Gürcistan’da hafta boyunca yaşanan kitlesel protestolar sonucunda birden fazla bakan istifa etti, birçok gösterici tutuklandı. Parlamento seçimlerinden önce ülkenin büyük şehirlerinde durum giderek daha da gerginleşiyor. Gürcü siyasiler ve bağımsız uzmanlar, hapishanede işkence skandalının seçimlerin sonucunu etkileyeceğini belirtiyor.
Gürcistan’da 18 Eylül’den bu yana mahkumların haklarının savunulması amacıyla birçok kitlesel protesto eylemi düzenleniyor. Tiblis’teki bir hapishanede mahkumlardan birine şiddet uygulandığı ve cinsel istismarda bulunulduğunu gösteren bir video kaydının televizyonlarda yayınlanmaya başlamasından sonra insanlar sokağa döküldü. Şoke edici bu görüntülerin yayınlanmasının ardından birçok yüksek düzey yetkili istifa etti. İstifasını verenler arasında Şiddet ve Hukuki Yardım Bakanı Khatuna Kalmahelidze de bulunuyor. Perşembe akşamı İçişleri Bakanı Baço Akhalaya da istifasını sundu. Zaten halk da Akhalaya’nın istifasını talep ediyordu. Eski bir mahkum olan Gigla Tshvardze, hapishanelerdeki yasadışı uygulamalara müsamaha göstererin bizzat Akhalaya olduğunu söylüyor:
“Ben bizzat çok acı çektim, hapishanelerdeki insanların ne şekilde çalıştığını çok iyi biliyorum. Hatta onlara insan bile denemez; canavar demek daha doğru olur. Mahkumlara insanca davranmıyorlar. Ve tüm bu uygulamalar yukrıdan yönetiliyor.”
Konu sadece mahkumlara sadistçe davranılması da değil. Gürcü sivil toplum aktivistleri Rusya’nın Sesi’ne verdikleri demeçlerde, şiddet kurbanlarının çoğunun siyasi muhalifler olduğunu belirtiyor. Rusya- Gürcistan Halkları Birliği Vakfı Başkanı Nikolay Homerki, bu durumun iktidarın kendinden farklı düşünenlerle mücadele etme şekillerinden biri olduğunu söylüyor:
“Baço Akhalaya ve kardeşi, Mikhail Saakaşvili’nin en yakın ortaklarıdır. Gürcistan halkının her zaman korku altında yaşatan bu kişiler insan değildir. Yasadışı silahlı uygulamalarda bulunma gibi bir hakları yok. Akhala’nın Gürcistan’daki en kirli figürlerden biri olduğu tartışma götürmez. Akhalaya, Gürcistan parlamento seçimlerinden önce içişleri bakanlığı makamına özellikle getirildi. Akhalaya’nın kardeşi de halkı korku altında tutmak, ülkeye terör tohumları dikmek ve bunu büyütmek için bilhassa savunma bakanlığına getirildi.
Birileri farklı ve karşıt görüşlerini dile getirdiğinde, muhalif hareket oluşturmak istediğinde cezalandırılmaları için bu kişiler bu bakanlıklara getirildi. Tüm bu olanlar da doğalolarak Mikhail Saakaşvili’ninbilgisi dahilinde gerçekleşti.”
Cuma günü ise, istifa eden eski İçişleri Bakanı Baço Akhalaya’nın hakkında hiçbir yasal işlem başlatılmaması üzerine yeni protestolar düzenlendi. eleştirildi. İlk şoku atlatmış gibi görünen iktidarsa artık işlenen suçlar hakkında konuşmaktansa, bu skandalın kimin çıkarına olacağını konuşmaya başladı. Mikhail Saakaşvili, bunu seçimler öncesinde hayata geçirilen ucuz ve pis bir savaş olarak tanımlıyor. Gürcistan Savcılığı ve diğer güvenlik kurumları da tüm yaşananların muhalefetin provokasyonu olduğunu iddia ediyor.
Gürcistandaki kitlesel hareketler şimdilik barışçıl bir karakter taşıyor. Protestocular, sivil toplum aktivistleri ve siyasiler, provokasyonlara kapınılmaması uyarısında bulunuyorlar. Bu gruplar, protestolar iktidar değişimini sağlayacaksa da, bu değişimin, çağdaş Gürcistan tarihinde ilk defa, barışçıl yollardan gerçekleşmesinin zorunda olduğunun altını çiziyorlar. Rusya’nın Sesi radyosuna konuşan Gürcistan İşçi Partisi Genel Sekreteri, Soso Şatberaşvili, iktidarın kasıtlı olarak şiddeti tırmandırabileceğine dikkat çekiyor:
“Eğer protestolar büyürse, Saakaşvili olağanüstü hal ilan edecektir. Hatta ateş açılması emri bile verebilir. Biz böyle bir şeyin olası olduğunu kendi deneyimlerimizden çok iyi biliyoruz. İktidar, kendine yönelik ciddi bir tehdit hissettiğinde bunu yapar. Devlet Başkanı şu anda seçimleri ertelemeyi istiyor, çünkü bu onun çıkarına olur.”
Uzmanlar Saakaşvili’nin imajının ciddi bir darbe aldığını belirtiyor. Bu skandalın, Saakaşvili’nin en sevdiği “oğlu” olan ve reformlarıyla çok övündüğü içişleri bakanının sorumluluğu altında gerçekleşmesi özel bir öneme sahip. Rekşam kampanyaları o kadar güçlüydü ki Brüksel bile muhaliflerin kayda geçirdiği işkence raporlarına uzun süre gözlerini yummuştu. AB ve AGİT parlamentosu, duruma ilişkin kınama açıklamasını, ancak görsel kanıtların ortaya çıkmasından sonra yaptı.
Gelecek hafta olayların ne şekilde cereyan edeceğini henüz kimse tahmin edemiyor. Gürcistan patriği Cuma günü ülkede karmaşa yaratacak olaylarda bulunulmaması çağrısı yaptı. Patrik, hapishanede yaşananları kınadı ve herkese seçimlerin barışçıl bir ortamda gerçekleşebilmesi çağrısında bulundu. Ancak bundan hemen birkaç saat sonra ilk gözaltına alma olayları gerçekleşti. Aynı zamanda Tiblis’te yapılan akşam protestolarında da yaralanan kişilerin olduğu bildirildi.