Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı ve Doğu Türkistanlılar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, "Zulümden kaçanlar, Tayland'ta yakalandı. Orada tutulan 367 kişi. Yakalanmadan, Türkiyeye ulaşabilen kardeşlerimizden bir kısmı Kayseriye getirildi. Sayı artabilir" dedi.

 

Seyit Tümtürk, lojmanlarda kalan Uygurlar'la her zaman ilgilendiklerini ve her türlü gereksinimlerinin karşılandığını, Türkiyede son günlerde Doğu Türkistan ile ilgili çok ciddi bir kamuoyu hassasiyeti oluştuğunu anlattı. Tümtürk, şöyle dedi:

 

"Doğu Türkistandaki Çin işgali ve Çin komünist yönetiminin, Müslüman Türkler üzerinde uygulamış olduğu asimilasyon politikası, adeta zirve yapmış durumda. Doğu Türkistan, Ramazanda orucun yasaklandığı tek bölge. Ramazan Bayramının birinci günü, Kaşgar iline bağlı Yarkent ilçesinde 2 köy yerle bir edilerek 3 bin kardeşimiz şehit edildi. Maalesef dünyadan tek bir ses, tek bir itiraz olmadı. Bu olayların sorumlusu olarak 27 Doğu Türkistanlı kardeşimiz idam cezasına çarptırıldı."

 

"NAMAZ KILMAK VE İSLAMİ SEMBOLLER YASAKLANDI"

 

Doğu Türkistanlılar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, bu suskunluğun, özellikle İslam dünyasının, bütün dünya kamuoyunun, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası kuruluşların, Avrupa Parlamentosu gibi kuruluşların sessizliğinin, Çin'i cesaretlendirdiğini savundu. Tümtürk, şöyle devam etti:

 

"Bu sessizlik, 1 Ocak 2015 itibariyle, Doğu Türkistanın tamamında, oradaki insanların ibadetleri anayasal suç kapsamına alındı. Seccade, takke, tespih, sakal, başörtüsü gibi İslami semboller de, terör unsuru kapsamına alındı. Bu, dünyada emsali görülmemiş bir zulüm. Namaz, oruç, dini eğitimin tamamı, terör kapsamında ele alınıyor ve bugün maalesef Doğu Türkistan, adeta açık hava hapishanesine dönüştürülmüş durumda."

 

"SAYI ARTABİLİR"

 

Çin'in uyguladığı zulme karşı o bölgede yaşayan Uygurların yoğun bir göçe başladığını bildiren Tümtürk, son 1 yıl içerisinde binlercesinin kendi vatanlarında, topraklarında yaşama hakkı bulamadıkları için ölümü göze alarak göç ettiklerini kaydederek, şöyle konuştu:

 

"Tayland'daki 367 Türk tutuklu, dünya kamuoyunda gündeme oturdu. Bu zulümden dolayı kaçan kardeşlerimizin bir kısmı, devletimizin de yardımıyla, Türkiyeye sağ salim getirildi. Tayland'da yakalanan 367 kişi, fakat yakalanmadan buraya kadar ulaşabilmiş olan yüzlerce kardeşimiz, 2 hafta önce Kayseriye getirildi. Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Merkezi olarak, başından beri bu işin takipçisiyiz. 500 kadar kardeşimiz Kayseride. Buradaki 100 konutlu devlet lojmanlarına yerleştirildi. Geçici süreyle konaklıyorlar. Kayseri'de huzur ve güven içerisinde sıcak bir ortam oluşturuldu. Bunların, barınma, yiyecek, giyecek gibi her türlü acil ihtiyaçları karşılandı. Buradan emeği geçen herkese, devletimize, hükümetimize, valimize, belediye başkanı ve STK'lara teşekkür ediyorum. O bölgeden göç devam ediyor ve 1000'in üzerinde bir sayı olur diye tahmin ediyoruz. 1.5 milyon Suriyeli, Iraklı komşu kardeşlerimize kucak açan Türkiye Cumhuriyeti devleti, 2 bin kadar Doğu Türkistanlı kardeşine elbette sahip çıkacaktır."

 

Tümtürk, Çin Hükümeti'nin Türkiye'ye kaçanların ailelerine, baskı yaptığını, Türkiye'ye gelenlerin görüntülenmeleri halinde tanınarak Çin'in kalan yakınlarına zulüm uygulamasından korktuklarını ekledi.