşılayacak miktarda mal verilir, ancak buna karşılık mal alan kişinin Mekke yolunda mal veren kimseye hizmet etmesi şart koşulursa, böyle birisine hac vacip olmaz.
- Bir kimseye, üzerine hac farz olacak şekilde bir miktar mal verilir ve o da verilen bu para ile hacca giderse, sonraki yıllar zenginleşse bile, artık üzerine hac farz olmaz.
- Ticaret amacıyla örneğin, Cidde''ye kadar gider ve orada çalışıp, istediğinde oradan Mekke''ye gidebilecek miktarda mal kazanırsa, oradan hacca gitmelidir. Bu şekilde haccettikten sonra kendi vatanından Mekke''ye götürecek miktarda bir mala sahip olsa bile, artık ona hac farz olmaz.
- Başkası adına haccetmek üzere ecir olan kimse, kendi yerine bir başkasını ecir tutarak hacca göndermek isterse, kendisini ecîr olarak tayin eden kişiden izin almalıdır.
- Hacca götürecek imkânlara sahip olan biri bu farzı yerine getirmez ve sonradan da fakir düşerek malî gücünü yitirirse, zahmete katlanmak zorunda olsa bile sonraları hacca gitmelidir. Ancak hiçbir şekilde kendi haccını yerine getirmek için Mekke''ye gitme imkânı yoksa eğer bir kimse, onu başkası adına haccetmesi için ücret karşılığı ecir tayin ederse, Mekke''ye gitmeli ve hac yaptıranın haccını yerine getirdikten sonra imkân dâhilinde gelecek yıla kadar Mekke''de kalıp, kendisi için haccetmelidir. Fakat ecir olup, ücreti peşin olarak alması mümkün olur ve ecir tayin eden kimse de yaptırmak istediği bu haccın bir yıl sonra yapılmasına razı olursa, ilk yılda kendi adına, sonraki yılda ise kendisini ecir tutan kimsenin adına haccetmelidir.
- Üzerine haccın farz olduğu ilk yılda Mekke''ye hareket edip, emredilen belirli vakitlerde Arafat ve Maş’a-r''ül-Haram''a ulaşamayan kimse, erken gidip yetişme durumunda da değildiyse, sonraki yıllarda tekrar hacca gitme imkânına sahip olmazsa, hac ile yükümlü değildir. Ancak böyle bir kimse erken gitme ve yetişme durumunda olursa veya önceki yıllarda hacca gitmekle yükümlü olur ama haccetmeyi ertelemiş olursa, sonradan zahmete katlanmak zorunda olsa bile hacca gitmesi gerekir.
- Hac ile mükellef olduğu ilk yılda hacca gitmeyen kimse, sonradan ihtiyarlık, hastalık veya güçsüzlük nedeniyle hac yükümlülüğünü yerine getiremeyecek duruma düşer ve bir daha güç kazanarak bizzat kendisinin hacca gitmesinden umudu kesilirse, kendi adına başka birisini hacca göndermelidir. Hatta hacca götürecek miktardaki paraya sahip olduğu ilk yılda bile ihtiyarlık, hastalık veya güçsüzlük gibi sebeplerle hacca gidemezse, hac yapması için yerine başka birisini göndermesi farz ihtiyattır ve ihtiyat gereği, kendisinden naip olunan erkek olursa, naibin hacca ilk kez gidecek biri olması müstehaptır.
- Başkası adına hacca gitmek için ecir olan kimse, Nisa (Kadınlar) Tavafı''nı onun adına yerine getirmelidir. Eğer bu tavafı yerine getirmezse, ecir olan kimseye kadın haram olur.
- Nisa tavafını bilgisizliğinden dolayı yapmayan veya doğru bir şekilde yerine getirmeyen veya unutan kimse, farz ihtiyat gereği kendisi yapmalıdır. Fakat bunu yapması mümkün olmaz ise veya zor olursa, kendisine kadının helâl olması için, başkasını naip tutarak tavafı yaptırması gerekir. Ama hükmü bilerek kasten yapmamışsa, geri dönüp kendisi yapmalıdır. Ama dönmeğe imkânı olmadığı veya zor olduğu takdirde naip tutabilir. Haccın geniş olan amelleri menasik’de (hac amelleri kitabı) açıklanmıştır.