BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA YERE İNMEZ
Bilindiği gibi 20. yüzyılın sonunda Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından, Azerbaycan halkı son yüzyılda ikinci kez kendi kaderini belirleme şansı yakalayarak bağımsızlığını ilan etti.
20. yüzyıl Azerbaycan siyasi tarihinin ikinci büyük zaferi olan bu tarih hayli büyük önem taşımakta. Azerbaycan Ali Meclisi, 18 Ekim 1991 oturumunda tarihi ”Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlığı” adlı anayasal tasarıyı oy birliği ile kabul etti.
Bu gelişmenin akabinde 29 Aralık 1991 yılında Azerbaycan’da halkoylaması düzenlenerek: ”Siz ‘Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlığı’ anayasa tasarısını onaylıyor musunuz?” sorusu soruldu. Azerbaycan halkı Azerbaycan’ın bağımsızlığından yana oy kullanınca Mayıs 1992’de Azerbaycan Milli Meclisi, Üzeyir Hacibeyov’un bestesi ve Ahmet Cavad’ın şiiri ile Azerbaycan İstiklal Marşı’nı onayladı. Hemen ardından, parlamento tarafından, 3 renkli ve ay yıldızlı Devlet Bayrağı ve Devlet Arması da onaylandı.
18 Ekim 1991 yılından itibaren Azerbaycan bağımsız ülke oldu ve bu gün Azerbaycan’da bayram olarak kutlanmaya devam ediyor.
Azerbaycanlılar, 70 yıl Sovyet yönetimi altında yaşasalar da bir zamanlar Doğu'nun ilk demokratik cumhuriyeti kabul edilen, ırk, din, mezhep ve cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm yurttaşlara eşit haklar tanıyan bir devlete sahip olduklarını hiçbir zaman unutmadı.
Sovyet ordusunun 20 Ocak 1990'da Bakü ve diğer illerde kadın ve çocuk ayırmadan yaptığı katliam, Azerbaycan halkının Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) yönetimine olan güvenini tamamen sarsarak ülkenin bağımsızlığına giden süreci hızlandırdı.
Dönemin parlamentosu niteliğindeki Azerbaycan Yüksek Konseyinde 30 Ağustos 1991'de bağımsızlık ilan edilmesi yönünde bildiri kabul edildi. Eylül 1991'de Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığın ilan edilmesinin tartışıldığı oturumlar yapıldı. Yüksek Konseyce, 18 Ekim 1991'de "Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Devlet Bağımsızlığı Hakkında Anayasa Akti" oy çokluğuyla kabul edildi.
Kabul edilen belgede Sovyetler işgalci olarak belirtildi ve Azerbaycan'ın, 1918'de kurulan cumhuriyetin varisi olduğu ilan edildi.
Yüksek Konseyin kararı 29 Aralık 1991'de referanduma götürüldü. Referandumda halkın neredeyse tamamı, bağımsızlıktan yana oy kullandı.
Azerbaycan, geçen 30 yılda ekonomisini pekiştirdi, ordusunu güçlendirdi. Kardeş ülke Türkiye ile ilişkilerini stratejik iş birliği düzeyine çıkartan Azerbaycan, gerçekleştirdiği enerji ve ulaştırma projeleriyle güçlü bölgesel aktör haline geldi.
Bugün artık ekonomik olanakları kısıtlı, topraklarını kaybeden bir ülke değil, bölge ve dünyada nüfuzu giderek artan, ekonomisi büyüyen, topraklarını işgalden kurtaran güçlü bir Azerbaycan var.
Karabağ'ın işgal ve kurtarılış süreci
Bağımsızlığın ilk yıllarında Azerbaycan, Ermenistan'ın toprak talepleri ve saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.
Azerbaycan'daki siyasi çekişmelerden de faydalanan Ermenistan, 1991-1993'te Karabağ ve civarındaki illeri işgal etti. İşgal sonucu yaklaşık 1 milyon Azerbaycanlı yurtlarını terk etmek zorunda kaldı.
Azerbaycan, sorunun barış yolu ile çözülmesi için Rusya, ABD ve Fransa'nın eş başkanlığındaki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu aracılığı ile yıllarca Ermenistan'la müzakere yürüttü. Müzakerelerden sonuç çıkmayınca, Ermenistan ordusu da sivil yerleşim birimlerine saldırılarını artırınca Azerbaycan artık uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanma yoluna gitti.
