ABD Başkanı Barack Obama’nın çarşamba günü Stokholm’da Suriye’ye askeri müdahale gerektiği yönünde açıklamaları İsveçli siyasetçi ve uzmanlar tarafından kritik olarak algılandı.
İsveç’in Sol Parti Diş İlişkiler Sözcüsü Hans Linge TT ajansına verdiği demeçte, Beyaz Saray liderinin dünyada diğer ülkelerin ne düşündüğü ve destek verip vermeyeceklerine bakmaksızın saldırı kararını zaten verdiğini belirterek “Amerika Başkanı kendisini dünya polisi sanıyor” ifadesini kullandı.
Hindistan
Hindistan hükümeti Suriye krizine yapılacak askeri müdahaleyi şiddetle kınamalı. Hindistan’ın öncü partilerinden biri olan Bharatia partisi liderlerinden ve eski dışişleri bakanı (1998-2002) Jaşvant Singh, bugün parlamentoda yaptığı konuşmasında böyle bir talepte bulundu.
İç savaşı “acımasız ve insanlığa karşı” olarak nitelendiren siyasetçi ayrıca, “hiç kimsenin küresel polisliğe soyunmaya hakkı olmadığını” belirterek “Batı, başka bir ülkeye karşı ve tüm bölgeye zarar verebilecek herhangi bir eylemde bulunma yetkisine sahip değildir.” dedi.
Benzeri taleple yönetime daha önce Hindistan Komünist Partisi de başvurmuştu: “Hindistan hükümeti askeri müdahaleye karşı çıkmalı ve Suriye krizine siyasi çözüm önerisinde bulunmalı”
Fransa
İlgili BM kararı olmadan Suriye’ye askeri müdahale yapılması meşru olamaz. Fransa parlamentosunda bugün merkezci ve liberal parti temsilcileri bu yöndeki çekincelerini dile getirdi.
Paris’in 2003 yılında Irak kampanyasını desteklemediğini hatırlatan eski Fransa hükümeti lideri ve etkin bir senatör olan Jan Pierre Raffarin, “Tarih o dönemde Fransa’yı hata yapmaktan koruyan Jacques Chirac’ın öngörülerini doğruladı.” dedi.
Raffaren, Suriye konusunda herhangi bir karar alınmadan önce, BM uzmanlarının su götürmez kanıtları, güç kullanılmasına dair alınacak uluslararası karar ve Cumhurbaşkanı tarafından Fransa’nın siyasi hedeflerinin belirlenmesi olmak üzere üç şartın yerine getirilmesi gerektiğini belirtti.