Amerikan istihbaratının Almanya'yı ve Almanya Başbakanı'nın dinlediğinin ortaya çıkmasıyla patlak veren NSA skandalı ABD Başkanı Barack Obama'nın Almanya'daki itibarını yerle bir etti.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD'nin anketine göre, Obama'nın güvenilir bir ortak olduğu kanaatini taşıyan Almanların oranı yüzde 35'i ancak buluyor. Bundan bir yıl önce ikinci kez başkanlığa seçildiğinde Obama'nın Almanya'daki popülaritesi yüzde 90 ile, daha önce hiçbir politikacının erişemediği orana yükselmişti. ABD'nin Almanya'daki imajı da son olarak George W. Bush döneminde kaydedilen düzeye geriledi.
İmaj kaybına, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in telefon konuşmalarının yıllar boyu Amerikan istihbaratı tarafından dinlenip kaydedilmesi yol açtı. Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) 2002 yılından beri başbakanın telefonlarını dinliyordu. Başkan Obama'nın bu durumdan haberdar olup olmadığı açıklık kazanmadı. Dinleme operasyonlarına birkaç ay önce son verildiği öğrenilmişti. Almanya hükümeti hâlihazırda bu gibi durumların tekerrürünü önleyecek bir anlaşma imzalanabilmesi için Washington yönetimi ile istişarelerini sürdürüyor.
İngiltere'ye duyulan güven de önemli ölçüde sarsıldı. ABD temsilciliği gibi yine Berlin'deki hükümet merkezinde bulunan Büyük Britanya Büyükelçiliği'nin çatısında da hassas dinleme tesislerinin kurulu olduğu ortaya çıkarılmıştı.
Almanya, Brezilya ile birlikte Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndan veri casusluğunun kınanacağı bir karar çıkartılmasına çalışıyor. Karar önerisinde bütün devletlere, internette de özel verilerin korunmasının insan hakkı olduğu hatırlatılıyor ve bu hakka saygılı olunması için çağrıda bulunuluyor.
Karar tasarı haline getirildikten sonra önümüzdeki üç hafta zarfında 193 devletin temsil edildiği BM Genel Kurulu'na sevk edilecek. Bağlayıcı olmayan kararın büyük çoğunlukla kabul edilmesi bekleniyor.