Menbiç'te düzenlenen ve IŞİD tarafından üstlenilen bombalı saldırı, ABD'nin çekilme kararını etkiler mi? ABD'nin bölgede kalmasını hangi taraflar destekliyor? Sputnik'in bu sorularını Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Vatan Partili Yunus Soner ve Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk yanıtladı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekileceklerini duyurduktan sonra ülkenin kuzeyinde bir 'güvenlik bölgesi' oluşturulma isteğini açıkladığı bir dönemde Menbiç, IŞİD tarafından üstlenilen ve aralarında ABD askerlerinin de bulunduğu can kayıplarına yol açan bombalı saldırıya sahne oldu. Saldırının ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Menbiç'teki saldırının, ABD Başkanı Trump'ın çekilme kararını etkileme anlamında olabileceğini açıkladı. Trump'ın çekilme kararına sert şekilde karşı çıkan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'dan, Erdoğan'ın işaret ettiği yönde bir açıklama gecikmedi. Graham, saldırının hemen akabinde Trump'ın çekilme kararının "IŞİD'i cesaretlendirebileceğine" işaret ederek "Hepimiz, ABD askerinin eve geldiğini görmek ister. Ama hepimiz askerler eve döndüğünde güvende olduğumuzdan emin olmak isteriz. Umarım Başkan Suriye konusunu iyice düşünür" ifadelerini kullandı. Aynı gün açıklama yapan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ise "IŞİD yenilgiye uğratıldı" dese de "Kazanımlarımızı korumak için bölgede kalacağız" mesajı verdi.
ABD İLE IŞİD ARASINDAKİ ‘DOLAYLI BAĞLANTI'
Söz konusu gelişmeler ve açıklamalara eşlik eden önemli bir bilgi ise Rusya'dan geldi. Daha önce birçok kez ABD'yle IŞİD arasındaki bağlantılara ilişkin bulguları dünya kamuoyu ile paylaşan Rus Dışişleri, Suriye'de ABD'yle IŞİD arasındaki dolaylı bağlarını ortaya koyan kanıtların bulunduğunu duyurdu.
Peki, IŞİD tarafından üstlenilen bu saldırı ABD'nin Suriye'den çekilme kararında değişiklik oluşturur mu? ABD'nin kararındaki olası değişiklik, Suriye denklemini ne yönde değiştirir? ABD'nin Suriye'de kalması kimin, hangi grupların çıkarına hizmet eder? Sputnik'in bu sorularını Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Vatan Partisi ve Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcısı Yunus Soner ve Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk yanıtladı.
IŞİD ABD ÇEKİLİRKEN NEDEN BÖYLE BİR SALDIRI YAPSIN?
ABD'nin yakın zamanda Suriye'den çekileceğini açıklaması sebebiyle, IŞİD'in üstlendiği saldırının zamanlamasının ‘manidar' olduğuna işaret eden Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Pekin" Saldırıyı IŞİD üstlendi ancak IŞİD üst kademeleri böyle bir saldırının emrini verir mi? Suçu üstlenmiş olsa da, böyle bir saldırı Amerika'nın Suriye'de kalması için bahane oluşturabileceğinden, IŞİD'in öyle bir şey yapacağını sanmıyorum. Bunun arkasında CIA, yani oradan çekilmek istemeyen Amerikan Neoconları olabilir. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri Özel Harekât Komutanlığı veya CIA'in böyle örtülü operasyonlar yapma imkanı var. Bu iki ihtimal dışında, İsrail, Amerika'nın bölgeden çekilmesini istemeyen Kürt gruplar, Suudi veya Birleşik Arap Emirlikleri bile buna müdahil olmuş olabilir. Amaç, Trump'ın kararını bir kez daha gözden geçirmesini sağlamak. Sadece Amerikan kamuoyu değil, Sayın Pompeo'nun dolaştığı 7-8 Arap ülkesi de Trump'ın kararını gözden geçirmesi için ‘IŞİD yeniden canlanıyor mu?' şeklinde baskı oluşturma peşinde" dedi.
TÜRKİYE, GÜVENLİ BÖLGE DIŞINDA DA IŞİD'LE MÜCADELEYE Mİ İTİLMEYE ÇALIŞILIYOR?
Pekin "IŞİD, saldırıyı üstlenmeye itilmiş olabilir. IŞİD'in yetkilileri ise ‘hala yenilmedik' havası yaratmak için bunu kabul etmiş olabilir. Ancak ben IŞİD'in Münbiç'te ABD'ye karşı bir operasyon planladığını sanmıyorum. Bunun önü, özellikle, açılmış olabilir. Yani IŞİD'in böyle bir şey yapmasına imkan sağlanmış, örgüt bu konuda desteklenmiş olabilir. IŞİD'in Suriye'de çok parçalı bir yapısı var. Ben örgütün her zaman üst komutanlarla iletişim halinde olduğunu sanmıyorum. Bundan da faydalanılmış olabilir" dedi.
