Lübnan Hizbullah Hareketi’ne yakınlığı ile bilinen El-Menar gazetesinde, Birleşmiş Milletler ’in Yemen’deki taraflı tutumu hakkında yayınlanan yazıda şu ifadeler yer almaktadır:
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Yemen Ordusu tarafından öldürülen Arabistan kuvvetleri için gözyaşı döktü. Aynı zamanda bu konuyla eş zamanlı olarak Ban Ki Moon Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun yıllık toplantısı açılmadan daha birkaç hafta önce Arabistan’ın ismini Birleşmiş Milletler’ in kara listesinden çıkarmıştı.
Arabistan acımasız bir şekilde Yemenli çocukların kanlarını dökmektedir. Ban Ki Moon Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada Suriye hükümetini hedef almış ama terörist gruplardan ve bu grupları destekleyenlerden bahsetmemiştir. Ban Ki Moon rüşvet almış, bu yüzden de kör ve sağır olmuştur. O, bölgede vahşetin ve şiddetin lideri olan, Körfez Arap ülkeleri liderlerinin isteği ve eğilimi doğrultusunda konuşmaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, BM’deki görevini, yalana, nifaka, ikiyüzlülüğe ve vahşete hizmet ederek sonlandırmak üzeredir. O, Vahabi Arabistan rejiminin 18 aydır Yemen halkına karşı bir savaş yürüttüğünü unutmuş gibidir.
Sahtekar ve saray uşağı müftü
Ama Vahabi müftü Abdülaziz El-Şeyh kendini Müslümanların komutanı olarak tanıtmakta ve kendini vahiy sahibi gibi hissetmektedir. O gerçek Müslümanları ve İslam öğretilerini savunanları kâfir bilmektedir. O, saçma bir konuşmasında, İranlıların kâfir olduğu iddiasında bulunmuştur. Abdülaziz El-Şeyh konuşmasında İslam’ın fetih komutanlarının çoğunun İranlı olduğunu unutmuştur.
Ama bu müftünün kendisi tekfirci Vahhabi rejimini hoşnut etmek için şirk ve küfür zümresine girmiştir. Bu müftü Suriye ve Irak’ta halkın kanını döken terörist grupları, bu grupların liderlerini ve onları destekleyenleri kâfir saymamaktadır. O, basiretini ve görüşünü kaybetmiştir. Bu müftü aklını yitirmiş, Riyad ve İslam ümmetinin düşmanlarının elinde bir oyuncak haline gelmiştir.
Abdülaziz El-Şeyh, Yusuf Kardavi ve diğer fitneci müftüler, Tağut sarayının uşaklarıdır. Onlar, IŞİD’in ve diğer terörist grupların cinayetlerini kınamamaktadır. Onlar, Deyrizor’da Kurban Bayramı günü masum halkı katledenleri kınamamıştır. Onlar, Haricidir ve dini savunduklarını iddia etmektedir. Arap ülkelerinin viran edilmesi ve Müslümanların öldürülmesi fetvasını verenler, bu müftülerdir.