Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Başbakan Yıldırım: 20 bin kişi tutuklandı
15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamuda yapılan operasyonlarla ilgili bilgi veren Başbakan Binali Yıldırım, "20 bin 355 kişi tutuklandı, 40 bin 29 kişi gözaltında alındı, 79 bin kişiye el çektirildi" dedi.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-08-2016 10:02 - 1122 Okunma
TRT'de konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Uzun vadede yeni bir darbe için kamuda bir potansiyel oluşmaması bakımından bir temizlik harekatı var, bu harekat devam edecek. Yoksa 'Yarın yine bir silahlı darbe girişimi olacak' diye bir ihtimalden söz etmiyoruz, böyle bir öngörümüz yok. Bu konuda gerekli tedbirler alındı. Burada darbenin baş aktörleri niteliğindeki binlerce asker kıyafetindeki terör örgütü mensubu temizlendi. Dolayısıyla burada bir sıcak darbe girişimi ihtimalinden söz etmiyoruz. Darbeyi bastırdık ama bu darbeye sebep olan bunun baş aktörü terör örgütünün bağlantıları henüz tamamıyla ortaya çıkmış ve bunlar tehlike olmaktan çıkarılmış değil, bundan bahsediyoruz" dedi.
 
Yıldırım, "İfadeler alındıkça yeni bağlantılar ortaya çıkıyor ve onlara doğru gidiyorlar. Bu böyle çorap söküğü gibi gelecek. Nereye kadar gidecekse gidecek. 'Şurada dursun', 'Buraya dokunmayalım' şeklinde bir telkinimiz olamaz. Yargı, tarafsız ve bağımsız bir şekilden görevini yapmaya devam edecek." diye konuştu.
 
SAYILARI AÇIKLADI
 
Başbakan Binali Yıldırım darbe girişimine ilişkin soruşturmalar kapsamında aralarında polis, asker, yargı mensubu, mülki idare amiri ve sivillerin bulunduğu 40 bin 29 kişinin gözaltına alındığını, 5 bin 187 kişinin gözaltındaki işleminin devam ettiğini, 20 bin 355 kişinin tutuklandığını, kamu kurumlarında 79 bin 900 kişinin görevden el çektirildiğini, 5 bin 14 kişinin de kamu görevinden çıkarıldığını bildirdi.
 
4262 KURUM VE KURULUŞA EL KONULDU
 
Başbakan Binali Yıldırım şunları söyledi:
 
Aynı zamanda OHAL kapsamında da bir takım önlemler alındı. Terör örgütünün çökertilmesine yönelik. Bu bağlamda FETÖ'nün elinde bulunan sağlık ve eğitim kuruşularına el konuldu. El konulan özel sağlık hastaneleri 35, öğretim kurulu sayısı 1061, yurt sayısı 800, kurs etüt merkezi 223, vakıf asyısı 129, dernek sayısı bin 125, üniversite 15, sendika 19, basınla ilgili dergi, gazete, haber ajansı, 16, radyo sayısı 23, gazete sayısı 45, yayınevleri 29 ve 4262 kurum ve kuruluşa el kondu.
 
DARBE YAPMAYA KALKANLAR DARBE YEDİ
 
Darbe yapmaya kalkanlar darbe yedi. Böylece darbe bastırılmış oldu. Ondan sonraki süreç, uzun süreç. Burada 40 yılın birikimi bir yapıdan bahsediyoruz. Saydam olmayan, kafalı bir örgüt. Titiz bir çalışma yapma ihtiyacı var. Biraz zaman alacak. Bu darbeyi ortaya çıkartan sebepleri ortadan kaldırmak çalışması yapıyoruz. Gelecekte buna benzer bir kalkışmanın olmaması için OHAL ilan edildi. Bu çerçevede tedbirleri alıyoruz.
 
OHAL'İ KENDİMİZE İLAN ETTİK
 
Biz hükümet olarak vatandaşlara OHAL ilan etmedik. OHAL'i kendimize ilan ettik. Vatandaşın hayatından bir şey değişmeyecek. Değişmesi gerekmiyor. Değişecek olan terör örgütü tarafından tam anlamıyla kuşatılmış tüm kılcal damarlara kadar sirayet etmiş bu bün"yeden çıkartılması. Onu da biz yapacağız.
 
Yeni bir darbe olmaması için temizlik harekatı var. Bu harekat devam edecek. Yoksa yarın yine bir silahlı darbe girişimi olacak diye ihtimalden söz etmiyoruz. Böyle bir ön görümüz yok. Terör örgütünün bağlantıları henüz tamamiyle ortaya çıkmış ve bunlar tehlike olmaktan çıkarılmış değil.
 
"Darbe karşısındaki kararlı duruşumuzla vatandaş meydanlara indi. Tanklara göğsünü gerdi ve darbeciler hiç beklemedikleri bir dirençle karşılaştılar. Oyunları bozdular. Vatandaş görevini yaptı. Bundan sonra görev bizim. Aynı gece savcıları harekete geçirdik. Savcılar zaman kaybetmeden suçüstü olanları gözaltına aldı. Tutuklamalar başladı. Şimdi onların ifadeleri alınıyor. Bunlar alındıkça yeni bağlantılar ortaya çıkıyor. Bu böyle çorap söküğü gibi gelecek. Nereye kadar gidecekse gidecek. Burada dursun, şuraya dokunmayalım şeklinde telkin olamaz. Yargı, bağımsız bir şekilde görevini yapmaya devam edecek. Biz de onların ihtiyacı olan şeyleri yapacağız. Şu adamı almak istiyorm, polise talep edecek, polis alıp gelecek. Burada bir aksaklık yaşanıyorsa bizim devreye girerek zorlukları aşmamız lazım. Onun dışında bir rolümüz yok.
 