Söz konusu tarafların Türkiye'yi IŞİD'le daha kapsamlı bir müdahaleye itmeye çalışabileceğine de işaret eden Pekin "Bu saldırının arkasında, Türkiye'ye, güvenlikli bölgenin dışında da IŞİD'e müdahale etmesi için alan açmak olabilir. Arkadaki düşünce ‘Türkiye'ye böyle bir görev verelim, bu görevi de yapsın, biraz daha derinlere girsin, IŞİD'le mücadele etsin' şeklinde olabilir" diye konuştu.
‘ABD'NİN SURİYE'DEKİ BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BAĞI OLDUĞUNA ŞÜPHE YOK'
ABD'nin Suriye'den çekilmesine karşı olan kuvvetlerin bu saldırıyı kendi argümanları için kullanacaklarını söyleyen Vatan Partili Soner "Dolayısıyla bu güçler, Trump'tan kararını bir kez daha gözden geçirmesini isteyecekler ama başarılı olamayacaklar. Çünkü ABD'nin çekilme kararı, bölgesel ittifakın dayattığı ve yaşadığı krizin bir sonucu. ABD'nin Suriye'de kazanma ihtimali olmadığı için bu saldırının da ABD açısından işe yarar bir tarafı olmayacaktır" ifadelerini kullandı.
‘IŞİD ÖNCE SURİYE HÜKÜMETİNE KARŞI SONRA DA PYD'YE KARŞI GERİ ÇEKİLEREK KULLANILDI'
Menbiç'teki saldırıda ‘ABD derin devletinin parmağı olduğu' yönünde kuvvetli şüphe bulunduğuna işaret eden Soner "ABD'nin Suriye içindeki bütün terör örgütleriyle, şu veya bu şekilde, bağlantısı olduğunu açık bir şekilde görüyoruz. Örneğin IŞİD, önce Suriye hükümetine karşı kullanıldı, sonra PKK ile çatıştırıldı ve sonrasında da PKK'ya karşı geri çekilerek kullanıldı. Buna diğer bir örnek ise, Heyet Tahrir uş-Şam. Heyet Tahrir uş-Şam, Türkiye tam Fırat'ın doğusunda bir operasyon planlarken birdenbire Suriye'deki Türkiye destekli gruplara karşı atağa geçti. Dolayısıyla Suriye'deki terör örgütleriyle ABD arasındaki bağlantı konusunda şüphemiz yok. Rus yetkililerin IŞİD-ABD bağlantısına işaret eden açıklamalarının, ABD Başkanı'na politikasından vazgeçmemesi konusunda bir uyarı niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü ABD dış politikasında ağırlığını koyan Trump, siyasetinin uygulayabilmek için Amerikan bürokrasisinde de temizlik yapmak durumunda kalacak. Trump ve ekibinin yaygın olarak ‘derin devlet' tanımı kullandığını ve bundan özellikle Amerikan dış politikasındaki bürokrasiyi işaret ettiğini biliyoruz. Bu Amerikan derin devleti neden IŞİD'le bir ilişki içinde bulunup, bu saldırıyı yapmış olmasın, bunu bilemiyorum. Ancak bu yönde kuvvetli bir şüphe mevcut" dedi.
SURİYE DÜĞÜMÜ NASIL ÇÖZÜLÜR?
Peki, Suriye'de tam anlamıyla çözüme ulaşılmasının yolu ne? Vatan Partili Soner'e göre, Suriye'de çözüm, bölge ülkelerinin kararlı işbirliğinin sürmesinden geçiyor. Soner "Washington'ın içindeki güç mücadelesini çok takılmamız doğru değil. Sonuçta, Trump'ı Suriye'den çekilmeye iten en önemli faktörlerin başında Astana süreci geliyor. Biz, ABD askerlerinin coğrafyadan çekilmesini istiyorsak, ki bu konuda mutabakat var, o zaman kendi aramızdaki işbirliğini derinleştirmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk ise Suriye düğümünün çözümünde Türkiye'nin kilit rolü olduğuna işaret ediyor. Solmaztürk "Türk hükümeti, ABD ve Batı koalisyonu bölünmüş federe bir Suriye öngörüyor. Ancak Türkiye ve Türk hükümeti farklı bir siyaset izler; meşru hükümet, Rusya ve İran'la birlikte Suriye'nin bütünlüğünü ve üniter yapısının korumak üzerine bir siyaset geliştirirse ABD orada kalamaz. Kilit rol Türkiye'nin Batı'nın Suriye politikalarını desteklememesinde" dedi.
Washington'ın "güvenli bölge" planının Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonu engellemeyi amaçladığına işaret eden Solmaztürk "ABD'nin kafasında bu güvenli bölgenin Türkiye'nin kontrolüne bırakılması, Türk askerinin İdlib'te olduğu gibi girmesi, Türk istihbarat teşkilatının veya Türk polisinin buraya girmesi ya da Türkiye'nin Afrin, Cerablus'ta yaptığı gibi hastaneler kurması, üniversiteler, fakülteler açması gibi bir şey yok. ABD, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna müdahalesini engellemek için bir tampon bölge oluşturmak istiyor. Aslında ne Türk tarafından ne Amerika'da ne de Batı kampında bu konuyla ilgili bir kafa karışıklığı yok. Sanıyorum Ankara, seçimlere gidilen süreçte, olan biteni Türk halkına böyle anlatmayı tercih ediyor" diye ekledi.
sputnik