Suriye'de muhalif güçler içinde radikal İslamcıların ılımlı grupları bertaraf etmeye çalıştıkları, bazı Körfez ülkelerinin de bunları desteklediği bildiriliyor.
“Birkaç yüz kadar gönüllünün Kuzey Avrupa’dan geldiğini biliyoruz. Almanya'nın kuzeyinde, Hamburg’da, Danimarka’da, İsveç’te ve Hollanda’daki hücrelerden bu gruplarda savaşmak üzere eleman gönderildiğine dair işaretler var. Bunlar Türkiye’nin güneyinde, Gaziantep civarında toplanıyor, sonra da genelde Halep ya da İdlib'e gidiyor.”
'Grupların mali kaynağı genelde aynı'
Suriye’deki cihatçı örgütler arasında en çok tanınanı Nusra Cephesi. Bu örgütün El Kaide ile sıkı bağları olduğuna inanılıyor. Carnegie Vakfı’nın Ortadoğu bürosu yöneticisi Paul Salem, farklı cihatçı grupların genelde aynı kaynaktan finanse edildiklerini belirtiyor ve zengin Arap Körfez ülkelerine işaret ediyor. Buna rağmen bu grupların kendi iç yapılanmaları olduğunu belirten Salem, bunların ortak noktalarının şimdiye kadarki lâik devletler yerine din devletleri oluşturmak olduğunu vurguluyor. Bölgesel milis komutanlarının şeriat kurallarını uygulamaya başladıklarını, yargıç rolüne soyunduklarını, kadınların yoğun bir baskı altında bulunduğunu anlatan Paul Salem sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bu şüphesiz, kentlerdeki ya da diğer bölgelerdeki Müslümanların alışık olduğu ya da kabul edeceği bir İslam türü değil. Bu, şeriatı uygulamaya çalışan çok radikal bir İslam anlayışı ve daha çok Vahabî bir görüş. Şiddete son derece açık, kadınlara baskı uygulayan, erkek egemen, Müslüman olmayanlara şiddet uygulayan, otoriter iktidar yapısını milislerin başında kendini emir ilan eden komutan aracılığıyla kabul ettirmeye çalışan bir yapı. Bu kişi emirler veriyor, kararlar alıyor ve dehşet verici bir biçimde insanların ellerini ya da başlarını kesmek suretiyle şeriat kanunlarını uygulamaya koyuyor.”
Uzmanlar, Suriye’de muhalefet saflarındaki güçler dengesinin değişmesiyle Batının da tavrının değişebileceğine dikkat çekiyor. Ortadoğu uzmanı Paul Salem, cihatçıların gittikçe güçlenerek, Batılı ülkeleri de tehdit eder hale gelmeleri durumunda, ABD'nin bu gruplara karşı askerî operasyon düzenlemesinin gündeme gelebileceğini söylüyor:
“ABD’nin Irak ve Suriyeli muhalif güçlerle birlikte cihatçılara karşı bir strateji geliştirmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum. Şu anda insansız savaş uçaklarının Irak topraklarına konuşlandırılması ve böylece Irak’ın El Kaide ile mücadelesine destek verilmesi yönünde Irak hükümeti ile görüşmeler sürdürülüyor. ABD'nin El Kaide ile Nusra'nın faal olduğu bölgelerde de aynı şeyi yapmak için bölgesel güçler ve Suriye muhalefeti ile de görüşmeler yürütebileceğini düşünüyorum. Ama böyle bir girişim henüz gündemde değil.”