22. Uluslararası Güncel Zekât Sorunları Sempozyumu İstanbul’da başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kuveyt Zekât Fonu işbirliğiyle düzenlenen sempozyumda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, “Zekât müessesinin temellerini değiştirerek fakirliği ve yoksulluğu ortadan kaldırma veya azaltma amacını bir kenara bırakarak, zekatı kendi düşüncemizin dünya görüşümüzün güç ve çoğaltma tutkumuzun bir aracı haline getirmek hem Allah’ın hududuna hem de fakir kullarının haklarına alenen tecavüzdür” dedi.
Konuşmasında zekat müessesesinin işleyişi konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları söyledi;
“Zekatı kendi güç ve çoğaltma tutkumuzun bir aracı haline getirmek Allah’ın hududuna ve fakir kullarının haklarına alenen tecavüzdür…”
Zekât müessesinin temellerini değiştirerek fakirliği ve yoksulluğu ortadan kaldırma veya azaltma amacını bir kenara bırakarak, zekatı kendi düşüncemizin dünya görüşümüzün güç ve çoğaltma tutkumuzun bir aracı haline getirmek hem Allah’ın hududuna hem de fakir kullarının haklarına alenen tecavüzdür.
Afrika’da açlıktan ölen insanların hakkıyla cami yapılmaz, zekat paralarıyla okul, köprü, han, hamam yapılmaz. Suriye’de ot kaynatarak hayatta kalmaya çalışan kadınların, çocukların hakkıyla fi sebilillah maddesine zorla tevil ederek gazete çıkarılamaz, televizyon kanalı kurulamaz, İslam’ın da olsa reklamı, propagandası yapılamaz. Aç komşularımızı ihmal ederek, yok sayarak öksüzleri ve yetimleri muhtaç bırakarak zekatla kendi dinimizin, vakfımızın, teşekkülümüzün gelişmesini önceleyemeyiz.
“İslam’ın hayatla ilgili görüşünü kavramadan zekâtı ele almak, bugünün dünyasında zekâtla ilgili fıkıh bağlamında sorunları çözmek eksik ve yetersiz olacaktır…”
“Bugün en stratejik doğal kaynakları bünyesinde barındıran İslam ülkeleri iyi bir akılla bu nimeti değerlendirmediği için maalesef birçok İslam beldesinde insanlar açlık, sefalet ve ölümle karşı karşıyadırlar…
“Zekat müessesesinin temellerini değiştirerek zekatı güç ve çoğaltma tutkumuzun bir aracı haline getirmek hem Allah’ın hududuna hem de fakir kullarının hukukuna alenen tecavüzdür…”
Zekat müessesesinin temellerini değiştirerek fakirliği ve yoksulluğu ortadan kaldırma ve azaltma amacını bir tarafa bırakarak zekatı kendi düşüncemizin, dünya görüşümüzün, güç ve çoğaltma tutkumuzun bir aracı haline getirmek hem Allah’ın hududuna hem de fakir kullarının hukukuna alenen tecavüzdür. Buna göre Afrika’da açlıktan ölen insanların hakkıyla cami yapılmaz. Zekat paralarıyla okul, köprü, han, hamam yapılamaz. Suriye’de ot kaynatarak hayatta kalmaya çalışan kadınların, çocukların hakkıyla fi sebilillah maddesine zorlama teviller sokarak gazete çıkarılamaz. TV kanalları kurulamaz. İslâm’ın da olsa reklamı, propagandası yapılamaz. Aç komşularımızı ihmal ederek yok sayarak öksüzleri ve yetimleri muhtaç bırakarak zekatla kendi derneğimizin, vakfımızın, teşekkülümüzün gelişmesini önceleyemeyiz.
Toplantımızın hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan diliyorum. Dün kaybettiğimiz gencimize, Berkin Elvan kardeşimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Allah hiçbir gencimize, annemize, babamıza bu tür acılar yaşatmasın. Allah bu topraklarda milletin fertleri arasında barışı ve huzuru eksik etmesin.