CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Hz. Hüseyin’in Kerbela’da katledilmesinin İslam tarihinde kapanmayan bir yara açtığını, insanlığın bu olaydan çıkarması gereken dersler bulunduğunu belirterek, “Hz. Hüseyin, Kerbela’da zulme, zalime boyun eğmeme ve adalet mücadelesi verdi. Bugün de insani değerleri olanın zulüm karşısında sessiz ve tarafsız kalması düşünülemez” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İstanbul’da Caferilik İnancını Tanıtma, Araştırma ve Eğitim Derneği (Caferi-Der) tarafından düzenlenen “Evrensel Aşura Matem Merasimi”nde bir konuşma yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamlarını ileterek konuşmasına başlayan Budak, “Bugün Muharrem Ayı’nın 10’uncu günü yani Aşura Günü. Peygamber efendimizin sevgili torunu, cennet gençlerinin efendisi Hz. İmam Hüseyin ve yakınlarının Kerbela Çölü’nde günlerce susuz bırakıldıktan sonra hunharca şehit edilişlerinin 1377’nci yıldönümü. Kerbela Vakası İslam tarihinde kapanmayan bir yara açmış ve yüreklere düşen bu acı; bugüne kadar dinmemiştir” dedi.
Kerbela olayı ve Hz. Hüseyin’in şehadetinin iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Budak, “Hz. Hüseyin’in davası, mazlumların, sahipsizlerin, kimsesizlerin davasıdır. O’nun davası saltanat, mal, mülk, makam mücadelesi değildi. Hz.Hüseyin Kerbela'da; haksızlığa, zulme, zalim Yezid'e boyun eğmemenin, adaletin mücadelesini verdi” diye konuştu.
Başta İslam Dini olmak üzere bütün dinlerin hak ve adalet üzerine kurulu olduğunu, adaletin olmadığı, haksızlığın, zulmün hüküm sürdüğü yerde dinden, imandan kimsenin bahsedemeyeceğini vurgulayan Budak, “İşte bunun için Hz. Hüseyin; ‘zillet altında yaşamaktansa, izzetli ölümü tercih ederim’ diyerek özgürlükten, adaletten yana tavır koyup, zorbalığı, haksızlığı Kerbela Çölü’ne gömmüştür.
İnsan olmak; zalime, iktidar hırsıyla gözü dönenlere ‘sen haksızsın’ demektir. İnsan olmak; haksızlığa karşı direnmekle başlar. Bu direnmenin en görkemli örneğini Hz. Hüseyin vermiştir. İmam Hüseyin Kerbela'da insanlık onurunu korumuştur” dedi.
KERBELA DERSLERİ
İnsanlık tarihinin iktidar hırsıyla gözü dönenlerin yaşattığı acılarla dolu olduğunu, Ortadoğu coğrafyasında bugün de benzer acıların yaşandığını vurgulayan Budak, “Yaşadığımız coğrafyada kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Siyasi çıkar için her şeyin mubah olduğu anlayışı sebebiyle; barış, hoşgörü ve kardeşlik dini olması gereken İslam Dini, insanların kafasının kesildiği; İslam adına, Cihat adına kadın, çocuk demeden binlerce kişinin katledildiği, yüz binlercesinin yurtlarından kaçmak zorunda kaldığı bir ortamın nedeniymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Bölgemizde ne yazık ki insanlar etnik ve inanç farklılıkları yüzünden birbirlerini öldürmekte, yok etmekte, zulmetmektedir. İnsani değerleri olanların, zalimlerin ve bu zulümlerin karşısında sessiz ve tarafsız kalması düşünülemez” dedi. Budak, şöyle devam etti:
“Kadim Anadolu topraklarının kültür ve inanç yapısı, çok şükür ki, bu aşırılıkların ülkemizde taban bulmasını güçleştirmektedir. Bu aynı zamanda Atatürk'ün laik Cumhuriyetimizin bize sağladığı bir avantajdır. Bizler cumhuriyetimizin, laikliğin değerini bilip ülkemizdeki barış ortamını sağlayıp, komşu ülkelere de örnek olmalıyız. Bütün Müslümünlar’ın ve insanların Kerbela’dan çıkarması gereken dersler var. Biz bu dersi alıyoruz. Bizi biz yapan değerlerimizi, Cumhuriyetimizi, adaleti, barışı, kardeşliği savunacağız. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz.
Ayrıştıranlardan, kutuplaştıranlardan, zulmedenlerden olmayacağız. Bu vesileyle başta İmam Hüseyin olmak üzere, Kerbela'dan Çanakkale'ye ve günümüze tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.”