Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Ekrem İmamoğlu’ndan Özgündüz’e Ziyaret (FOTO)
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’ü ziyaret etti.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
09-03-2019 18:21 - 2289 Okunma
31 Mart Yerel Seçimleri çalışmalarını Küçükçekmece'de sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’na CHP Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Kemal Çebi de eşlik etti. Ziyarete katılan İmamoğlu’nu ve beraberindeki heyeti, CHP İstanbul eski milletvekili Ali Özgündüz, CAFERİDER Başkanı Av. Sinan Kılıç, CAFERİDER Genel Sekreteri Kasım Nas, Zeynebiye Camii İmamı Ehet Talan karşıladılar. Caferilerin yoğun olarak yaşadığı Zeynebiye Mahallesi'ne gelen İmamoğlu Zeynebiye Cami önünde bekleyen vatandaşlarla tokalaştı.
 
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, bir konuşma yaptı. Konuşmasında şunları söyledi; “Kıymetli dostlarımız, çok değerli kanaat önderlerimiz hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
 
 Öncelikle, tabi İstanbul renkliliği, çeşitliliği olan ve bu güzel memleketin güzel insanlarının her bölgeden gelip hayata tutunduğu bir şehir. Ve bu şehrin belki de en yoğun, en kalabalık ilçelerinden birindeyiz. Küçükçekmece’deyiz. Küçükçekmece birçok özelliğiyle bahsedilir, konuşulur ama özellikle siz değerli dostlarımızın anmaları, acıları, törenleri gerçekten hem şehrimizde, hem de ülkemizde dikkatlice izlenir, takip edilir. Bu bakımdan sizin varlığınız bu şehir için önemli bir renkliliktir, değerdir, vicdandır, ahlaktır. Bunun kıymetinin ve değerinin bilincinde olan bir kişiyim.
 
 Özellikle ve öncelikle şunu söylemek isterim kıymetli dostlarım; bu şehri yöneten insan, bu şehrin güzelliklerini her zaman bir arada tutması gerektiğinin ve de herkese eşit mesafede olması gerektiğinin ve aynı zamanda hoşgörüsünün, toleransının en üst seviyede olması gerektiğinin farkındayım. Ben gönlüyle, vicdanıyla, ahlakıyla hazır ve böyle bir insan olduğumu belirtmek isterim. 
 Elbette ki insanın kendisini tanımlaması güçtür. Ben burada kendi hakkımda çokça kelime kuramam, kurarsam bu kibre girer. Öyle bir kibirde olmam mümkün değildir ama iddialıyım ki aynen bahsettiğim o fıtrata sahip birisiyim.
 Elbette ki siz de beni çok yakın dostlarınıza, akrabalarınıza, hemşerilerinize sorabilirsiniz. Bugün özellikle bir inanca dair farklı bir bakış açısı demeyeceğim, çok nitelikli bir bakış açısına sahip bir heyetin, camianın içerisindeyim. Şunu belirtmek isterim: Acıları çeken, acıları hisseden insanların vicdan derinliği, insanlara olan içtenliği ve samimiyet derinliği daha bir başkadır. Dolayısıyla ben hep söylerim; bazen fütursuz davranışlar, bazen insanların birbirini kırıp dökmesi, bazen insanları yok sayarak yola devam etme modeli, hatta siyasette kazanmak için her yol mubahtır anlayışına karşı sizin o derin vicdanınıza, adalet duygunuza bence bütün siyasetçilerin dönem dönem başvurması lazım, sizi dinlemesi lazım. Bu bakımdan gerçekten bu güzel insanlarla hep beraber iş birliği yapmaya, sohbet etmeye, istişare yapmaya açık olacağımı ve kıymetli inanç dünyası masamın daimi bir sandalyesinin sizlerin arasından bir kişinin olacağını net olarak sizlere duyurmak isterim.
 Çünkü bu kenti yönetirken böyle bir masamız olacak. İnançların temsilcilerinin bakış açılarını hissettirdikleri, anlattırdıkları bazen de biz yöneticilere haddini bildirdikleri bir masamız olacak. Orada siz kıymetli hemşerilerimiz gibi, farklı duygulara, inançlara sahip hemşerilerimizin de temsilcileri var olacaktır. Böyle bir demokrasi masası kuracağız. Bu masa ile beraber hatalarımızı en aza indireceğiz.
 Sizi düşündüğümüzden değil, yönetimimizin ve kendi modelimizin daha sağlıklı olması için aslında kendimizi düşündüğümüz için sizlerin orada olmasını isteriz. Yani sizleri hem bir kıymet, hem de bir yol gösterici olarak o masada daimi bir üye olarak olmanızı yürekten istiyorum.
 
