Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya ile düşmandık.
Kurtuluş Savaşı’nda ise SSCB ile müttefik.
İkinci Dünya Savaşı’nda ne dost, ne düşman.
Soğuk savaşta Sovyet öcüydü ve tüm bu FETÖ’cü virüsler o zamandan bulaştı.
Sonra 1990’larda TSK Amerika’ya göre “hizadan çıkınca” yine dost.
2011’den beri, İki buçukuncu’da ise önce düşman, sonra dost.
ABD, Suriye savaşının kalbi Halep’in Esad ve Rusya tarafından geri alınmasına karşı her şeyi yapıyor.
Washington merkezli özel bir şirket olan Six3 Intelligence Solutions Inc. İsimli özel istihbarat şirketine bile ihale vermiş durumda. Eski bir Hintli diplomat olan Niraj Srivastava’nın ülkesinin en büyük gazetelerinden The Citizen’de yazdığına göre, Halep’in düşmesini en azından yeni başkanın seçilmesine kadar geciktirmeyi planlayan ABD devlet sistemi, muhtemelen Hillary Clinton başkanlığında olacak yeni yönetim döneminde daha saldırgan politikalar uygulamayı hedefliyor. (http://www.globalresearch.ca/why-the-cia-is-for-hillary-clinton/5539997)
ESAD’IN ELİ HİÇ OLMADIĞI KADAR GÜÇLENDİ
Aynı sebeplerden dolayı Esad yönetimi de, Hillary gelmeden Halep’in işini bitirmeyi istiyor.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın eli bu ara hiç olmadığı kadar güçlendi.
Rusya’nın sayesinde bölge merkezli bir ortak strateji üzerinde uzlaşıldı.
Türkiye, İran, Suriye ve Irak, Moskova’nın koordinasyonunda toprak kaybı yaşamamak ve kayıpları geri almak için anlaştı. ABD’nin kuşatma baskısı altındaki Çin’den de Suriye’ye destek mesajı geldi.
ANKARA – ŞAM İŞBİRLİĞİ BAŞLIYOR
Haseke’deki YPG karargahını vuran Esad’ın, açıklamasında vurgulu biçimde PKK ifadesini kullanması tam bir işaret fişeğiydi.
Bu bir ittifak çağrısı ve cevabıydı.
Fakat çok cüretkar bir eylemdi. Çünkü orada bir sürü Amerikalı, İsrailli, İngiliz ve Alman ajan ve askerleri vardı.
Zaten hemen ardından Amerikan savaş uçakları Suriye uçaklarına müdahale etti, ancak hiçbir şey yapamadı.
Çok kızdı ama. Bunu kara kaplı defterine not etti.
Rusya’nın S400 hava savunma sistemi sayesinde Esad, ülkesindeki hava hakimiyetini tekrar kurdu.
Tek sorun, ABD’nin Kuzeyde yaratmak istediği yeni Kürt bölgesi.
36. paralelin üstü diye diye Barzanistan’ı kurdu, şimdi gözünüSuriye koridoruna, Afrin ile Membiç’i birleştirmeye dikti.
Aydınlık’ın da dün manşetten verdiği gibi, ABD, IŞİD’in Irak’ta Musul, Suriye’de Rakka’dan çıkarılması için kapsamlı operasyona hazırlanıyor.
Hedefleri Musul’un Bağdat’tan koparılması, Suriye’de de Kürt koridoru. Yani “FreeKurdistan” Türkçesi kukla devlet, ikinci İsrail.
TÜRKİYE SAVUNMA ZAFİYETİ YAŞIYOR
Türkiye, FETÖ darbesi, FETÖ bağlantılı IŞİD ve PKK terörü yüzünden savunma zafiyeti yaşıyor. Rusya ile düşman iken zaten uçuş yasağı da vardı. ABD de şu anda bu boşluktan faydalanmaya çalışıyor.
Ama Binali Yıldırım Hükümeti, gerçekten de Amerikancı Davutoğlu’nun 180 derece zıddı ve milli bir çizgide.
Hem Başbakan’ın Suriye açıklamaları, hem de Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “başımıza ne geldiyse Suriye politikasından geldi” sözleri çok mühim.
15 Temmuz miladıyla başlayan Rusya ile stratejik dostluk dönemi de büyük bir hamle. Hem fiili uçuş yasağı kalktı, hem de İncirlik’in Rus uçaklarına açılması gündemde. Hükümet bunu açıkça söyledi, ki zira bu açıklama ABD atom bombalarının üsten çıkarıldığı iddiasını doğrular nitelikte.
