Suriye Dışişleri Bakanı ve Suriye'nin Birleşmiş Milletler'deki heyeti ile son zamanlarda sıcak bir sohbet gerçekleştiren Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayd, Arap medyasının ve kamuoyunun dikkatini çekmişti. Ahmed Ebu Gayd, Suriye'nin bu birliğe geri dönmesi için ön koşulun olduğunu ifade etti.
Ahmed Ebu Gayd, el-Şerg'ul Vesat adlı Suudi gazetesine verdiği demeçte şöyle dedi: "Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşü, Irak ve Lübnan gibi bazı ülkeler tarafından üç yıl önce gündeme getirildi." Ahmed Ebu Gayd'a göre, Arap Birliği'nin bu talebe cevabı "koşullar henüz sağlanmadı" oldu.
Suriye’nin Arap Birliği’ne Dönüşü İçin Ön Koşul: İran’dan Ayrılma
Ahmed Ebu Gayd, Suriye iç ilişkilerine karışmaya devam ederek, Suriye'nin Arap Birliği'ne dönebilmesi için ön şart sunarak şöyle dedi: "Yeni bir Suriye ortaya çıkacak. Arap Birliği'ndeki yerine geri döneceğini düşünüyorum. Ancak çok önemli bir nokta var; yeni Suriye'nin hiçbir zaman İran'a doğru yol almaması gerekiyor. Bu, Arap Birliği'nin Suriye'nin geri dönmesine izin vermesinin temel şartıdır."
İran Aramco'ya Saldırmadı
Arap Birliği Genel Sekreteri, Yemenlilerin Suudi petrol tesislerine saldırısı konusunda yöneltilen soruya ise şöyle cevap verdi: "İran'ın bu füzeleri ve İHA'ları ateşlediğini ya da gönderdiğini söylemiyorum. Tahkikat raporunun sonucunu bekliyorum."
Ahmed Ebu Gayd, Aramco saldırısında kullanılan silahların İran'da yapıldığına inanmak için nedenlerin olduğunu iddia etmeye devam etti.
İran silahlarının Yemen'e gönderildiği iddiası bazı Arap ülkeleri ve özellikle de Suudi Arabistan tarafından gündeme getiriliyor. Lakin Yemen, savaşın başından beri Suudi ittifakı tarafından denizden, havadan ve karadan ağır bir şekilde kuşatılmış durumda ve hiçbir şekilde giriş çıkışa izin verilmemektedir.
Ebu Gayd, İran'ı İsrail İle Savaşın Sorumlusu Olarak Görüyor
Arap Birliği Genel Sekreteri, İran’ı diğer ülkelere ihracat yapmakla suçlamaya devam ederek şöyle konuştu: "Hizbullah’ın 2006 yılda Siyonist rejimle savaşması (33 günlük savaş) ve Hamas’ın 2008 ve 2009 yıllarında rejimle savaşmaya iten İran’dı ve bu nedenle Tahran bu savaşlardan sorumludur."