Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
AB ile ABD ortak serbest ticarete çatlak
'Telekulak' serbest ticareti zora soktu
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
08-07-2013 11:20 - 975 Okunma

AB ile ABD ortak bir serbest ticaret bölgesi oluşturulması konusundaki müzakerelere başlıyor. Ancak, son zamanlarda yaşanan veri skandalları müzakerelere gölge düşürdü.

Avrupa Birliği Komisyonu, ABD ile imzalanması planlanan serbest ticaret anlaşmasına güven ve umutla yaklaşıyor. Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın bu sayede binde 5 oranında artacağını savunuyor: “Dünyanın iki büyük ekonomik gücü arasındaki ilişkiler gelecekte yapılacak pazarlıklar, dengeleri kökten değiştirecek. Birlikte, dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesini oluşturacağız. Anlaşmanın kabul edilip yürürlüğe girmesi Gayrisafi Yurtiçi Hâsılamızın binde 5 oranında artması anlamına gelecek ki bu da 10 milyarlarca euro ve binlerce yeni iş imkânı demek.”

Ticaret bölgesi için düğmeye basıldı

AB ve ABD, dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesinin kurulması için görüşmelere başlıyor. Anlaşmanın AB'ye yılda 120 milyar euroluk büyüme bahşetmesi bekleniyor.

Merkel'in büyük hayali

Türkiye’ye transatlantik partnerlik daveti


Komisyon'un ticaretten sorumlu üyesi Karel de Gucht da yeni pazarlar açılacağı için uzun dönemde serbest ticaret bölgesinden kâr ve verimlilik artışı beklenebileceğini, kısa dönemde ise korumacılık azalacağı için ekonomiye daha fazla güven duyulacağını kaydetti. Özellikle Alman ekonomisinin bu gelişmelerden olumlu etkilenmesi bekleniyor.

Gıda ve veri güvenliği ne olacak?

Ekonomik açıdan bakıldığında, tüm göstergeler böyle bir anlaşma imzalanmasının her iki taraf için de kazançlı olacağı yönünde. Fakat tüketici koruma dernekleri ve Yeşiller anlaşmaya kuşkulu yaklaşıyor. Fransız Yeşilleri'nden Yannick Yadot, olası ithalat düzenlemelerine karşı uyarıda bulunarak, ‘genetiği değiştirilmiş gıda ürünleri, hormonlu ve klorla dezenfekte edilmiş etler istemiyoruz' sözleriyle eleştirilerini dile getiriyor. Gıda güvenliği, müzakereleri zora sokan konuların başında geliyor. Ancak bir diğer konu da yine güvenlikle ilgili olmakla birlikte, son günlerde ilişkilerin gerilmesine neden olan veri güvenliği. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, ABD istihbarat kurumlarının Avrupalıların da kişisel verilerinin izlediğinin ortaya çıkması üzerine şu açıklamayı yaptı: “Verilerimizin güvende olduğuna dair garanti verilmesini istiyoruz. Veri güvenliği önemli bir unsur ve ABD ile imzalanacak bir anlaşma yüzünden bundan feragat edilmesini göze alamayız.”

Kültür-sanata dair endişeler

Sanatçılar, oyuncular, sinema sektörü çalışanları ise kültürün serbest ticaret anlaşmasına konu edilmesine karşı çıkıyor. Zira özellikle Fransa'da, kültür –sanat alanının devlet teşvikinden yoksun bırakılması halinde, Hollywood'un piyasayı ele geçirebileceği endişesi hâkim. Fransız hükümeti, kültürle ilgili konuların anlaşmadan muaf tutulmasını istemiş ve veto tehdidinde bulunmuştu. Avrupa Parlamentosu'nun müzakerelerde görevli Raportörü Vital Moreira kimsenin Avrupa kültürünün yok olacağı endişesi taşımaması gerektiğini vurguluyor: “Kültürel çeşitlilik müzakereye açık bir konu değil. Bu anayasamızda yer alıyor, Avrupa Birliği Antlaşması'nın 3. maddesi bu konuyu içeriyor. Kültürel çeşitliliği göz önünde bulundurmayarak hazırlanan anlaşmalar tabii ki anayasamıza aykırı olur ve bu tür anlaşmalar mahkemeye intikal eder.”

Çin'e mesaj mı?

Uzmanlar Amerikalıların da taviz vermeye hazır olmadığı alanlar olduğuna dikkat çekiyor. Müzakerelerin sonuna gelindiğinde, görsel alanın, mali hizmetlerin ve liman çalışmalarının anlaşmadan muaf tutulması bekleniyor. Peki, bu tür sınırlamalar içeren kıtalararası bir serbest ticaret bölgesinin ne gibi faydaları olabilir? Uzmanlara göre en iyi ihtimalle ‘transatlantik ortak pazarı' oluşabilir. Ancak gerçekçi olarak bakıldığında, anlaşmanın sanayi mallarına uygulanan ithalat vergisinin azaltılması ya da tamamen kaldırılması, bazı teknik standartların getirilmesi ve bankacılık sektöründe ortak kurallar benimsenmesi gibi getirileri olabileceği ifade ediliyor. Fakat bu anlaşmanın, Çin'e gönderilmiş ‘biz hâlâ önemliyiz' mesajı olabileceğinin de altı çiziliyor.

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
08-07-2013 11:20 - 975 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
21-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım