ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Katrougalos, 13 Aralık’ta Washington’da bir araya geldi. İki bakan, Doğu Akdeniz ve Balkanlar’da savunma ve enerji odaklı işbirliği için ABD ile Yunanistan arasındaki ‘Stratejik Diyalog’u ilan etti. Yaklaşık 6 aydır iki ülke arasında devam eden görüşmelerde odak noktasında Doğu Akdeniz bulunuyor.
ABD'li senatör Menendez, Türkiye'ye karşı ABD Donanması'nın Doğu Akdeniz'deki varlığını artırmasını istemişti
Anlaşma kapsamında, ABD; Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs’tan oluşan üçlü ittifaka, “davet üzerine desteğini artırma” kararı aldı. Bu anlaşma çerçevesinde ABD ile Yunanistan arasındaki geçmişten beri sürdürülen stratejik ortaklık ilişkisi, Doğu Akdeniz ve Balkanlar başta olmak üzere üst düzeye çıkarılacak. Taraflar, savunma ve güvenlik alanında stratejik ilişkileri geliştirerek, ortak faaliyetleri artıracak.
YUNANİSTAN LNG SATIN ALDI
Bildiride, iki ülkenin ticaret, yatırım ve enerji konularında anlaşma sağladığı görülüyor. Amerika, Yunanistan’da bir LNG terminali açacağını duyururken, Yunanistan’ın da satın aldığı ilk LNG gemisinin ABD’ye doğru yola çıktığı bildiriliyor. Mike Pompeo, görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında, bu enerji alışverişi ile Bulgaristan gibi bir çok Avrupa ülkesinin Rusya’ya olan enerji bağımlılığının düşeceğine dikkat çekiyor.
‘ORTADOĞU’DA BAŞARI İÇİN BİZE İHTİYACINIZ VAR’
Katrougalos ise konuşmasında, Yunanistan’ın Balkanlar ve Ortadoğu’da istikrar için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Biz sadece çıkarlarımızı korumaya çalışmıyoruz, Balkanlar’da ve Ortadoğu’da barış ve istikrar sağlamak için önemli bir etken olmaya çalışıyoruz. Bu yüzden Prespa Anlaşması’nı yaptık” ifadelerini kullandı. Katrougalos, Güney Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan ittifakına ABD heyetinin de katılmasına çok memnun olduğunu ekledi.
DONAN VARLIĞINI ARTIRMA TALEBİ
ABD’nin New Jersey Senatörü Robert Menendez, geçen günlerde verdiği bir röportajda, “Türkiye’nin sürekli gösterdiği agresif ruh hali yüzünden, ABD’nin bölgedeki güçlü varlığının gerekli olduğu” iddiasında bulunmuştu. “Kıbrıs’ın uluslararası hukuk temelinde, müdahaleler olmaksızın, MEB’inden istifade etme aynı zamanda petrol ve doğalgaz araştırmaları yapma konusunda mutlak bir hakkı bulunduğunu” öne süren Menendez, “ABD’nin de Kıbrıs MEB’inde muhtemelen keşif yapmayı isteyebilecek Amerikan şirketlerini güvenceye almak için güçlü bir varlığa sahip olması gerektiğini” savunmuş, bunun hem donanma varlığı, hem de güçlü bir diplomatik varlık gerektirdiğini söylemişti.