 Aynı zamanda bu şehirde inançlara dair özgürlük, herkesin aynı şekilde imkânlarından faydalandığı bir kent olmasını istiyorum. Bu kentte ibadethanelerimizin hangi farklı görüşte, bakışta olursa olsun aynı anlayışla her ferdine değer verdiğini hissettiren, fedakârlıkları da o yönde yapan bir büyükşehir belediyesi olacağız. Bütün bu duygularımızı net ifade ediyorum ki çünkü bu ahlakla yola çıktık, Sayın Kemal Çebi yol arkadaşım aynı şekilde Küçükçekmece’de de temsil edeceğini temin ederim zira onun böyle bir şeye de ihtiyacı yok çünkü o da aynı şekilde bu söylediklerimi Küçükçekmece’de sizlerle temsil edecektir. Onun da sözünü vermek isterim.
 
 Değerli hemşerilerim, tabi bu bir seçim süreci, elbette ki desteğinizi istiyoruz ama desteğinizin kayıtsız, şartsız elbette ki istemiyoruz kaldı ki siz de kayıtsız şartsız bir ifade ile vermezsiniz. Biz oyunuzu şunun için istiyoruz: Toplumun, İstanbul gibi bir kentte sorunlarını çözdüğümüz halde Türkiye’nin de sorunlarının çözüleceğine inanan biriyim. Bu bağlamda insanlarına eşitliği hissettiren, adil olmayı hissettiren, ahlakı, vicdanı hissettiren bir yönetim anlayışı İstanbul’da derin bir huzur ortamı temin edeceğini düşünüyorum. Bu huzur ortamı Türkiye’ye de yansır.
 
 İnsanları oylarına göre kategorize etmeyen, oyuna göre sınıflandırmayan, oy veren vermeyen diye sınıflandırmayan, bu şehrin nimetlerinden faydalanırken ‘’Git şu partinin tezgâhından geç sonra gel.’’ Demeyen, herkesi kucaklayan, herkesin belediye başkanı olduğunu hissettiren bir kişi olacağımın da sizlere duyurmak isterim. Ben sizin oylarınızı bu durumlar ile istiyorum.
 Tabi ki takdir sizin ama lütfen sürece böyle bakmanızı, bütün tanıdıklarınıza bizi böyle aktarmanızı istiyoruz, biz böyleyiz. Zira bu kentin projelere ihtiyacı var mı? Var. Güzelliklere ihtiyacı var mı? Var. Bu projeler bizde de var. Bu şehrin kendi imkânları da var, bütçesi de var. Hiç endişe duymayın. Paranızı kollamayan, paranızı düşünmeyen, ona gözü gibi bakmayan, bir kişinin lafını dinleyen anlayış çuvallamıştır, o anlayış iflas etmiştir. Biz ise bunun tam tersi, sizin her kuruşunuza sahip çıkan, ahlaklı bir şekilde harcayan, önceliklere göre harcayan, birkaç kişi memnun olsun diye proje üretmeyen, 16 milyon insanın faydalanmasını isteyen, her kesimin eşit derecede faydalanmasını isteyen bir metot ile yöneteceğiz. 
 
 Kıymetli dostlarım, ben her zaman aşınızda bir tuzu olmak isteyen bir kişiyim. Bunu inanç noktasında mekânlarını, ibadethanelerini yapan başta siz kıymetli hemşerilerim olmak üzere tüm insanlığın bana geldiğinde nasıl bir karşılık bulduğunu da lütfen sorun öğrenin. Beni tanıyacağınızı, beni net olarak öğreneceğinizi ben biliyorum.
 
