Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bölgesindeki Kızılay ve Kızılhaç Ulusal Dernekleri İşbirliği Ağı Kuruluş Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada,
Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekatları ile DEAŞ ve PKK, YPG gibi Suriye'nin, ülkemizin ve bölgemizin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerine karşı ağır darbeler indirildiğine işaret ederek, "Bugün Suriye'de DEAŞ varlığı neredeyse kalmadı. Mevcut DEAŞ artıklarının ise temizlenemediği için değil, terör örgütü YPG'ye meşruiyet kazandırmak, bu örgütü palazlandırmak için bırakıldığını gayet iyi biliyoruz. Esasen DEAŞ, ortaya ilk çıkışından itibaren belli devletlerin, belli güçlerin Suriye ve bölgemizle ilgili planlarına hizmet eden bir piyon olmuştur" dedi.
4 milyon Suriyeli dönecek
İlk aşamada hala Türkiye'de yaşayan yaklaşık 4 milyon Suriyeli sığınmacının, kendi evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Erdoğan, şimdiye kadar 300 bine yakın Suriyelinin Türkiye'nin teröristlerden arındırdığı Azez, Cerablus, El-Bab ve Afrin gibi yerlere geri dönüş yaptığını, güney sınırı boyunca tesis edilecek güvenli bölge ile bu sayının milyonları geçeceğine inandığını kaydetti.
Erdoğan, "Türkiye olarak inşallah çok yakında hem bilinçli bir şekilde bırakılan DEAŞ artıklarını hem de ülkemize karşı eğitilen DEAŞ'lıları da temizleyeceğiz. Güvenliğini sağladığımız diğer bölgeler gibi Fırat'ın doğusunu da çok yakında huzura, emniyete ve istikrara kavuşturacağız. Bu amaçla ABD ve Rusya başta olmak üzere sahada askeri varlığı olan güçlerle temaslarımızı sürdürüyoruz" dedi.
35 milyar dolar harcandı
Batılı devletler gibi sığınmacıları toplama kamplarına, adalara, insanlık dışı barınma alanlarına mahkum etmediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Yurtlarını terk etmek zorunda kalan bu insanlara sözde insan hakları havarisi ülkeler gibi vebalı muamelesi yapmadık. Batılı siyasetçiler mülteci düşmanlığı üzerinden iktidara gelmenin hesaplarını yapıyor. Bilhassa Avrupa genelinde mültecileri ve yabancıları hedef alan ırkçı saldırılar gün geçtikçe artıyor. Suriye'deki savaştan kaçan ve Avrupa'ya sığınan 10 bini aşkın çocuğun nerede, kimin elinde olduğu, akıbetinin ne olduğu bilinmiyor. Batı'da durum böyleyken biz aynı dönemde yaklaşık 650 bin Suriyeli çocuğun okullarımızda eğitim görmesini sağladık. Şimdiye kadar yaklaşık 4 milyonu Suriyeli olmak üzere bütün mültecilere BM hesaplarına göre yaklaşık 35 milyar dolar kaynak aktardık. Avrupa Birliği söz verdiği halde sözünü yerine getirmedi. BM Mülteciler Komiserliği ise maalesef sembolik rakamlarla katkıda bulunuyor. Bunlar bizim milli bütçemize girmiyor.