Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Çanakkale Zaferi’nin 105. yıl dönümü…
Çanakkale Zaferi’nin üzerinden tam 105 yıl geçti. Dünya tarihine geçen 18 Mart Çanakkale Zaferi Türk Tarihi’ndeki eşsiz zaferlerden biri. Bu eşsiz zaferin en önemli mimarlarından olan Mustafa Kemal, Çanakkale Zaferi’nden sonra bir güneş gibi Türk milletinin üzerine doğdu
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-03-2020 08:44 - 1875 Okunma
18 Mart Çanakkale Zaferi’mizin 105. yılında şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.
 
 
Bugün 18 Mart… Milli birlik ve beraberliğimizi taçlandıran Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105’inci yıl dönümü. Yalnız Türk ulusu ve tarihi için değil yakın dünya tarihinin de en büyük savaşlarından birinin ardından ‘Çanakkale geçilemez’ sözünün tarihe yazıldığı gün!..
 
 
Yedi düvele karşı bir varoluş mücadelesinin sahnelendiği tarihtir 18 Mart. Birçok kahramanlık hikayesine sahne olan, adına destanlar yazılan, türkü olup dillere dolanan Çanakkale Deniz Zaferi’nin tarihidir...
 
Anadolu halkına verdiği azim, umut ve kararlılık ile Kurtuluş Savaşı’nın meşalesinin de ateşlendiği tarihtir… Topun vinci bozulduğu için arkadaşı Niğdeli Osman ve oğlu Ali ile birlikte kaldırdığı 190 ila 215 kiloluk mermiler ile Türk tarihinin kaderini sırtlayacak Seyit Onbaşı’nın ve nice isimsiz kahramanın anıldığı gündür. İngiliz ve Fransızların, zayıf olduğunu düşündükleri Türk savunmasını kolayca susturarak boğazı rahatlıkla geçip İstanbul’u ele geçirme planının tabiri caizse denize gömüldüğü gündür aynı zamanda. Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a yurdun her karış toprağı için savaşan; cephede, cephe gerisinde omuz omuza ve kardeşçe dil, mezhep, sınır fark etmeksizin tüm gücü ve inancıyla direnen bir milletin özverisinin en sembol günüdür, bugün!
 
1914’ten başlayıp 18 Mart 1915’e kadar Çanakkale Boğazı’nda cereyan eden bir seri deniz savaşları ile Gelibolu Yarımadası’nda 1916’ya kadar süren kara savaşlarının ardından Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanı yazıldı. 18 Mart’ın şafağı Mustafa Kemal’in Anafartalar’da parlayan yıldızını aydınlattı ve bir ulusa kimliğini bulma yolunu gösteren, Türk bağımsızlık savaşının temelleri Çanakkale’nin sularında ve Conk Bayırı’nda atıldı.
 
Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir” dediği en büyük zaferlerden biridir Çanakkale Zaferi.
 
 
Çanakkale geçilemez!...
 
Tarihler 1915 yılının 18 Mart’ını gösteriyordu. İstanbul’a karadan değil de denizden daha kolay ulaşılacağını düşünen İngiliz ve Fransızlar rotalarını Çanakkale Boğazı’na çevirdiler. O dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak Çanakkale Boğazı’na girdi. Türk kıyı gözetleme postalarının o güne kadar gördüğü en fazla gemi Boğaz’a yaklaşıyordu. 18 muharebe gemisi, refakat kruvazörleri ve mayın aramatarama gemilerinden oluşan yüzden fazla gemi sayıca yetersiz Türk donanmasına doğru ilerliyordu.
 
Donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile Inflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu. İkinci grupta ise İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, Irresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu. 18 Mart sabahı düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu ve gemiler Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos tabyamızın bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos’a saldırdı. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu.
 
Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. Bunalan düşman kaçmak isterken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Bouvet ve Suffren’e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Türk tabyaları, boğazı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Inflexible, Irressitible gemileri de büyük hasar gördü. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralar alarak geri çekilmek zorunda kaldı. İngiliz ve Fransızlar, Çanakkale Boğazı’nın geçilemeyeceğini büyük kayıplar vererek bu şekilde öğrenmiş oldular.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-03-2020 08:44 - 1875 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
23-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım