Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Resmi Sözcüsü Cihat Makdisi; BM’nin Suriye Özel Temsilcisi el-Ahdar el-İbrahimi’nin göreviyle ilgili başvurabileceği önemli kaynakların başında BM’nin 6 maddelik projesi ve Cenevre beyanının bulunduğunu belirterek her şeyin Suriye’nin çıkarlarını koruyacak ve istikrarını şekilde masada tartışılabileceğini dile getirdi.
El-Meyadin kanalına Cumartesi günü bir röportaj veren Makdisi; Suriye’nin çıkarlarının daha öncesinde BM Eski Temsilcisi Kofi Annan ve Arap temsilci Muhammed el-Dabi’nin görevlerinin olduğu gibi şimdi de İbrahimi’nin görevinin başarısında saklı olduğuna dikkat çekti.
Yaşanan krizden çıkış yolunun herkes tarafından bilindiğine işaret eden Makdisi; bu yolun Suriye'de bulunan bütün tarafların şiddeti keserek siyaset sürecin başlaması aşamasından başlayacağının da herkes tarafından bilindiğini kaydetti.
Kimi Devletler Suriye’deki Teröristlere Silah Vermeyi Sürdürüyorlar
Uluslararası anlaşma ortamının bulunmamasının bütün görevlerin başarısızlığa uğramasının sebebi olduğunu dile getiren Makdisi; Batılı devletlerin Suriye halkı için kaygı duyan bir itfaiye rolü oynayamayacağına değinerek kimi komşu devletlerin Suriye'de bulunan teröristlere silah kaçırmaya ve onları barındırıp eğitmeyi sürdürdüğünü beyan etti.
Suriye’nin İbrahimi’nin göreviyle ilgili iyimser ve kaygılı olduğuna işaret eden Makdisi; İbrahimi’nin, Suriye’deki teröristleri barındıran ve onlara askeri eğitim ve silah veren ülkelere giderek bu faaliyetleri durdurmalarını talep etmesi ve muhalefetten hiçbir ön şart koşmadan diyalog masasına oturmasını istemesi dahil görevinin tamamında başarılı olması için Suriye’nin gerekli her şeyi sağlayacağını belirti.
Suriye’nin iyiliğini istemeyen kimi devletlerin BM ya da güvenlik konseyi dışındaki referanslarını değiştirme girişimleri aracılığıyla İbrahimi’nin başarı yoluna mayın döşemeye çalıştıklarını ifade eden Makdisi; Rusya’nın bu çalışmaların yolunu kesmek için ısrarla Cenevre beyanını hatırlattığını dile getirdi. Arap liginin şu anki yapısıyla olumlu bir rol oynayamayacağını ibraz eden Makdisi; Arap liginin oynadığı olumsuz rolün deneyiminin Suriye'de silahlı teröristlerin varlığından söz edilmeye başlandığında Suriye'de bulunan Arap gözlemcilerini çekerek hiçbir gerekçesi yokken dosyayı BM’ye taşıması olduğunu beyan etti.
Mısır’ın Suriye’deki sorunun çözmeye ilişkin herhangi bir girişimde bulunmadığına dikkat çeken Makdisi; bu yönde niyetler bulunduğunu ve bu niyetlerin Mısır Başkanı Muhammed Mursi tarafından Tahran’da düzenlenen Bağlantısız Devletler Hareketi zirvesinde açıkladığına işaret ederek herhangi bir girişimin başarılı olmasının tek koşulunun tarafsız olması gerektiğini ancak Mursi’nin bir tarafa mensup olduğunu ve Suriye’nin içişlerine müdahale etmek için bir platformu gasp ettiğini dile getirdi.
Topraklarımızın Tek Zerresi Üzerinde Konacak Bir Yasak Ulusal Egemenliğe Saldırı Anlamına Gelecektir
Makdisi; Suriye’nin insani yardımlara kapılarını açtığını ve bu alanda siyasi bir ajandayla gelmeyen uluslararası kurumlarla işbirliği yapmaya hazır olduğunu belirtti.
Suriye topraklarının tek zerresi üzerinde konacak bir yasağın Suriye’nin ulusal egemenliğine bir saldırı teşkil edeceğini ifade eden Makdisi; bu durumun savunma hakkının kullanılmasını gerektireceğini beyan ederek seçenek olarak sunulmayan ve dayatılan bu ihtimale karşı Suriye ordusunun hazır olduğunu dile getirdi.
Suriye’nin saldırı halinde değil kendini savunma halinde olduğuna dikkat çeken Makdisi; Suriye'de silahlı terör gruplarına karşı bir sokak savaşı verildiğini belirterek şu anki çatışmaların uluslararası iradenin netleşmesine kadar sürecek bir savunma hali olduğunu sözlerine ekledi.