Associated Press Haber Ajansı’nın Washington’dan aktardığı rapora göre; Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes’in liderliğindeki bu grup, İran ile yapılan nükleer anlaşmayı tebliğ etmesi için bazı muhabirlerle irtibata geçmiştir. Ayrıca, Amerika Ulusal Halk Radyosu NPR’den, diğer basın organlarına kadar birçok basın kuruluşuna ve bu dosyayla irtibatlı kişilere Nükleer Anlaşmanın yayılması ve tebliğ edilmesi amacıyla maddi destek sağlanmıştır.
Raporda, şu anda Amerika’daki Princeton Üniversitesinde ders vermekte olan ve öncesinde İran’ın nükleer müzakere grubu eski sözcüsü olan Hüseyin Museviyan’ın da ismi geçmekte olup nükleer anlaşmaya destek vermesi karşılığında maddi destek aldığı iddia edilmiştir.
Bu rapora göre bu şahıslar ve kuruluşlar doğrudan ve dolaylı olarak Beyaz Saray’ın maddi desteklerinden faydalanmışlardır.
Geçen Perşembe günü yayımlanan bu rapora göre, Beyaz Saray doğrudan bu şahıs ve kuruluşlara destek verme girişiminde bulunmamıştır. Ancak Plashrz isminde bir yardım sandığıyla anlaşma yaparak ortak işbirliğine başlamıştır ki sonuç olarak onun hedefi de Obama’nın silah kontrolü siyasetini desteklemektir.
Bu durumda bu yardım kuruluşunun perde arkasındaki rolü, İran ile yapılan nükleer anlaşmayı reklamlaştırmaktı. Söz konusu yardım kuruluşunun Obama’nın güvendiği adamlardan olan Ben Rhodes ile yakın irtibatı bulunmaktadır. Bu durumun Hüseyin Museviyan olan bağlantısı ise bu kuruluşun Princeton Üniversitesine yaptığı 70 bin dolarlık yardımdır. Bu rakamla müzakeredeki diğer unsurlarla ilgili olarak “analizler, yayımlar ve siyaset yönetiminde” bulunması için şu anda Princeton Üniversitesinde ders vermekte olan ve o dönemde Hasan Ruhani’nin reformcu hükümetinin müzakere grubunun sözcüsü olan Hüseyin Museviyan’ın desteklenmesi amaçlanmıştır. Aslında bu maddi yardım, Hüseyin Museviyan’ın nükleer anlaşmayı desteklemesi için ayrılmıştı.
Hüseyin Museviyan, geçen 12 yıl zarfında ismi İran’ın nükleer anlaşma dosyasıyla bağdaşmış olan bir diplomattır. Museviyan, reform hükümetinde Hasan Ruhani’nin müzakere grubunun sözcüsü idi. Onun iç ve dış basın ile çok kapsamlı bir diyaloğu bulunmaktaydı.
