Türkiye ile İran arasındaki yüzyıllara uzanan dostluğu ve barış ortamını ne yakın komşularımızın sıkıntılarının ne de uzak dostlarımızın zorlamaları ve hesaplarının bozabileceğini söyleyen Günay, iki ülkenin de aynı coğrafyada, aynı tarihin, kültürün ve inancın içinde yoğrulmuş bir büyük medeniyetin temsilcileri olduklarını ifade etti. 

 

İran ile Türkiye'nin sahip olduğu kültürel ortak değerlerin, hiçbir çatışmanın, hiçbir siyasi münakaşanın, hiçbir tartışmanın yıkamayacağı, çok sağlam ve çok ebedi köprüler oluşturduğunu belirten Günay, Hazreti Mevlana'nın, bu kültürel ortak değerlere verilebilecek en güzel örneklerden birisi olduğunu dile getirdi.

 

Birbirimizin kültürünü, halkını, günlük yaşamını, sofrasını, müziğini, şehrini daha yakından tanımalıyız. Her yıl 1 milyon civarında İranlı kardeşimizi ülkemizde misafir ediyoruz. Ama Türkiye'den de çok sayıda kardeşimiz İran'a 
gitsin diye gönülden arzu ediyorum. Mevlana'nın Farsça söylediğini ancak Türkçe yaşadığını hatırlatan Günay, şunları kaydetti: “O, bugün dünyanın en çok bildiği ve saydığı mütefekkir mutasavvıflardan birisidir. Büyük İslam Alimi Molla Cami, onun için 'öyle büyük bir insan görmedim ki peygamber değil amma kitabı var' demiştir. Böyle arasında büyük kültür köprüleri olan iki halkın dostluğunu, kardeşliğini hiçbir şey bozamaz.

 

Nitekim 400 yıla yakın zamandan bu yana, ülkelerimizin içinde çeşitli sorunlar, sıkıntılar yaşanırken, ülkelerimizin arasında hiçbir münakaşa, hiçbir ihtilaf olmamıştır. Şimdi de bütün kalbimle inanarak söylüyorum ne yakın komşularımızın sıkıntıları, sorunları ne uzak dostlarımızın zorlamaları ve hesapları Türkiye ile İran arasındaki yüzyıllara uzanan bu dostluğu, bu barış ortamını asla bozmayacaktır. İki ülkenin kültürünün ortak özelliklerini barındıran 'Ali Bizim Şahımız, Kabe kıblegahımız, adı güzel Muhammed, O bizim padişahımız'' diye güzel bir halk şiiri var. Birbirimizin kültürünü, halkını, günlük yaşamını, sofrasını, müziğini, şehrini daha yakından tanımalıyız.

 

Her yıl 1 milyon civarında İranlı kardeşimizi ülkemizde misafir ediyoruz. Ama Türkiye'den de çok sayıda kardeşimiz İran'a gitsin diye gönülden arzu ediyorum. Çünkü İran görülmesi gereken müstesna bir vatandır. Biz bütün olarak İsfahan, İstanbul, İzmir, Şiraz, Tebriz, Ankara, Antalya'yı bir araya getirdiğimiz zaman inşallah kültürümüzle, gelen misafirlere gösterdiğimiz hürmetle, soframızın bereketiyle, insanımızın ahlakıyla bütün dünyanın ziyaret etmek istediği ortak bir turizm merkezi oluşturabiliriz.”

 

İran'ın Türkiye'de, Türkiye'nin de İran'da daha çok tanıtım yapması gerektiğini vurgulayan Günay, bunun her iki ülkenin de turizmine, ekonomisine, kültürüne ve geleceğine çok büyük katkı yapacağını dile getirdi.

 

İran’ın Ankara Büyükelçisi Behmen Hosein Pur, açılışta yaptığı konuşmada iki ülke arasındaki ilişkilerin büyük gelişme kaydettiğini belirterek, “Ankara’da gerçekleştirilen etkinlik bunun canlı örneği.” ifadesini kullandı. Pur, kültürel ilişkilerin, milletlerin siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirmesinin de güvencesi olduğunu aktardı. Pur, 2012 sonu itibariyle iki ülke arasındaki ticaret hacminin 21 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini belirtti. Pur, “İran ve Türkiye sahip oldukları yeterlilikler ile birbirlerini tamamlayıcısı ve stratejik ortağı olabilecek, eşsiz özellikleri ve kaynakları ile bölgesel ve uluslar arası gelişmelerde rol oynayabilecek güçtedirler.” şeklinde konuştu.

        İslam dininin iki ülke arasındaki sevgi bağlarını güçlendiren bir faktör olduğunu aktaran Pur, kültürel ilişkilerin daha çok geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Her yıl çok sayıda İranlı’nın Türkiye’yi ziyaret ettiğini aktaran Pur, “Ancak, İran’ın kültür ve turizm kapasitesinin Türk halkı tarafından yeterince tanınmış değildir. Beklentimiz bu yönde köklü adımların atılmasıdır.” sözlerini kaydetti. Pur, ikili ilişkilerin derinleşmesine yönelik her türlü projenin desteklendiğini söyledi.

İran Kültür ve İslami İrşad Bakanı Dr. Seyid Mohammed Hosseini ise konuşmasına, ‘Hoşgeldiniz.’ diyerek başladı. Hosseni, “Umarım, bu kültür haftası iki ülke arasında yeni bir mevsimin başlamasını sağlar.” dedi. Hosseini, konuşmasını ‘Gönül ne çay ister ne çayhane, Gönül bir dost ister, çay bahane.’ sözleri ile tamamladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İran İslam Cumhuriyeti Kültür ve İslami İrşad Bakanı Dr. Seyid Mohammed Hosseini ile birlikte Ankara AKM'de İran İslam Cumhuriyeti Kültür Günleri'nin açılışını yaptı. Etkinliğe, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bir kutlama mesajı gönderdi. İki ülkenin marşlarının okunmasının ardından, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam eden etkinlikte, İran’ın ata sporu zürhane gösterisi yapıldı.