İran’ın Hamedan üssü Ruslar için geçici olabilir çünkü yetersiz bir havaalanı.
Oysa İncirlik dört başı mamur, Made in USA tipi bir NATO üssü. Rusya için bulunmaz nimet.
Atlantik sistemi bizi düşman kampına yerleştirirken, biz de Avrasya’da nefes almaya başladık.
İNCİRLİK MUAMMASI
Bu arada İncirlik demişken, İsrail’in Debka Sitesi ve EurActiv.com haber sitesine göre, İncirlik’teki Amerikan atom bombaları, buradan Romanya’daki DeveseluABD üssüne taşınmış.
Romanya, ABD ve NATO bu iddiaları resmen yalanladı ama kuşku bulutları havada. ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, darbe girişimi sonrası apar topar İncirlik’e gitmişti.
Yeni inşa edilen Deveselu ABD üssüne mayıs ayında 800 milyon dolarlık füze kalkanı sistemleri yerleştirilmişti.
ABD’li düşünce kuruluşu Stimson Center, Soğuk Savaş’tan beri Suriye’ye 100 kilometre mesafedeki İncirlik üssünde 50 kadar taktik nükleer silah bulundurulduğunu ifade etmişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye, İncirlik Üssü’nün geçici olarak elektiriğini kesmiş, ABD uçaklarının üsten havalanmasını yasaklamış ve üssün komutanını darbecilikten tutuklamıştı. Bu gelişmelerin ardından ABD’nin üsteki hakimiyeti de sorgulanmaya başladı.
Bu arada İran, Rusların S300’lerne denk BAVAR373 füze savunma sistemlerini yaptı ve yeni geliştirdiği turbo jet uçak motoru ile birlikte görücüye çıkarttı. İran’ın füze teknolojisi Türkiye’den çok ileri bu arada.
Türkiye, istihbaratı da dahil, savunmasını NATO’ya, yani ABD’ye ihale etmişken, İranlılar kendi göbeklerini kendi kesiyor.
Türkiye’ye artık silah değil terör ihraç eden Batı’dan sonra, Rusya, İran ve Çin’in savunma sanayiine destekleri çok önemli.
Özellikle de hava savunma sistemleri elzem.
Hatırlayın Çin’den füze alacaktık, FETÖ-NATO işbirliğinde entrikalarla alamadık.
Oysa çok lazım bize.
15 Temmuz darbe girişiminde koskoca başkentimizin hava saldırısına karşı ne kadar savunmasız olduğunu bizzat yaşadık ve gördük.
BATI EMPERYALİZMİNE KARŞI ASYA KALESİ
Bakınız, PKK ve IŞİD’in saldırılarını yaşıyoruz, bunlar başarısız FETÖ darbesi sonucu devreye alındı.
FETÖ’nün sahibi kim?
NATO, yani emperyalist Atlantik sistemi.
ABD ve İspanya’nın 20 milyondan fazla Amerikan yerlisinin, İngiltere’nin elinde bir milyona yakın Aborijin yerlisinin, milyonlarca Çinli, Hintli, Arap ve Afrikalı’nın, Almanya’nın 10 milyona yakın Yahudi ve Roman’ın, İtalya ve Fransa’nın 1 milyondan fazla Libyalı ve Cezayirli’nin, Yunanistan ve diğer emperyalist Avrupa güçlerinin ellerinde 5 milyona yakın Balkan-Anadolu Türkü’nün kanı var.
3. dünya’daki yerel diktatörlerin yaptığı katliamlara iyi bakarsanız, arkasından yine Batı’nın çıktığını görürsünüz.
Emperyalizmin doğasında çıkarları için öldürmek vardır.
Soykırım yapmaktan korkmayan bir güce karşı tek seçenek ise güçlü olmaktır, dik durmaktır.
Atatürk bunu yapabildi, doğru politikalarla, bölgedeki tüm güçleri birleştirerek barışı sağladı.
Dış politikada doğru yoldayız, (TSK’nın 2 bin yıllık genetiğini bozmanın dışında) ama acele etmeliyiz.
Çünkü fazla zaman kalmadı. Asya kalesini kurmalı, tüm mazlum milletlere bir kez daha öncülük etmeliyiz.
Kasım’da ABD’de seçim var, 2017 20 Ocak’ta yeni başkan (Hillary/Trump) göreve başlar.
Hali hazırda, içinde atom bombalarının, savaş uçaklarının geçtiği metinlerin yazıldığı bir dönemdeyiz.
2 buçukuncu savaş üçe dayanır.
Dananın kuyruğu da o vakit kopar.
Hüseyin Vodinalı
Odatv.com
