Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
15 Temmuz Hain Darbe Girişim Büyük Zafer 1 Yaşında
Kurtuluş Savaşı'nda dönemin süper güçleri İngilizlere, Fransızlara ve onlara taşeronluk eden Yunana Anadolu topraklarını dar eden Türk milleti, 15 Temmuz 2016'da da küresel güç ABD'nin taşeronu FETÖ'yü hezimete uğratarak yeni bir destan daha yazdı. Destanın 1. yılı kutlu olsun.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
15-07-2017 09:22 - 1079 Okunma
Türk milletinin birliğine ve bütünlüğüne kasteden 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden tam 365 gün geçti. 5 bin yıllık tarihi boyunca Asya, Avrupa ve Afrika'nın sayısız noktasında nice zaferlere imza atan, nice destanlar yazan Türk milleti, geçtiğimiz yıl 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan Cumhuriyet tarihinin o en uzun gecesinde dünya tarihinde eşi emsali görülmeyen bir zafere daha mührünü vurdu.
 
İlk kez bir kanlı askeri darbe girişimi milletin sokaklara çıkışıyla, bedenini tanklara siper etmesiyle önlendi. Tıpkı dedelerimizin dönemin süper güçleri Fransızlara ve İngilizlere Çanakkale'yi dar ettikleri gibi Türk milleti meydanları, sokakları darbecilere dar etti.
 
Nasıl ki Kurtuluş Savaşı boyunca işgalci Fransızlar ve İngilizler Anadolu topraklarında teneffüs edecek hava bulamadıysa, 15 Temmuz gecesi de FETÖ'cü hainler her noktası şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklarda umduklarına nail olamadılar.
 
İlk darbe İslam'a
 
Hain işbirlikçi zihniyet 1998'de ilk olarak önce Vatikan'ın kapısına giderek, dinlerarası diyalog fitnesiyle yurda döndü. Takip eden yıllarda İslam'ın içine boşaltan adımları peş peşe attılar. İlk olarak İslam'ın yasaklamasına rağmen 'Müslüman bir kadın ile Hıristiyan bir erkeği evlendirerek' gazetelerinde 'Bu Bir Devrim' manşetini attılar. Misyonerlik faaliyetleri aldı başını gitti.
 
Dinlerarası diyalog masalı gündemin ana konularından biri haline getirildi. Oysa Avrupa basınında bu konuyla ilgili tek bir haber çıkmıyordu. Türk milleti tek taraflı propagandaya tabi tutuldu.
 
FETÖ'cüler Batı dünyası için neden bu kadar değerli?
 
1. Batı için misyonerlik yaptılar. Batı; Afrika, Asya ve Latin Amerika'nın zenginliklerini misyonerlik faaliyetiyle sömürmüştü. Tarihte 8 Haçlı seferiyle yüzleşmiş Anadolu'yu sömürmenin yolu da farklı değildi. Zaten 15 Temmuz’da işgal girişiminde bulunarak milletin iradesine ipotek koymak isteyenler bu vatanın ve milletin değil, haçlı zihniyetinin tarafıdır.
 
2. Milletin silahlarını millete doğrulttular, milletin evlatlarını birbirine kırdırdılar. Emperyalizmin ana sloganı son 300 yıldır değişmiyor: "Böl, parçala, yönet."
 
Zaferin iki belirleyicisi
 
15 Temmuz'un üzerinden 365 gün geçti. Aradan geçen süre içinde şu net olarak ortaya çıktı ki, bu direnişin başarıya ulaşmasında iki faktör etkili olmuştur. Bunlardan ilki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milleti sokağa davet etmesidir. İkinci faktör ise darbecilerle ilk andan itibaren mücadele eden askerimiz ve polisimizdir.
 
Cumhurbaşkanı'nın çağrısıyla sokaklara çıkan, meydanları dolduran kalabalıklar darbecilerle mücadele eden askerimizin ve polisimizin işini kolaylaştırmıştır.
 
Bilinmeyenler de var
 
Darbe girişiminin üzerinden 365 gün geçti ancak ilk gün olduğu gibi hâlâ daha ortada bazı bilinmeyenler var. En büyük bilinmeyen şu: ABD bu darbenin neresinde? İncirlik Üssü'ndeki ABD'li komutanlar darbeye ne ölçüde destek verdi? Darbenin kara kutusu Adil Öksüz, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nde koruma altında mı? ABD'nin hâlâ daha Fetullah Gülen'e ve çok sayıda haine ev sahipliği yapmaya devam etmesi aslında sorunun cevabını da aşikâr hale getiriyor!
 
Bir başka bilinmeyen ise darbecilerin TSK ve devletin içinde nasıl organize olabildiğidir. Aralarında ciddi sayıda üst rütbelinin bulunduğu 8 bine yakın asker 'bir gece' çaktırmadan nasıl ansızın harekete geçebilmiştir? Darbenin TSK içindeki planlayıcıları da, Yurtta Sulh Konseyi üyeleri de netleşmedi.
 
Sonuç olarak bu toprakları bize vatan yapan Çanakkale, Kurtuluş Savaşı şehitlerimizle birlikte 365 gün önce hainlere karşı direnirken canını feda eden 250 şehidimizin ruhları şad olsun.
 
Bundan sonra ne yapmalıyız?
 
1. Her türlü iç ve dış mihraklara karşı uyanık olmalıyız. Özellikle ABD, AB ve İsrail'i ağzından düşürmeyen kesimlere karşı teyakkuzda olmalıyız.
 
2. Milli ve dini değerlerimize sahip çıkmalıyız. Kardeşliğimizi ve birlikte yaşama arzumuzu pekiştirmeliyiz. Milletimiz birlik ve beraberliğini koruduğu sürece kökü dışarıda hiçbir hareket asla istediği sonuca ulaşamayacaktır.
 
3. Türkiye'nin demokratik kurumlarının zedelenmesine müsaade etmemeliyiz. Milli irade üzerinde oynanmak istenen tüm oyunları bozmalıyız.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
15-07-2017 09:22 - 1079 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
09-05-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım