Allame el-Buti; Batı İslam Portresini Deforme Etmeye Çalışıyor
ŞAM – Bilad-ı Şam Alimleri Birliği Başkanı Allame Dr. Muhammed Said Ramadan el-Buti, Avrupalı batı ve Amerika’nın İslamı bütün güçleriyle hedef aldıklarını, portresini deforme etmek içinde bütün imkan ve edatlarını kullandığını belirtti.
El-Buti Cuma hutbesinde;’’ Ey Allahın kulları, bir çok insan bugün Suriye'ye karşı dünyanın dört bir yanından buluşarak dünya savaşı ilan etmesinin etmenlerinin ne olduğunu, Suriye hangi suçu işledi de bütün herkes aynı yaydan ok atmaya başladı? sorusunu dile getirerek, Suriye’nin hedef alınmasında ki amacın Allahu Teala ve Resulu’nun emrettiği İslam dinini temsil ve tatbik ediyor olmasında yattığını bunun içinde İslam'ın portresini deforme kastıyla gördüğümüz şekilde canileri ve teröristleri desteklediklerini vurguladı.
Batının İslama yönelik düşmanlığının tarihi ve inkar edilemez olduğunu söyleyen allame el-Buti, İngiltere başbakanı Margaret Teacher’in 1990 yılı Şubat ayında söylediği ‘’ Batının önünde iki düşman vardı biri Komünizm diğeri de İslam, birinci düşmanı hasarsız ortadan kaldırdık, bugün ise batı bütünüyle İslam olan ikinci düşmana karşı koymak için aynı hendekte duruyor’’ yönündeki meşhur açıklamasına işaret etti ve o zamanda ABD başta olmak üzere bütün batının bu açıklamayı teyit ettiklerine dikkat çekti.
Çizilen hedef ve planlar kanalıyla İslam’a karşı savaş yollarının geliştiğini ifade eden el-Buti, hedefin Müslümanların mümkün olan bütün vesilelerle kendi aralarında çatışarak İslam’ın kendi kendini yakması olduğunu, buna örnek olarak Amerikan Güvenlik meclisinin ABD’nde düzenlediği Kolorado konferansında çıkardığı rapordaki gerçeklere ışık tuttu.
Planın iki ana öğeden oluştuğunu birincisinin, İslam yansımalarından anormal iğrenç ahlak silahının kullanılmasıyla İslam’a karşı savaş zorunluluğu, ikincisiyse, İslam İşbirliği Örgütü, Dünya İslam Rabıtası, Dünya Müslüman Alimler Birliği gibi örgütlerin içeriği olmayan berrak İslam başlıklarından oluşan yoğun ve karanlık bir örtü arkasından söz konusu öldürme ve tekfiri geçiştirme zorunluluğundan oluştuğuna dikkati çekti.
|