ABD Emperyalizmi ile Usrail Siyonizmine boyun eğmedi diye, çok kötü bir şekilde cezalandırılmak istenen komşu ve kardeş ülke Suriye rejimi, yönetimi ve Halkı, 3 yıldır gayri meşru ve amansız bir savaşla karşı karşıyadır. Başta ABD, AB, NATO, Türkiye Hükümeti, Katar, S. Arabistan ve İslam Ülkelerinin hemen hemen tamamına yakınının her türlü destek verdiği bu çirkin savaş 150 bin civarındaki masum Alevi - Sünni - Hıristiyan akrabamızın en feci bir şekilde öldürülmesine sebebiyet vermiştir.
    Sözde Allah, İslam, Kuran, cihat ve din adına gözü dönmüş bu çok uluslu vahşi yaratıklar, tekbir eşliğinde büyük Alevi din adamı merhum Ş. Bedreddin GAZEL'i feci bir şekilde infaz ediyorlar; K. Kerim dersi veren büyük Sünni alimi merhum Ş. M. Sait EL-BUTİ'yi hunharca şehit ediyorlar; Antakya ziyaretinden dönen 2 Hıristiyan Metropoliti feci bir şekilde infaz ediyorlar; E. Beyt türbesi, cami, ziyaret, okul, hastane, çarşı, pazarları havaya uçuruyorlar; şeytani fetvalarla tekbir eşliğinde binlerce kadına tecavüz ediyorlar; on binlerce masum çocuk, kadın, ihtiyar ve sivili kör bıçakla kesiyorlar!..
    Şu ana kadar sayısız katliam ve infazları gerçekleştiren bu eli kanlı terör örgütleri, en son 2 gün önce Hama ili kuzey doğu kırsalında bulunan ve tamamı Alevi akrabalarımızdan oluşan Maan Köyünü talan etmişler, yakıp yıkmışlar, tamamı masum ve savunmasız olan 70'ten fazla çocuk, kadın, ihtiyar ve özürlüyü bıçakla keserek katliamlarla dolu kapkara mazilerine bir yenisini daha eklemişlerdir. İslamiyet ile insanlıktan bir nebzecik bile nasiplenmemiş bu vahşi yaratıkları, yandaşlarını, destekçilerini ve onları alkışlayanları bir kez daha büyük ataları Yez itin lanetiyle lanetliyoruz!..
    Bizi bir o kadar da üzüp tedirgin eden, yanı başımızda Alevi - Sünni - Hıristiyan akrabalarımızı kesen cani teröristlerle silah dolu tırların, başta Antakya olmak üzere sınır illerimizden gözümüzün önünden oraya geçmeleridir. Buradan bir kez daha tarih önünde haykırıyoruz: Türkiye - Suriye sınırı tam bir güvenliğe alınmadıkça, Hatay ve diğer illerdeki çok uluslu vahşi teröristler buradan kovulmadıkça, açıkça Alevi - Şii mezhep düşmanlığından vazgeçilmedikçe, bu millete rağmen Suriye'ye aralıksız terörist - silah - mühimmat - istihbarat - lojistik destek kesilmedikçe, 3 yıl boyunca Suriye'de yakılan, yıkılan, asılan, kesilen, infaz edilen, ırzına geçilen, infaz edilen her bir masum insanın vebali, sorumluluğu, günahı başta Başbakan ve Dışişleri olmak üzere, bu hükümetin boynundadır. Gün gelecek, devran dönecek, er ya da geç onlardan bu milletle tarih önünde hesap sorulacaktır.