Azerbaycan, Ermeni güçlerinin Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine ateş açması üzerine 27 Eylül 2020'de karşı saldırı operasyonunu başlattı. Bir süre sonra "vatan savaşına" dönüşen bu operasyonda Azerbaycan ordusu topraklarını kurtararak halkın 30 yıllık hasretine son verdi.
Azerbaycanlıların "Vatan Muharebesi" dediği 2. Karabağ Savaşı, 44 gün sürdü ve 10 Kasım 2020'de Ermenistan, yenilgisini kabul eden bildiriye imza atınca sona erdi.
Azerbaycan ordusu, 44 günde 5 şehir, 4 kasaba ve 286 köyü işgalden kurtardı, imzalanan bildiri gereği Ermenistan ordusu Kelbecer, Laçın ve Ağdam illerini terk etmek zorunda kaldı.
Azerbaycan'ın petrol ve doğal gaz projeleri
Azerbaycan'ın ekonomik gelişiminin temeli, merhum Cumhurbaşkanı ve Ulusal Lider Haydar Aliyev'in 7 ülkeden 11 şirketle, Azerbaycan'ın en büyük petrol yatağı Azeri-Çırak-Güneşli (AÇG) havzasının işletilmesini ve petrolün dünya pazarlarına çıkartılmasını öngören "Asrın Anlaşması"nı imzalamasıyla atıldı.
Azerbaycan, petrolün taşınması için Türkiye ve Gürcistan'la iş birliği yaptı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı inşa edildi.
1990'lı yılların başlarında petrol üretimi yok denilecek kadar azalan Azerbaycan, bugün 30'dan fazla ülkeye petrol ve petrol ürünleri satıyor.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev döneminde ise doğal gaz sektöründe atılım yapıldı. Şahdeniz 2 yatağından çıkarılan doğal gazın Türkiye ve Avrupa'ya iletilmesini sağlayan, Güney Kafkasya Boru Hattı, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ve Trans-Adriyatik Boru Hattı'ndan (TAP) oluşan Güney Gaz Koridoru inşa edildi.
Türkiye ile "bir millet, iki devlet" müttefikliği kuruldu
Azerbaycan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan devlet Türkiye oldu. Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in Türkiye ve Azerbaycan için kullandığı "bir millet, iki devlet" sözleri ilişkilerde temel prensip oldu.
İlişkilerini stratejik müttefiklik üzerinde kuran Türkiye ile Azerbaycan, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, TANAP, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattı gibi projelere imza attı.
2. Karabağ Savaşı'nda Türkiye ve Türk halkı Azerbaycan'a siyasi ve manevi destek verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Azerbaycan yalnız değildir." şeklindeki açıklaması, üçüncü güçlerin Azerbaycan'ın operasyonuna müdahil olmasını engelledi.
Erdoğan ve Aliyev, 15 Haziran 2021'de Şuşa Beyannamesi'ni imzalayarak iki ülke arasındaki ilişkileri daha üst düzeye çıkardı.
Azerbaycan, uluslararası kuruluşlarda aktif rol alıyor
Bağımsızlıktan sonra Ermenistan dışında komşu ve yakın tüm ülkelerle iyi ilişkiler kuran Azerbaycan, Bağımsız Devletler Topluluğu, Türk Konseyi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Bağlantısızlar Hareketi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve AGİT gibi uluslararası kuruluşlarda aktif rol alıyor.
2012-2013 döneminde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin geçici üyesi olan Azerbaycan, halen Bağlantısızlar Hareketinin dönem başkanlığını yürütüyor.
Tarih ve çağdaşlık bir arada
Azerbaycan'da ekonominin gelişmesiyle şehirlerin çehresi de değişmeye başladı. Özellikle başkent Bakü, son dönemlerde inşa edilen Flame Towers, Haydar Aliyev Merkezi, Olimpiyat Stadı gibi yeni mimari yapılarla Kız Kulesi, İçerişehir Korusu gibi tarihi yapıların bütünleştiği kent olarak turistlerin ilgisini çekiyor.
Bir zamanlar petrol sanayisi kenti olan Bakü, şimdi Avrupa Oyunları, İslami Dayanışma Oyunları, Formula 1 ve UEFA Avrupa Ligi final maçlarına ev sahipliği yapmasıyla biliniyor.