BM Genel Kurulu'nda Myanmar konusunda oy birliğiyle kabul edilen BM kararında, hükümetten Rohingya Müslümanlarının tüm insani haklarının korunması istendi.

BM kararında Myanmar'da kaydedilen olumlu gelişmelerden memnuniyet duyulduğu, ancak Arakan eyaletindeki Müslüman ve Budistler arasında yaşanan din temelli çatışmalardan ciddi kaygı duyulduğu belirtildi.

Kararda, Myanmar hükümetinden "Arakan'da yaşayan Müslüman Rohingya azınlığının durumunun iyileştirilmesi için harekete geçilmesi ve Müslüman Rohingyaların bir tabiyete mensup olma hakkı da dahil olmak üzere tüm insan haklarının korunması" talep edildi.

Myanmar hükümetinin siyasi reformlar, demokratikleşme, ulusal uzlaşı ve insan hakları konularındaki önemli girişimlerinin dikkate alındığı kaydedilen raporda, buna karşılık devam eden insan hakları ve temel özgürlük ihlallerinden duyulan kaygı dile getirildi.

Kararda hükümete, siyasi mahkumların serbest bırakılması sürecine devam edilmesi, hapishanelerde kalanların kimliklerinin belirlenmesi ve suç işleyen yetkililerin yasal dokunulmazlıklarının kaldırılması için gerekli tedbirlerin alınması çağrısında bulunuldu.

BM kararında, Müslüman Rohingyalılar ile Myanmar'dan bağımsızlık elde etmek için silahlı mücadele yürüten Kaçin etnik azınlığın adları özellikle belirtilerek, hükümetten, "ayrımcılık, insan hakları ihlalleri, şiddet, şiddet nedeniyle ortaya çıkan göç, çeşitli etnik azınlıkları etkileyen ekonomik mahrumiyeti ele alan girişimlere hız vermesi" istendi.

Arakan eyaletinde Rohingya Müslümanları ile Arakan Budistleri arasındaki şiddet olayları nedeniyle son 6 ayda en az 200 kişi hayatını kaybetti ve çoğu Müslüman 110 binden fazla kişi yerlerinden oldu.

Son olarak 21 Ekim'de Rohingya Müslümanlarını hedef alan şiddet olayları yeniden başlamış ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilileri, bu olaylarda 27 bin Müslümanın yaşadığı bölgeyi terk etmek zorunda kaldığını belirtmişti.

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Valerie Amos da bu ay içinde yaptığı açıklamada, BM'nin yaklaşık 6 aydan beri Kaçin eyaletindeki 40 bin kişiye, direnişçilerin kontrolündeki bölgelere giriş izni verilmediği için yardım götüremediğini bildirmişti.