 Son olarak da bunu söyleyeyim; bu güzel memleketin, bu güzel insanlarının geçmişinden bugüne ve yarınlara umut ile varması adına, büyük hayaller kurup geldiğimiz bu şehirde hem kendi özgür hayatımızı yaşayacağız, hem inancımızı yaşayacağız, hem istediğimiz şekilde yaşayacağız. Kimsenin özel hayatına karışmayan ama aynı şekilde toplumsal hayatta da fırsat eşitliğini ortaya koyan ve bunu koruyan bir belediye başkanınız hem Küçükçekmece’de hem İstanbul Büyükşehir Belediye’sinde var olmasını istiyorsanız ben açıkçası ikimizden daha iddialı hiç kimseyi görmüyorum.
Tekrar beni kabul ettiğiniz için çok değerli başkanımıza, vekilime, siz değerli heyetimize huzurunuzda teşekkür ediyorum. İnşallah sadece seçim için değil farklı vesilelerle, farklı sorunları ve konuları da konuşmak üzere bir araya geleceğimiz günlerde buluşmak dileğiyle… Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.
 
Daha sonra Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’de bir konuşma gerçekleştirdi. Özgündüz şunları söyledi; “ Değerli basın mensupları, Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı ve değerli misafirlerimiz camiamızı ziyaret ederek onurlandırdınız, teşekkür ediyorum, hoş geldiniz diyorum.
 
 Biz camia olarak dini değerlerin siyasi olarak şekillenmesini doğru bulmuyoruz. Yani Caferiler CHP’lidir, Caferiler MHP’lidir, Caferiler AKP’lidir gibi bir takıntımız yok. Kırk yıldır politikamız bu olmuştur. Hangi parti ne ölçüde bize değer verirse bizim de o ölçüde onlara katkımız olmuştur. Bize seçimde listelerinde ne ölçüde değer verdiklerini göz önüne almakla başlarız. Seçim bittikten sonra da yönetim makamı içerisinde ne ölçüde yer verildiğine de bakarız. Tabi ki seçim esnasında vereceğimiz değer, seçim öncesinde verilenler tatmin edici vaatler olacaktır.
 
 Bir şeyi daha belirteyim; Bunlar, tespitlerinize katkı olsun diye söylüyorum. Bu toplumun içerisinde mezhebi, inancı siyasi görüşle temsil etmeyi ben doğru bulmuyorum bunun için hemen sol yanımda iki amcaoğlu Özgündüz, ikisi de CHP’lidir. Ama benim ailemden AKP’li olan da vardır, MHP’li olan da vardır, farklı parti mensupları da vardır. 
 
 Bizim üç kırmızı çizgimiz var, onunla sorunu olmayan her partiye aynı mesafedeyiz. Bu üç kırmızıçizgimiz: Milli birliğimiz, toprak bütünlüğümüz ve devletimizin bekasıdır. Bu ilkelerle sorunu olmayan her partiyle aynı yakınlıkta ve aynı uzaklıktayız. Şimdiye kadar ki sonuçlar da bunu göstermiştir. 
 
 Efendim, A partisine vermezseniz cehenneme gidersiniz, B partisine vermezseniz gerici olursunuz, C partisine vermezseniz milliyetsiz olursunuz gibi bir düşünceye de sahip değilim bilakis bu düşüncelerin de karşısındayım. 
 
 Din, AKP’nin tek elinde değil, bu bütün milletimizin müştereğidir. Çok şükür ki millet olarak biz Allah’ın birliğine, Hz. Muhammed’in de son peygamber olduğuna da inanıyoruz. Ahiret gününe imanda, Kuran’a imanda, bu kıbleye yönelmekte ve Ehl-i Beyt aşkında milletçe hemfikiriz.  Bu coğrafyada, hatta Balkanlar’dan, Çin Seddi’ne kadar atalarımızdan miras almışız. İslam’ı anlamamızda Ahmet Yeseviler’in, Mevlanaların, Hacı Bektaşi Veliler’ in, Yunus Emrelerin ve onlar gibilerin sayesinde olmuştur. Gönlü geniş, yüzü güleç bir İslami anlayışı milletimiz benimsemiştir.
 
