25 Haziran’da Türkiye Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yapılacak. Türk medyalarının bildirdiğine göre toplantıda hükümetin talimatı ile Gezi Parkı protesto olayları ile dış güçlerin bağlantılı olup olmadığını araştıran Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)’nın hazırladığı rapor sunulacak. Bilindiği gibi, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, önce yaptığı açıklamalarda belirli uluslararası güçleri Türkiye’de protesto gösterilerini desteklemekle suçlamıştır. Başbakan, ‘İsimlerini açıklamıyacağız, ama yönetimi ile konuşacağız’ ifadesinde bulundu.

Ama isimler artık açıklanmıştır. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Yeni Şafak gazetesine verdiği demeçte MİT’in ‘birkaç ay önce ABD’deki Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nde eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, ABD Milli Güvenlik Kurulu Başkan Yardımcısı Elliot Abrams ve başka isimlerin katılımıyla Türkiye’de olaylar çıkarma senaryosunun geliştirildiğinden haberi olduğu’ açıklamasını yaptı. Ama Çelik’in sözlerine göre, ‘Amerikalıların ne kadar ileri gidebileceklerini bilmiyorduk’.

Türkiye, ABD’nin NATO’da önemli stratejik bir ortağıdır. Arap Baharı olayları sırasında iki devletin hareketleri genelde uyum içindeydi. Ancak The Wall Street Journal gazetesinin yazdığına göre ‘Suriye krizi sırasında Washington’un Şam’a yönelik politikası daha önce izlediği politikadan farklı olmaya başladı’. Dikkat çekici bir şey daha var: Suriye ordusunun silahlı muhalefete karşı operasyonlarındaki başarılı dönem ta Türkiye’de protesto olaylarının arttığı ana denk geldi. Bu yüzden MİT protesto gösterilerinde daha önce ortaya çıkardığı ‘Amerikan izi’ iddiasına uymaya devam ederse ABD’li silahların muhalif Suriye Özgür Ordusu’na engelsiz teslimatlarının sağlanması amacıyla ABD ve Türkiye siyasi ve askeri bakanlıkları düzeyinde temasların geliştirilmesi haberleri oldukça tuhaf görünüyor.

İşte bu noktada sansasyon kokusu meydana geldi. Askeri istihbarat alanında faaliyette bulunan İsrail DebkaFile portalının bildirdiğine göre Başbakan Erdoğan Barack Obama’ya ‘ABD ve NATO’dan Suriye muhalefetine silah teslimatı için Türk koridorunu kapatma kararını’ açıklamış. DebkaFile portalına göre bu karar ABD ve NATO’nun bölgede planlarına ciddi zarar verecek. Bu haberin doğru olmaması halinde bile her yanlıştan bir doğru doğabilir. Ankara’nın Suriye muhalefetini destekleme yaklaşımını gözden geçirme yolundan gideceği ihtimali var.

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun sözlerine göre Esad Şam’da iktidarını koruyorken bölge istikrarsızlık uçurumuna yuvarlanıyor: kriz artık Lübnan’a sıçradı, Ürdün’deki istikrar da tehlikede. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’ye göre İran ve Hizbullah hareketinin askeri çatışmalara katılması gerek Suriye gerekse bütün bölgenin sorunlarının çözümünü daha da zorlaştırdı. Bütün bunlar kime yarar?  (RVRU)