ABD'deki yeni nesil gençliğin son altı yıl içinde dini eğilimlerinde büyük bir azalma tesbit edildi. Araştırmada, 1980 ve 90'larda doğan çocukların " Hoşgörülü, özgüvenli, açık fikirli, hırslı ve fakat aynı zamanda ilgisiz, kendini beğenmiş, güvensiz ve endişeli" oldukları açıklandı.
Çalışmayı yürüten ekibin başkanı olan San Diego Eyalet Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jean Twenge, üniversitenin haber bültenine çalışmasını açıklarken, "Milenyum gençleri huzursuz" saptamasında bulundu.
Case Western Reserve Üniversitesi ve Georgia Üniversitesi işbirliği ile Twenge ve arkadaşları tarafından yapılan geniş çaplı çalışmada Amerika'da 1966 ve 2014 yılları arasında 13-18 yaşlarındaki 11 milyon gençle yapılan dört büyük ulusal anket verileri incelendi.
Twenge ve arkadaşları, bugünkü gençlerin kutsal mekanlara gitmeye ya da dua etmeye, kendinden önceki nesillere göre çok daha az vakit ayırdığını ifade etti. 1970'lerin sonlarında Amerika'da 12.sınıf öğrencilerinin yüzde 75'i için, din hayatlarında daha önemli bir yer tutuyordu.
ATEİZM'E YÖNELİŞİN ALTINDA BİREYSELCİLİK VAR
Çalışmada, yeni nesilin yöneldiği Ateizm'in arkasındaki güç olarak kendini merkeze alan bireycilik dalgalanması olduğu bildiriliyor. " Ben Nesli" ismiyle yayınlanan kitap tam da bu nesli tarif etmek üzere hazırlanmış çok önemli bir eser. Twenge, 1980 ve 90'larda doğan çocukların " Hoşgörülü, özgüvenli, açık fikirli, hırslı ve fakat aynı zamanda ilgisiz, kendini beğenmiş, güvensiz ve endişeli" olduklarını söyledi.
Amerikan kültüründe yükselen bireyselcilikte, insanın kendinin kurumlara ve diğer insanlara bağlılığını gerektiren din inancı birbirine uyuşmuyor. Amerikalılar daha bireysel hale geldikçe dini öğretiye daha az vakit ayırıyor ve uzaklaşıyor.
Amerika'da yeni nesildeki dini inancın düşüşü ile ilgili Massachusetts'de bilgisayar bilimcisi Allen Downey tarafından geçen yıl da farklı bir çalışma yayınlanmıştı. Çalışmada Downey bilginin , kişinin dine girmek için eğilim belirlemede çok önemli bir faktör olduğunu, internetin de bu konuda benzeri görülmemiş imkanlar sunduğunu söylerken, internetin çocukların dini yönelimlerini belirlemede ve ruhsal gelişmelerine etki ederek, yetişmesinde önemli bir etken olduğunu belirtiyordu.