Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yapılacak olan iş birliği anlaşmasının imza töreninde konuştu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin zorunlu din dersi kararı sorulan Mehmet Görmez, "Zorunlu din eğitimi ile zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini birbirinden ayırmak gerekiyor.
Bu birbirinden iyi ayırt edildiği zaman Avrupa ülkelerinde de çok örnekleri olduğu için bu konuda herhangi bir sorun çıkacağını zannetmiyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zannediyorum gördüğü sorun, zorunlu din eğitimi ile din kültürü ahlak bilgisi dersinin zımnen de olsa birbirine karıştırılmasından kaynaklanmaktadır" dedi. "Tehdide giden yolları bulmak büyük önem arz ediyor"
Ankara'da gerçekleşen işbirliği protokolünün imza töreni öncesi Yeşilay Cemiyeti Başkanı İhsan Karaman ile birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mehmet Görmez, imzalanan anlaşmanın her türlü bağımlılık ile mücadelede işbirliğini kapsadığını belirtti. Sentetik uyuşturucular ile ilgili olarak genç kuşaklarda tehdit oluşturduğunu söyleyen Görmez, "Tehdidin boyutları ne kadar önemliyse tehdide giden yolları bulmak, onları kapatmak çok daha büyük önem arz ediyor. Bu konularda ben din görevlisi arkadaşlarımın toplumu bilhassa genç kuşakları doğru bilgilendirmek adına çok yapacakları daha büyük vazifelerinin olduğunu ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
"AİHM zorunlu din eğitimi ile din kültürü ahlak bilgisini birbirine karıştırıyor"
İşbirliği protokolünün imzalanmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Mehmet Görmez, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin zorunlu din dersi kararını nasıl değerlendiriyorsunuz, sorusu için "Mahkemeye müracaatın ilk safhasından itibaren şahsen takip ettiğim bir konu. Mahkemeden çıkan karara da, henüz gerekçeli kararı detayları ile görmüş değilim. İki hususa sadece işaret etmek isterim. Birincisi zorunlu din eğitimi ile zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini birbirinden ayırmak gerekiyor. Bu birbirinden iyi ayırt edildiği zaman Avrupa ülkelerinde de çok örnekleri olduğu için bu konuda herhangi bir sorun çıkacağını zannetmiyorum. Sorun, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olup olmaması değildir. Batıda da pek çok ülkede zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi vardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zannediyorum gördüğü sorun, zorunlu din eğitimi ile din kültürü ahlak bilgisi dersinin zımnen de olsa birbirine karıştırılmasından kaynaklanmaktadır" ifadelerini kullandı.