Cem Vakfı Genel Başkanı Prof.Dr. zzettin Doğan Başkanlığında toplanan İnanç Önderleri, Alevi-İslam Din Hizmetleri Başkanlığı Merkez Yürütme Kurulu üyeleri gündemde olan Cemevleri’nin statüsü başta olmak üzere çeşitli inançsal konular üzerinde görüş ve düşüncelerini belirterek, toplantı sonrası oybirliği ile aşağıda belirtilen sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaştı.
SONUÇ BİLDİRGESİ
31 Ağustos 2013 günü Cem Vakfı Genel Merkezi’nde yurtiçi ve yurtdışından geniş katılımla toplanan Alevi – İslam Din Hizmetleri Başkanlığı Merkez Yürütme Kurulu üyeleri toplantılarında aşağıdaki konular üzerinde görüş alışverişinde bulunmuştur.
Prof.Dr İzzettin Doğan’ın başkanlığında yürütülmüş olan çalışmalarda ele alınan konular ve varılan sonuçlar aşağıdadır:
Yeni Anayasa sürecindeki belirsizliklerin yarattığı toplumsal rahatsızlıklara değinildi ve tüm siyasi partilerin Din ve Vicdan Özgürlüğü konularında kamuoyuna tatmin edici mesajlar vermediklerine vurgu yapıldı. Anayasal eşitliklerin kanunda varlığının yaşamda karşılık bulması için gerekli önemlerin de alınması, hazırlanacak Anayasa’da yanlı uygulamalara karşı denge, denetim ve yaptırım mekanizmalarının bulunmasının şart olduğuna değinildi.
Barış Süreci’nin Türkiye’de Kürt-Türk ve Alevi –Sünni ayrımcılığına son verecek önlemlerle hızlı ve dengeli bir biçimde sonuçlandırılması konusunda hükümetin son günlerde gösterdiği yavaşlık eleştirildi, Barışın en çabuk ve en kalıcı biçimde inşa edilmesi için tüm çabaların gösterilmesi gerektiğinde görüş birliğine varıldı.
Cami- Cemevi ayrımcılığının anlamsızlığı, ibadethanelerin devlet tarafından belirlenemeyeceği konularında tam görüş birliği sağlandı. İbadethanelerin yan yana olmasında herhangi bir sakınca görülmediği görüşüldü. Ankara’da temeli atılacak olan Cami-Cemevi –Aşevi kompleksi, ülkemizde toplumsal barışa doğru bir yeni adım olarak değerlendirildi. Alevi toplumunun maruz kaldığı asimilasyon çabalarına karşı en gerçekçi savunmanın Alevi inanç ve Felsefesini doğru olarak öğrenmek ve öğretmek olduğu vurgulandı.
Hükümetin Suriye ve Mısır konularındaki savaş yanlısı siyaseti tüm katılımcılar tarafından eleştirildi, kendi ülkesinde iç huzuru ve barışı temin edememiş bir hükümetin başka ülkelerin iç işlerine bu denli karışma gayreti kınandı.
Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin Alevilere karşı sürdürdüğü sistematik ayrımcı tutuma derhal son verilmesi için bir kez daha çağrıda bulunuldu.