DEDİKODULAR OLABİLİR
 
"Siyasilerle ilgili boyutu konusunda henüz ortaya çıkmış bir şey yok. Dedikodular olabilir. Vatandaş bu konuda yorum yapabilir. Bizim bu yorumlara katılmamız doğru olmaz. Örgütün yapısı saydam değil. Kapalı bir yapı. Her gün yeni bir şey çıkıyor. Bütün ihtimaller masada. Delillere eriştikçe, itiraflara eriştikçe yeni yeni boyutlar kazanıyor.
 
Bizi şaşırtan şu oldu. Cumhurbaşkanımız ve bizim darbeyle ilgili duruşumuz netti Ucunda ölüm de olsa dönmeyeceğiz. Bu kararlılığın hemen ardından vatandaşın meydanları doldurması, beni çok şaşırttı. Bugüne kadar Türkiye'de darbe girişimlerinde hiç olmamış bir şey. Bir gün önce Menderes'i yüz binler karşılarken darbe günü hiçbir şey yoktu. 12 Eylül ve diğerleri de öyleydi. Bu sefer başka bir şeydi. Vatandaş, 'tamam siz kıvılcımı çaktınız, iş bende' dedi ve sahip çıktı. Bu darbecilerin hiç hesap edemediği bir şeydi.
 
Bu gururlandığımız bir şey. Yeri geldiğinde ideolojilerden, farklılıkları bırakıp nasıl kenetlendiğimizi gösterdi. Toplumda bir umutsuzluk vardı. Eskisi gibi bir olamıyoruz, beraber olamıyoruz, en temel konularda bile birbirimizden ayrışıyoruz diye eleştiriler vardı. Hele hele gençler için apolitik, memleket meselesine kafa yormuyorlar, sosyal medyada orada burada lüzumsuz işlerle uğraşıyorlar diye ağır eleştiriler varken gençleri en önde gördük. Erkekler kadar kadınlar da oradaydı.
 
Darbe sonrasında 'bu da mı bunlarlaydı' diyeceğimiz isimleri gördük. Hiç beklemediğimiz isimlerin bu örgüt tarafından teslim alındığını gördük. Birçok olay var hangi birini anlatayım? Tam bir kahramanlık hikayesi. Her bir şehidimizin müthiş bir efsanesi var. Her gazimizin çok acıklı, gurur verici hikayesi var. Hepsinin evine gidemedim ama bir kısmını ziyaret ettim. Nasıl yaptıklarını anlattılar, çok etkileyiciydi.
 
"BİRLİKTELİĞE DEVAM EDECEĞİZ"
 
"Bu oluşan birliktelik daha sonra devam etti. Darbe nasıl gelişti, o karanlık geceyi anlattık. Yapmamız icap eden işleri anlattık. Bu konuda bilgi verdik. İade-i ziyaret yaptık. Kaygıları detayları öğrendik. Cumhurbaşkanımız bizleri davet etti. Orada da bu konuları konuştuk. Daha sonra Yenikapı sürecine taşındı. Orada da MHP, CHP ve AK Parti olarak Cumhurbaşknımızın davetine katıldık. Orada tek millet, tek vatan, tek bayrak ülküsü doruğa ulaştı. Dünya şaşırdı. İstanbul'da 5 milyon, bütün Türkiye'de 10 milyon aynı anda birbiriyle kenetlendi."
 
MİNİ ANAYASA
 
Orada söylediğim bir şey var. Bu birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız dedik. Bu noktada herhangi bir tereddütümüz yok. Devam ettireceğiz. Her konuda anlaşmamız beklenemez. Öyle olsa bir parti oluruz. Ayrı ayrı partiler olduğumuza göre anlaşayamayacağımız şeyler olabilir ama uzlaşabileceğimiz konular da olabilir. En azından oturup konuşup detaylı bilgi aktarabiliriz.
 
Üç parti genel başkanı olarak, Cumhurbaşkanımıza ziyarete gittiğimizde darbe konuşuldu. İç ve dış tehditler konuşuldu. Anayasada darbeyle ilgili bazı sorumlu maddelerin ve başkaca üç partinin anlaştığı konular varsa, birer kişiden oluşan çalışma grubuyla değerlendirilsin istedik. Geçen cuma çalışmaya başladılar, zannediyorum bugün veya dün bir toplantı daha yaptılar. Burada üç partinin tamamen hemfikir olduğu konular var. Bir de iki partinin, bir de birinin ayrı düştüğü konular var. Üçlü ikili kombinasyon şeklinde çoğaltabilirsiniz. Ortak konuları bir kenara koyacaklar.
 
Tam mutabakat olmayan konuları da gruplandıracaklar. Sonrasında genel başkanlar bir değerlendirme yapıp son şeklini verecekler. Bunun için referandum gereği yok. Kabul edilince yürürlüğe girmiş olacak. Ancak bu tam anlamıyla yeni bir anayasa yapmak demek değil. Bu acil olan, sıkıntılı olan konuları çözecek bir acil mini paket. Bunu yapmakla bütün partilerin, öteden beri gündemlerinde olan yeni sivil anayasa hedefi ve düşüncesi ortadan kalkmış olmayacak. O da devam edecek. O biraz daha uzun bir süreçte gerçekeleşecek konu.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-08-2016 10:02 - 1122 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
21-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım