3 Ekim 2014 (8 Zilhicce 1435) günü Kerbela'da kılınan Cuma namazının ikinci hutbesinde Irak ordusu, güvenlik güçleri, mukaddes müdafaa gönüllüleri ve hükümete yönelik bazı mesajlar verdi.
Yüce Merceiyet Irak güvenlik güçleri ile onlara katılan gönüllülerin geçtiğimiz aylarda askeri alanda kaydettikleri askeri başarıları övdü ve himaye etmekle görevlendirildikleri, istisnasız her türlü mevki ya da mıntıkaya daha çok önem vermeleri gerektiğini söyledi. Yüce Merceiyet, Hz. İmam Ali Hadi’nin oğlu (O’na selâm olsun) Seyyid Muhammed’in Türbesi’nin bulunduğu Samarra’nın Beled gibi dini mekanların; mezhep savaşı çıkarabilmek amacıyla teröristler tarafından özel olarak hedef alındığını belirtti ve bu yüzden savunulmasına daha fazla ihtimam gösterilmesin gerektiğine vurguda bulundu.
Yüce Merceiyet, gönüllülük sürecinin de devam etmesi gerektiğini ve bunun; askeri sahada elde edilen kazanımların korunması ve - Allah-u Teâlâ’nın izniyle - daha çok kazanım elde edilmesi açısından önemli rol oynadığını söyledi. Yüce Merceiyet, bu kapsamda Irak hükümetinin gönüllülük sürecini organize edecek icraatları başlatmasının ve milli müdafaaya katılan gönüllülere ayrılmış maaşların ödenmesinin zorunlu olduğunun altını çizdi. Aylardır gönüllülerin kahir ekseriyetinin maaş almadığını hatırlatan Yüce Merceiyet; bunun aileleri karşısında yaşayacakları sıkıntılar sebebiyle gönüllülerin büyük arzu duymalarına rağmen, cephede varlık göstermelerine engel teşkil edebileceği konusunda uyardı. Yüce Merceiyet, ayrıca hükümeti; silah,cephane vb teröre karşı savaşta gönüllülerin ihtiyaçlarını yerine getirmeye çağırdı ve bu sıkıntı ile ilgili olarak kendilerine çok sayıda şikayetin ulaştığını bildirdi.
Yüce Merceiyet teröristlerin savaşta kullanmakta olduğu bazı yöntemlere de değindi ve bu yöntemlere karşı önlem almaya çağırdı.
Yüce Merceiyet’in bir diğer vurgusu da şu konuda oldu:
“Burada daha önce defalarca uyardığımız (hususa) bir kez daha vurgu yapmak durumundayız. Ordudaki ve onlara katılan gönüllü evlatlarımızın ve kardeşlerimizin; terörist IŞİD çetelerine karşı Iraklıları – tüm Iraklıları- yönelik gerçekleştirmekte olduğu müdafaa görevi, mukaddes bir vazifedir. Buradan (şunu ifade etmek isteriz ki,evlatlarımız) mukaddes vazifelerini eda ederken; herhangi bir barışçıl vatandaşa, mezhebi ya da siyasi görüşü ne olursa olsun; – Allah izin vermesin- canına,ırzına ya da malına saldırı gibi; (vazifenin kutsiyetine) aykırı hiçbir davranışta bulunmamaya son derece özen göstermek zorundadır”.
Yüce Merceiyet ayrıca, Irak’ta konuşulmakta olan Milli muhafız teşkilatının geri getirilmesi konusuna da değindi. Yüce Merceiyet, bu konuda güvenlik güçlerinin tecrübe ve hatalarından yararlanılması gerektiğini söyledi ve teşkilatın etnik ya da mezhebi yapı olduğu izlenimini uyandıracak her türlü adımdan kaçınılması konusunda uyarıda bulundu. Yüce Merceiyet bunun yanı sıra; yeni kurulacak teşkilata ve komuta kademesine, bugünü de geçmişi de temiz, ehil ve vatanseverliği ile ön plana çıkan isimlerin getirilmesi ve teşkilatın maliyetinin son derece şeffaf yollarla karşılanması gerektiğine vurgu yaptı. Yüce Merceiyet ayrıca, bu üst düzey askeri teşkilatın fertlerinin çok vatansever, cesur ve halkları ile ülkeleri için atılganca savaşacak örnek bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine değindi.
Yüce Merceiyet bunlara ilaveten; Irak hükümeti tarafından henüz atanmamış olan savunma ve içişleri bakanlıklarının belirlenmesi konusuna değindi. Bu bakanların her türlü şaibeden uzak ve yüksek ehliyete sahip olan kimselerden olmasının halihazırdaki şartlara büyük etkisi olacağını belirten Yüce Merceiyet; Irak Başbakanı’dan bu konuyu neticeye kavuştururken her türlü itibarın üzerine ülke çıkarlarını koymasını,bu sıfatlardan hiçbir şekilde taviz vermemesini, siyasi itibarlar, parti , bölge ya da etnik çıkarlar sebebiyle söz konusu sıfatların altında birini kabullenmemesini ve konunun daha fazla gecikme olmadan bayram sonrası sonuca vardırmasını umduklarını ifade etti.