 Gerçi 16. Yüzyıldan sonra birtakım gelişmeler bize Arap kültürünü öz Muhammed-i İslam olarak yutturmuş olsa da Ehl-i Beyt sevdası milletimizin müştereğidir. Bunun için köken olarak da Azerbaycan Türk’ü Oğuz Türk’üdür. Yani biz burada azınlık falan değiliz, biz asli unsuruz diğer unsurlara lütfedersek tolerans ile bakarız. ‘’Başka yurdumuz yok.’’ lafını da doğru bulmuyorum çünkü Çin Seddi’nden Balkanlar’a kadar olan coğrafya da Türk yurdudur. Burası da bizim son karar kıldığımız yer oldu. Türkiye’nin öbür ucundan daha çok ekonomik sebeplerle bu ucuna göçtük geldik. Pişman değiliz. Türkiye’ye mülkümüzle, toprağımızla iltihak etmekten de pişman değiliz. Dünya’nın biz ne kadar çirkinleştirmeye uğraşsak bile göz bebeği İstanbul’dur. İstanbul gibi dünyada ikinci bir şehir yoktur. Burada aday olmuşsunuz, kendinize başarılar diliyorum.
 Dediğim gibi ne Cennet’in anahtarı AKP’nin tek elindedir. Ne bu vatanı ve İstanbul’u ikinci defa fetheden Atatürk CHP’nin tek elindedir. Ne insanın doğasından gelen milletini sevme duygusu MHP’nin tek elindedir. Bunların hepsi bizim hepimizindir. Neden herkes bunların bir parçasını alıp kendisi için kullanıyor ki? Atatürk tek bir partiye sığmayacak büyüklüktedir. Onu ve silah arkadaşlarını rahmetle, şükranla, minnetle anıyoruz. Bu milletçe borcumuzdur bizim. 
 
 Bu bir seçimdir. Cumhuriyet kurulduğundan beri devam eden bir yarış. 50 yıl öncesi birkaç deneme oldu. Bir takım irticai unsurların ülkeyi felakete sürükleyeceği kanaati ortaya çıkınca haklı olarak kapatıldıysa da o zamanlardan bu döneme çok partili döneme tekrar geçilmiştir. 
 
Seçim, vatandaşın kendisini kimin yöneteceğini seçmesi ile sandıkta tecelli eder. Kimi isterse de sandıktan o çıkar umudumuz var. Seçimin ertesi günü de AKP ile CHP’yi yan yana, kol kola bir masada çayını içer. Milletimiz bu olgunluğa ulaşmıştır, siyasilerimize rağmen. Birtakım siyasilerimiz diyeyim, hepsini suçlamayalım da. 
 
 Milleti bloke etme derdiyle, koltuğu bırakmama derdiyle ayrıştırmaya çalışsa da milletimiz kardeşliği sürdürme noktasında ayak diremektedir, Allah onlara başarı versin. Bu bir seçim genel seçim de değildir. Yerel seçimdir. Her beldemiz kendi yöneticilerini seçecektir, İstanbul’umuz için Allah en hayırlısını Allah nasip etsin. Bütün ülkemiz için Allah en hayırlısını nasip etsin diyorum, size de başarılar diliyorum. Farkındaysanız Türkiye’de millet geçim sıkıntısından seçim havasına bir türlü uyum sağlayamıyor. Kim başarılı olacak, kim iyi propaganda yapacak, halkı kim iyi yönetecek onu bilemiyorum. 
 
 Allah rahmet eylesin tecrübeli siyasetçimizin de dediği gibi: ‘’Siyasette bir gün çok uzun zamandır, akşamdan sabaha, sabahtan akşama ne olacağı belli olmaz.’’ Ben her şeyden önce birliğimiz kazansın, milletimiz kazansın, demokrasimiz kazansın diyorum. Size de başarılar diliyorum.” dedi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
09-03-2019 18:21 - 2289 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
21-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım