Ermeni meselesine değinen Erdoğan, şunları kaydetti: “Ermeni meselesi ve terörle mücadele üzerinden Türkiye’ye insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkışanlara baktığımızda, hepsinin de kanlı geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Buna karşılık her fırsatta iftira attıkları ecdadımız ise gönülleri fethederek hakimiyet alanını genişletmiştir. Batı dünyasının bugün dünyanın hakim gücü haline gelmesi, değerlerinin yüceliği yahut fikirlerinin mükemmelliğiyle gerçekleşmiş değildir. Bu hakimiyetin gerisinde batının kendi çıkarlarını her türlü değerin üstünde tutarak, insana ve tabiata karşı yürüttüğü acımasız savaş vardır. Son asırlarda insanlığın yaşadığı büyük acıların sorumlusu veya kışkırtıcısı, bugün insan hakları ve özgürlükler havarisi maskesi takanlardır. Bu vahşetlerin, katliamların, soykırımların ve işkencelerin hiçbirinde bizim dahlimiz bulunmadığı gibi çoğu defa biz bunun mağduru olduk. Haçlı seferlerinde o dönemin dünyasında çok büyük rakamı ifade eden 4 milyon insanın ölümünün sorumlusu ne Türkler, ne Müslümanlardır.
Sömürgecilik yoluyla 50 milyon insanın vahşice katledilmesinin sorumlusunun da Türkler ya da Müslümanlar olmadığının altını çizen Erdoğan, “Amerika kıtasındaki kadim medeniyetlerin ve halkların yok edilmesinin altında bizim ecdadımızın imzası yoktur. 70 milyon insanın ölümüyle sonuçlanan birinci ve ikinci dünya savaşlarını kimlerin çıkarttığı da bellidir. Soykırımdan söz edenler daha 80 yıl önce Avrupa’da başlattıkları Yahudi avını, toplama kamplarını herhalde hafızalarından silmiş durumdalar. Masumların, Libya ve Cezayir çöllerinden yankılanan feryatlarını bugün bile duyuyor, yüreğimizde hissediyoruz, oralardaki zulüm ve katliamların sorumlusu da Müslümanlar değildir” şeklinde konuştu.
Ruanda’da 800 bin insanının öldürüldüğü katliamın faillerinin Fransızlar olduğunu aktaran Erdoğan, “Kalkıp bize ders veriyor Fransa. Ne dersi veriyorsun? Cezayir’de 100 binlerce insanı katleden, soykırıma uğratan yine Fransızlardır. Bunlar çok açık net. Arşiv belgeleriyle elimizde, bunları biliyoruz. Ama bunlar yaptıkları dezenformasyonla dünyayı aldatmanın gayreti içinde oldular.”