İsrail Devleti’nin kuruluşundan bugüne yaşanan olayları Birleşmiş Milletler raporlarına dayanarak anlatan Finkelstein, 1970 yılında uygulanan İngilizlerin bir projesinin, Filistin ile Yahudilerin aynı bölgede yaşamayacaklarını ortaya koyduğunu belirterek, “İngilizlerin böyle bir hakkı var mıydı? Yani İngilizler sizce Filistin içinde bir Yahudi vatanı oluşturmak hakkına sahip miydi? Bence burada açıkça görüyoruz ki, kendilerinde bu hak yoktu.” diye konuştu.
Gazze’nin nüfusunun yüzde 70’nin göçmen olduğunu belirten Finkelstein, “Göçmenlerin çocukları ve torunları şu anda abluka altında muzdarip durumdalar. Gazze’nin içme suları insan sağlığına uygun değil. Çocuklar bu sulardan içerek zehirleniyor, ölüyor. Bu, ablukanın bir sonucudur.” ifadesini kullandı.
Finkelstein, şunları kaydetti:
“İsrail, 2004’ten beri Gazze’de 8 soykırım yapmıştır. 2008 ve 2009’da çok sayıda Gazzeli öldürüldü. 12 bini sivildi. 20 bin 500’ü çocuktu. 16 bin 500 ev yıkıldı. Ablukadan dolayı evler yeniden inşa edilemiyor. Sınır koruma operasyonu adı altında 22 bin insan öldürüldü. 5 binden fazlası çocuktu. 18 bin ev yıkıldı. 2,5 milyon ton gıda maddesi telef oldu. İsrail askerlerine göre bunlar ev değildi. Onlar bunu yıkım olarak görmediler. 90 buldozerle yıkıp çıktıkları bile olmuştu. Şimdi bu insanların hala evleri yok.”