Bu ülkede hiçbir siyasi parti yoktur. Seçimler yapılmamaktadır. Monarşi diktatörlüğüyle yönetilmektedir. Kral, Başbakanlık görevini de uhdesinde bulundurmaktadır. Suudi krallık rejimi Amerika’nın kurdurduğu ve yönlendirdiği Fars Körfezi işbirliği konseyinin lideri konumundadır. Suudi krallık rejimi, Arap birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatıyla petrol ihracatçısı ülkeler OPEC üyesidir.
Ancak Suudi krallık rejimi Arap ülkeleriyle İslam ülkelerine tekfirci teröristleri kullanarak kan kusturmaktadır. Buna ilaveten OPEC ülkelerine de ihanette bulunup Amerika ve batılı devletler lehine petrol fiyatlarıyla oynamak için petrol arzını OPEC kararları dışına çıkarmaktadır. Suudi krallık rejiminin Amerika ile imzaladığı gizli anlaşmalara göre, petrol gelirlerinin büyük bir kısmını Amerika bankalarına yatırmalı ve silah satın alarak, silah fabrikalarını çalıştırmalıdır.
Suudi krallık rejimi ülke içinde de birinci sınıf ve ikinci sınıf ile üçüncü sınıf vatandaş sistemini kurup, 20 milyon Arabistan kökenli halkı baskı altında yaşatmaktadır. Birinci sınıf vatandaşlar Suudi krallık sarayı çevresi ve prenslerdir. Bunlar ülkenin kaderini belirlemekte ve bütün zenginlikleri tekellerinde bulundurmaktadırlar. Saraya bağlı olan Suudi kabilesine mensup olmayan kimseler ve yöneticiler de Vahhabi oldukları için bu birinci sınıfın içinde bulunuyor. Ancak prenslerden daha düşük seviyededirler.
Bunların toplam nüfusu 10 kişiyi aşmaz. İkinci sınıf vatandaşlar ehli Sünnet Müslüman halk kitleleridir. Bunların da ülke yönetiminde hiçbir söz hakkı yoktur. Ancak geçim ve refah düzeyleri normaldır. Üçüncü sınıf halk kesimiyse Şii Müslümanlardır. 20 milyonluk Arabistan halkının yaklaşık 2.5 milyonu Şii Caferi Müslümanlardan oluşuyor. Bunların siyasi, ekonomik ve toplumsal hakları ve sağlıklı geçim ve refah durumları çok düşüktür.
Petrol yatakları bölgelerinde yaşadıkları halde en yoksul ve mahrum halk kitleleri sayılıyor. Suudi krallık rejimi İslam’a aykırı olarak eski cahili geleneklerine uygun olarak Kadınları hatta insan bile saymaktan kaçınmaktadır. Kadının bağımsız insanı şahsiyeti yoktur ve erkeğe bağımlı bir meta gibidir. Arabistan’da yaklaşık 10 milyon yabancı işçi çalıştırılmaktadır ve bunların durumu da kölelerden farksızdır.
Arabistan’daki Şii Müslümanlar ağır ve insanlık dışı bakılara maruz kalmaktadırlar. Şiiler Irak sınırına yakın bölgelerde yaşadıkları için, Suudi Krallık rejimi Arabistanlıların Irak ziyaretine yeni önşartlar getirdi. 40 yaş altı erkeklerin Irak gezisi yasaklandı. Eğer Arabistanlı vatandaşlar pasaportsuz Irak’a giderlerse, nakit ceza ile 3 yıl çıkış yasağına mahkûm edilirler. Bundan amacı, Arabistanlı Şiilerin Ehli-Beyt Resullullah’ın Masum İmamların türbelerini ziyaret etmelerini engellemektir. Çünkü Vahhabi fırkası ve Suudi rejimi EhlBeyt Resullah’ın azılı düşmanlarıdır.
Mekke ve Medine şehirlerinde de çok sayıda Şii Müslüman yaşamaktadır. Ancak Şiilerin çoğu Arabistan’ın doğusunda ve Irak sınırlarına yakın bölgelerde yaşamaktadırlar. Suudi krallık rejimi Arabistanlı Şiileri bastırmakla kalmayıp, Bahreyn’de çoğunluk Şii halka karşı Al’ı halife rejimiyle birlikte kan kusturmaktadır. Buna ilaveten Yemen halkına karşı insanlık ve İslam dışı saldırıların sürdürüp katliamlar yapmaktadır. Suudi krallık rejimi din, mezhep, inanç özgürlüğünü garanti eden uluslararası hukuk ve BM ilkelerini de açıkça ihlal etmekte ve devlet terörü estirmektedir.