Bu günlerde Avrupa sokakları hareketli... İspanya'dan Almanya'ya, Macaristan'dan Sırbistan'a binlerce insan 'geçim şartlarını, adaletsizliği protesto etmek ve haklarını korumak' için sokaklara dökülüyor. Yeni dalga sokak hareketini 17 Kasım'da Fransa'da 'Sarı Yelekliler' tetikledi.
Sarı Yelekliler'in ana talebi 'akaryakıt zamları geri alınsın'dı.
Neticede zamlar geri alındı, Fransız Hükümeti asgari ücrete 100 Euro zam yaptı. Fransa'daki gösterilerde şu ana kadar 9 kişi öldü, yaklaşık 4 bin 341 kişi gözaltına alındı, binden fazla kişi yaralandı.
Ancak Sarı Yelekliler dalgası yaklaşık bir ay sonra 'geçim sıkıntısı' çeken Avrupa halklarını da etkiledi. Fransa'dan sonra Belçika ve Hollanda da düzensiz olarak 'sarı yelekli' göstericilerin katıldığı protestolara sahne oldu.
Almanya'da ise Sol Partili siyasetçi Sahra Wagenknecht liderliğindeki 'Ayağa Kalk-Aufstehen' girişiminin çağrısıyla geçen hafta sonu Münih'te bir 'sarı yelek' gösterisi düzenlendi.
Macarlar da sokakta
Bu ülkelerden biri de Macaristan...
Sık sık Başkent Budapeşte'de toplanan insanlar, ellerindeki cep telefonlarıyla siyasi bir mesaj veriyor. Göstericiler, şirketlerin çalışanlarından yılda 400 saat fazla mesai yapmalarını talep etmesine imkân tanıyan yasanın Başbakan Viktor Orban tarafından iptal edilmesini istiyor.
'Kölelik yasası' tabiriyle eleştirilen kanunun geçen hafta parlamentodan geçmesinin ardından başlayan protestolara katılım giderek artıyor. Gösterilerde zaman zaman şiddetin karıştığı durumlar da yaşanıyor. Nitekim geçen Pazar günkü protestolar barışçıl başladı ancak ilerleyen saatlerde polis bir kez daha göz yaşartıcı gaza başvurdu.
Yaklaşık 10 bin ila 15 bin kişinin katıldığı Pazar günkü gösteriler, Orban'ın sekiz yıllık iktidarı boyunca karşılaştığı en büyük protestolar olarak kayıtlara geçti. Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader ise 20 Aralık'ta 'fazla mesai' kanununu onayladı.
2019 başında yürürlüğe girecek yeni düzenlemeye göre, halihazırda 250 saat olan yıllık fazla mesai süresi 400 saate çıkarılıyor.
Sırbistan da hareketlendi
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da geçen hafta sonu binlerce insan sokaklardaydı. Birçoğu, 1990'lı yıllarda Milosevic rejimine yönelik protestolarda olduğu gibi hükümete yönelik tepkilerini düdük ve korna çalarak gösterdi.
Ülkedeki son gösterileri, muhalefetteki Sırbistan Solu partisinin lideri Borko Stefanovic'in uğradığı saldırı tetikledi.
Geçen Kasım ayı sonunda Krusevac kentinde gerçekleştirilen saldırıda Stefanovic, siyah kıyafetli bir grup tarafından demir çubukla dövülmüştü. Muhalif liderin yaralandığı olayın ardından saldırının faili olduğu açıklanan kişiler yakalandı.
Arnavutluk'ta sorun okul harçları
Arnavutluk'ta öğrenciler, Aralık ayının başından bu yana okul harcı ücretlerinin düşürülmesini talep ediyor. Devlet üniversitelerindeki harç ücretleri yıllık 970 TL ile 16 bin TL arasında değişiyor. Arnavutluk'taki aylık ortalama gelir ise sadece 2 bin lira.
Başkent Tiran ve diğer şehirlerdeki protestocular genel olarak Başbakan Edi Rama liderliğindeki hükümete tepkili. Yolların barikatlarla kapatıldığı gösterilerde, ülkedeki yoksulluk ve yüksek benzin fiyatlarına dikkat çekiliyor.
Fransa: Sarı Yeleklikler dağılacak mı?
Yolların barikatlarla kapatılarak yakıt vergilerindeki artışın protesto edilmesiyle başlayan bir başka gösteriye de Fransa'da tanık olduk.
Sarı Yelekliler olarak adlandırılan grup tarafından başlatılan ve ülke geneline yayılan protestolar nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron önce vergi zammı planını iptal etti, ardından da asgari ücrete 100 Euro zam yapılmasını da içeren bir mini önlem paketi açıkladı.
Protesto gösterileri, hem Macron'un verdiği bu tavizler ve hem de Strasbourg saldırısının etkisiyle ivme kaybetti.
İspanya da hareketlendi
İspanya'da ise Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı örgütler, Cuma günü merkezi hükümetin Bakanlar Kurulu toplantısını Barselona'da yapmasını protesto ederek, kentte hayatı felce uğrattı. Katalonya'da son dönemlerde şiddet içerikli eylemleriyle öne çıkan 'Cumhuriyeti Savunma Komitesi' (CDR) adlı sivil toplum örgütünün çağrılarıyla sokaklara çıkan ve çoğunluğu 18-25 yaş grubunda olan göstericiler, kimliklerini gizlemek için yüzlerini örttü.
Yerel saat ile 05.00'de başlayan eylemler kapsamında göstericiler Barselona'nın ana yollarını trafiğe kapattı. Göstericiler, otoyollarda, yol kenarlarındaki güvenlik korkuluklarını söküp lastik yaktı. Şehir içi yollarda da çöp bidonlarını deviren ve trafik lambalarını söken göstericiler, güvenlik için konulan demir parmaklıkları yıkıp, polise taşla saldırdı.
Genel İş Konfederasyonu (CGT) adlı sendikanın grevi kapsamında, Barselona ile bağlantılı bin kadar tren seferinin iptal edildiği açıklandı. İspanyol medyası, trafiğin büyük oranda durduğu Barselona kenti için 'hayalet şehir' yakıştırması yaparken, yurt dışına çok kötü bir imaj verildiği vurgulandı.
Tüm Avrupa'ya yayılabilir
Protesto olgusu üzerine akademik çalışmalar yürüten araştırmacı Sabrina Zajak, Fransa dahil birçok Avrupa ülkesinde trafiğe çıkan araçlarda reflektörlü sarı yelek bulundurulmasının zorunlu olduğunu hatırlatarak, "Herkesin otomobilinde bir sarı yelek bulunduğunu ve birçok Avrupa ülkesinde de hoşnutsuzluk olduğunu hesaba kattığınızda, bu sembolün hızla yayılabileceğini düşünebilirsiniz" şeklinde konuştu.
Sosyolog Dieter Rucht ise Avrupa genelindeki protesto hareketleriyle balıkçılık ya da çiftçilik gibi meslek sahiplerinin yaşadığı geçim sıkıntılarının uluslararası boyut kazanabileceğini belirterek, "Ancak şu an Avrupa'nın hemen hemen her yerinde gördüğümüz durum, öfke ve huzursuzluk düzeyindeki bir artıştan ibaret" şeklinde konuştu.