İlk günlerde Washington Post, New York Times gibi Batı Asya’da Amerikan varlığını destekleyen yayın kurumları öne çıkarken, son günlerde Amerikan basınında Trump’un kararını destekleyen sesler de yükselmeye başladı.
ABD’nin dış politikada etkili dergilerinden Foreign Policy’e, “Trump doğru işi yanlış yoldan yaptı” başlıklı bir makale yazan Stephen M. Walt, “ABD Ortadoğu’da stratejik hedeflerine yoğunlaşmalı: Bölgenin petrol ve gazının dünya pazarına ulaşması” ifadesini kullandı.
ABD’nin çekilmesinin “Kürtlerin terk edilmesi anlamına gelecek, ve ben bu duyarlılığı sempatiyle karşılıyorum” demesine rağmen Walt, makalesini şöyle sürdürdü: “Ama Amerika’nın Kürtlere karşı ahlaki sorumluluğu sınırsız değil, ve doğru ya da yanlış, (çekilmenin) ABD için uzun vadede önemli sonuçlar doğurması beklenemez. Kürtler Unkle Sam’e kıyak için IŞİD’le savaşmadı, kendi çıkarları için savaştı. Ve uluslararası siyasetin vahşi dünyasına hoş geldiniz: Milletler ve devletler çıkarları örtüşünce ittifak yapar. Ama çıkarlar ayrılınca da işbirliği sıklıkla sona erer.”
FRANSA’YI AŞAR
Aynı dergide Robert Zaretsky imzalı bir makale de, Fransız Devlet Başkanı Macron’un ABD’nin çekilme kararına yönelik eleştirisini ele aldı. Makalede “Macron’un Ortadoğu’nun en büyük savaşındaki sorumlulukları, onun kapasitesini aşacak” ifadesi kullanıldı.
ABD’nin 3 milyona yakın satış ve 30 milyona yakın internet erişimi ile en büyük gazetelerinden USA Today de yayımladığı bir yorumla çekilme kararını destekledi. Benjamin Friedman ve Justin Logan imzalı ve “Trump Suriye’den askerimizi çekmekte haklı, IŞİD’le mücadeleyi tamamladık” başlıklı makalede, “ABD’nin Esad rejimi, Rusya, İran ve NATO müttefiki Türkiye ile karşı karşıya gelme riski” taşıdığı belirtildi.
‘KÜRTLERE BORCUMUZ YOK’
“ABD’nin Esad, Türkiye ve Kürtler arasında arabuluculuk yapabileceğini” belirten yazarlar makalelerini şöyle sürdürdü: “Kürtler dahil ABD’nin Suriye’deki müttefikleri acı gerçeği bilmeli: Amerikan güçleri IŞİD’le savaşmak için Suriye’ye girdi, müttefiklerin özerkliğini güvenceye almak için değil. Onlara ebedi bir koruma borçlu değiliz.”
Yazalar makalelerini şu sözlerle sonlandırdı: “Esad rejimi iç savaşı kazanıyor, isyancıları desteklemek, sadece savaşı ve trajik sonuçlarını uzatmak anlamına gelir. ABD ne Kürtler, ne de başka herhangi biri için savaşmak zorunda değil. Mesajı getiren hakkında ne düşünürseniz düşünün, askerleri çıkarmak doğru karar.”
‘TÜRKİYE AĞIR BASTI’
National Review’da Andrew McCarthy ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Kürtlerle iyi bir anlaşmamız vardı. Onlar IŞİD’le savaşacak, biz de onları Türkiye’den koruyacaktık. Onları terk etmek gerçekten utanç verici. Ama biraz daha iyi incelersek, Amerikalılar artık Washington’un Ortadoğu’daki maceracılığını desteklemiyor. Biz er ya da geç Türkiye ile Kürtler arasında tercih yapmak zorunda kalacağımızı ve burada Türkiye’nin NATO üyeliğinin daha ağır basacağını biliyorduk.”
ABD REFERANDUMDA KARARINI VERMİŞTİ
National Interest’te yazan, Reagan’ın eski özel danışmanı ve CATO Enstitüsü yöneticisi Doug Bandow ise şu ifadeleri kullandı: “Pentagon, iç savaşın ortasında hem yasal olarak meşru hükümet, hem de NATO müttefikimiz tarafından saldırı tehdidi altında olan, gayrıresmi bir milis gücünü koruma bahanesiyle Suriye’de işgal faaliyetine giren kalıcı bir garnizonu savunamaz.”
Barzani referandumunu hatırlatan Bandow, makalesini şöyle sürdürdü: “ABD, Kürtlerin bağımsızlık referandumunu korumayarak zaten stratejik bir tercih yaptı.”
Suriye’de istikrar sağlamak için doğru yolun Esad Hükümeti’yle temas olduğunu savunan Bandow, “Başkan Suriye’yi tamamlayınca Yemen ve Afganistan’a dönmeli” dedi.
‘AYRILMA ZAMANI GELDİ’
Washington Post’ta misafir yazar olarak makale yayımlayan, emekli Korgeneral Keith Kellogg da Suriye’den çekilme kararını savundu. Ortadoğu’da sonsuz savaşların dikkatimizi dağıtmasına izin veremeyiz” ifadesini kullanan emekli general, makalesini “Tekrar Amerika için en önemli şeye, vatandaşlarımıza odaklanıyoruz” ifadesiyle tamamladı.
‘VARLIĞIMIZ YASADIŞIYDI’
Aynı gazeteye makale yazan Kongre ve Silahlı Kuvvetler Komite üyesi Ro Khanna ise, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının uluslararası yasalara aykırı olduğunu vurgulayarak çekilme kararını destekledi.